Sorun

124 5 4
                                    

Her hikayenin bir başlangıcı vardır. Bu hikaye başladığı anda son buldu.

Çünkü her hikayenin başı bir sona kapı açar.

Ve bazen başlangıçlar en sonda olur.

-

-medya;meyra

Sorumsuzluk. derse geç kal sorumsuzsun, bisikletini yağmurda çamur olmasın diye hocanın arabasının kaputunun üstüne koy, dönem ödevini teslim tarihine bir gün kala yap sorumsuzsun. ıhm..Sen faturaları ödeme gel koskaca ünüversitenin doğalgaz faturasını ödeme..

İnsanlar Titanikte kara kışta denize dökülmüş Jack ve Rose misali titreşirken..biz fizyoloji dersini pür dikkat işlemeye devam ediyorduk.. Son dersti ve hocanın ses tellerinden çıkan buhar tek ısı kaynağımızdı.. Kafamı ellerimin arasına koyup sınıfa göz gezdirdim..

Tabiki herkes uyuyordu.. ve benim tek yapabildiğim şey onlara özenerek bakmaktı. Uyumak istiyordum..ama. Bugün yanımda Merve vardı..ve her zamanki gibi hiç susmuyordu. O kadar çok kelimeyi yan yana koymayı nasıl beceriyordu? Ben daha on kelimeyi ard arda koyduğumu farkedince üşenip lafı yarıda kesiyordum

.. Konuşmaya kırmızı elbisesiyle başlayıp..Marsa gidecek insanların burçlarına kadar sürdürmüştü.. şey bu biraz ürpertici.

Gözlerim iyice ağırlaşırken Merve'nin söylediği herşey bir ninni gibi gelmeye başladı..Ben en ufak çıt sesine karşı uyuyamazken bu nasıl bir durumda olduğumu ne kadarını açıklıyordu bilmiyorum.

Gözlerimi kapadım. Uyku beni şefkatli kol..

"Meyra sen beni dinlemiyor musun?" gözlerimi birkaç saniye daha kapalı tutarken sabır diledim ve sahte gülümsemelerim en sahtesini ona yolladım "Aslında bakarsan" dedim ve Mervenin kahve ışıltılı gözlerine baktım o şirin yüzüyle bana merakla bakıyordu hafif dudağını büzmüştü ve kıyılacak gibi değildi. "..dinlemiyorum" dedim. Kıyılacak gibi değildi ama bir anda kendime daha çok acımıştım. Tam bu sırada zil çaldı.. Merve bana kötücül bakışlarını attıktan sonra masasının üstüne yığdığı eşyalarını bir süpürüşte çantasına koydu ve kızıl saçlarını savurarak ayrıldı.. ve ayırldıktan hemen sonra geri geldi. "Gıcık şey" dedi ve saçını bu sefer sola savurdu.

Çok etkilenmiştim.. Neyseki bu etkili konuşmayı eve gidene kadar uzun uzun düşünebilirdim.. Sınıftan herkesin çıkmasını bekledim ardından atkımı boynuma sarıp yürümeye sınıftan çıkmak üzereyken gözüm Selin'e takıldı ah yine profösörün yanında yalakalık yapıyordu. Oysa Ünüversitede böylen şeyler yok diye seviniyordum. Gerçi profösörde halinden şikayetçi gibi değildi ya.

"hocam size Belçikadan getirdiğim çikolataların tadını beğendiniz dimi?"

hicim sizi bilçikidin gitirdiim çikilitiliri biindiniz mi...

"güzeldi Selin annenlere teşekkür ettiğimi söyle, ha bu arada projeni dört gözle bekliyorum senden çok güzel şeyler çıkacağını ümit ediyorum"

"hocam projemi çok seveksiniz bunun için haftalarca uğraştım yarına.." dedi Selin ve koyu kırmızı rujunu yüzüne yayarak gülümsedi.."yarın ben yokum selin çarşamba gününeydi"..dedikten sonra selin kocaman açtığı ağzını tek eliyle kapadı.

ben bir psikoloji öğrencisiyim dedim kendi kendime eleştirme ...eleştirme

"inanamıyorum hocam çok heyecanlıydım ah ya.."

ininimiyri... derin bir nefes alıp neyse dedim kendi kendime Selin'i daha fazla görmeye katlanmazdım.. Mesela şuan yapmam gereken daha önemli işlerim vardı.. Boynuma doladığım atkıyı sıktım..hafifçe yutkundum ardından gelen mide krambıyla işte hazırdım. Sınıftan çıktım ve duvara hafifçe yaslandım.

TAKINTIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin