Sakin, sessiz, fakat kocaman bir şehirde açtım yine gözlerimi. Evimin yakınlarındaki, penceremden görebildiğim şehir meydanı şimdilik boştu. Muhtemelen yarım saate kadar kalabalıklaşmaya başlardı. Tabii bende o kalabalığın içinde olacaktım. Gözlerimi açar açmaz yine her sabah olduğu gibi saati kontrol ettim önce. Gece kurduğum alarmımdan 15 dakika erken kalkmıştım. Dolayısıyla geç kalma olasılığım en azdaydı. Bende biraz tavanımla bakışıp, düşüncelerimle başbaşa kalmaya karar verdim. Ta ki gece kurduğum alarm çalana kadar.
Artık hazırlanmam gerektiğini bana hatırlatan alarmıma mecburen boyun eğerek hazırlanmaya başladım. Önce kalkar kalkmaz ev terliklerimi ve hırkamı giydim. Ardından yatağımı toplayıp banyoya gittim. Elimi yüzümü yıkadım ve kahvaltı hazırlamak üzere mutfağa geçtim. Yine bu sabahda tereyağlı tavada yumurta yapıp afiyetle yedim. Tabii hâlâ çocuk gibi her kahvaltı da süt içtiğim gerçeği de göz ardı edilemez bir ayrıntı..
Sofrayı toparladım ve ardından odama gidip üzerimi değiştirdim. Son hazırlıklarımı da yapıp evden ayrıldım. Bugün de bir iş adamının ofisine sekreterlik için iş görüşmesine gidiyordum. İş görüşmesi olduğu için haliyle özen göstermiştim kendime.--
Bir haftadır gittiğim çeşitli iş görüşmelerinin birinden sonunda mutlu çıkmıştım. Gerçekten güzel bir görüşme olmuştu. İşe alınmıştım. Fakat yanında çalışacağım kişinin yurtdışında da bir ofisi varmış ve işleri gereği birkaç ay orada bulunması gerekiyormuş. Haliyle bende gitmeliydim. Hemen birkaç gün içerisinde bana da bir bilet ayarlandı ve eşyalarımı toplamam gerektiği söylendi.
Asistanlığını yapacağım iş adamı, Murat Tekdemir'di. Görüşmeye giderken yolda biraz bilgi edinmiştim telefonum sayesinde. Bildiğim kadarıyla çok ciddi yerlerde eli ayağı olan bir iş adamıydı. Uzun boylu, iyi giyimli, esmer, temiz yüzlü bir adamla karşılaşmıştım görüşmeye gittiğimde. Orada çalışanların söylediğine göre huysuz biriymiş Murat Tekdemir. Yanında çalışabilmek için sabır çok önemliymiş. Fakat benim kendime güvenim tam. Bu sefer işimi hakkını vererek yapacağım ve kovulmayacağım (!)--
İşe alınmamın üzerinden üç gün geçmişti ve yurtdışındaki iş sahasından orada bir yangın çıktığı haberi gelmişti. Sebep olan firma zararı karşılayacaktı ve biz de bir süre daha buradaydık. Şimdilik kalacağımız kesinleştiği gibi ofis binasında benim için bir oda hazırlandı. Ofis eşyalarımı ve tüm dosyalarımı oraya yerleştirip en kısa sürede işe başladım. Çıkan yangın ve iş sahasına gelen zarardan dolayı Murat Bey'in başı epey kalabalıktı bir-iki gündür. Dolayısıyla bana da durmadan iş çıkıyordu. Ben ise üç günde bir iş arkadaşı bulmuştum bile kendime. İlk katta danışmada görevli olan Sinem, şimdilerde iş yerimde ki en samimi arkadaşlarımdandı. Bu akşam ise son kalan birkaç belge işini ona bırakıp acilen çıkmam gerektiğini söyledim. Sağolsun halden anlayan biri olduğu için kırmadı beni. Ben ise şimdi sevgilim Ali ile beraber akşam yemeğindeyim. Bir anda yoğunlaşan iş hayatım yüzünden neredeyse bir haftadır görüşememiştik Ali'yle.
Beni özlemişti, söylediklerinden, davranışlarından anlayabiliyordum bunu ve çok hoşuma gidiyordu. Bende onu çok özlemiştim tabii ki. Bu akşamda özlemimizi gidermek üzere şık bir restoranda yemeğe çıkmıştık. Yemekte iken ona yoğunluğumdan dolayı yurtdışı meselesinden bahsetmemiş olduğumun farkına vardım. Yemek sırasında bahsettiğimde tepki gösterdi biraz. Ali kıskanç bir insandı ve şimdiye kadar bu meseleyi onunla konuşmamış olmamın vicdan azabını duyuyordum. Ama kabul etmek zorundaydı yoksa çalışabileceğim başka bir iş bulmam çok zor olacaktı. Ali de çalışıyordu ve yalnızca benimle beraber gelirse izin vereceğini söyledi. Nedenini sorduğumda, tanımadığı bir insanla birlikte yurtdışına çıkmamın ve orada bir süre kalmamın doğru olmayacağını, buna izin veremeyeceğini söyledi. Haklıydı da. Bende hemen Sinem'e mesaj attım ve başka bir çalışan arayıp aramadığımızı sordum. Hayır cevabını aldığımda gözleri zaten ekranda olan Ali de görmüştü bu yanıtı ve hemen işi bırakmam gerektiğini söylemeye başladı. Ama tabiiki de yapmayacaktım öyle bir şey. Yurtdışına çıkmamıza nereden bakarsan bir ay vardı ve bence bu şirketten birinin işten ayrılması için gayet yeterli bir süreydi. Evet, yurtdışına çıkma vaktim gelene kadar şirketten birinin ayrılmasını bekleyecektim. Sonrada bir şekilde Ali'yi işe aldıracaktım. Ve tabiiki her zaman olduğu gibi bir B planı da yapmıştım kendime. Yurtdışına çıkmadan önce gideceğimiz bölgedeki eleman açıklarına bakacaktım ve eğer bizde işten ayrılan biri olmaz ise Ali'yi gittiğimiz yerde bir işe başlatacaktım. Yani ne olursa olsun bu sefer ayrılmayacaktım işimden. Bir işi daha kaybedemezdim. Üstelik zorluklarla bulduğum, bu kadar kolay bir işi...
--
Ali'yle olan akşam yemeğimizin üzerinden bir hafta geçti. Biz ise hâlâ Türkiyedeyiz. Fakat Sinem'den aldığım habere göre dört gün sonra yurtdışına çıkacağız. Artık oradaki işimiz başlamak üzere. Henüz bir eleman açığı olmadığı için bende işimden arttırdığım zamanlarda gideceğimiz yerde Ali'nin çalışabileceği bir iş bakıyorum.
*Saat 16:03
Murat Bey sert tabanlı kundurasının zeminde yarattığı ses ile odama girdi. Onu gördüğüm gibi masamın üzerini biraz olsun düzenleyip ayağa kalktım.
"Buyrun Murat Bey, nasıl yardımcı olabilirim?"
"Dört gün sonra yola çıkacağımız haberini almışsındır."
"Evet efendim."
"Ozamana kadar ofisi yavaş yavaş toparlamanı istiyorum. Burada ki diğer markalarla olan son anlaşmaların tümü halledilsin. Giderken hiçbir iş yarım bırakılmış olmasın."
"Tamam efendim, nasıl isterseniz."
"Odama iki şekerli bir kahve istiyorum. Bugün saat beşte çıkacağım, söyleyin arabayıda hazırlatsınlar."
"Hemen efendim."Ayakta geçen bu kısa diyalogun ardından dört gün içerisinde halletmem gereken koca bir yığınla iş çıktı. Murat Bey odadan ayrıldığı an büyük bir sıkkınlıkla bıraktım kendimi sandalyeme. Yalnız sadece kafamda dönüp duran bir şey vardı; Gittiğimiz yerde nasıl bir başlangıç yapacaktım? Nasıl bir yerdi? Nasıl insanlar yaşardı? Yok denilecek düzeyde ki ingilizcem ile oradaki insanlarla iletişim kurabilecek miydim? Sandalyede otururken, kendi kendime biraz düşündüm ve kafamda dönüp duran tüm bu düşünceleri bir kenara bırakıp işlerime odaklanmam gerektiğine karar verdim. Bu kafamdaki karmaşık, cevabını bulamadığım sorular, nasıl olsa oraya gittiğimde yanıtlanacaktı. Sadece, oraya gidene kadar biraz aklıma takılacaktı. Ozamana kadar da idare edebilirim sanırım...
*************************
Sanırım, ilk defa kalıcı bir hikayeye başladım Wattpad'de. İnanın bana aşırı heyecanlıyım! İlk defa kurgumu başdan sona hazırladım. Sonraki bölümlerde ise kafamda oluşan kurguyu aktarmaya başlayacağım. Sonrasında ise sizlere sunacağım. Umarım, umarım beğendirebilirim sizlere..
Aynı zamanda ben ilk defa fantastik türde yazıyorum. Bunun da heyecanı var üzerimde.😅 Umarım ilk bölümden memnun kalmışsınızdır 🙏
Sizleri Seviyorum, Kitap Severler! 💞
ŞİMDİ OKUDUĞUN
RÜYA
FantasyBir dünya hayal edin. O dünyanın ücra köşelerinde bir ülke. Görünmeyen varlıklar tarafından yönetilen bir ülke. Gördükleri rüyaları hatırlamaları yasak. Bu sebepten dolayı insan genetiğini değiştirmişler ve kimse rüyalarını hatırlayamıyor. Peki sebe...