4..AZRAİL

11 11 0
                                    


Azradan

Uyandığımda yanımda kimse yoktu. Odaya göz gezdirdiğimde herşeyin siyah olduğunu farkettim. Kalkmaya çalışınca karnımdaki ağrı yüzünden inleyerek geri yattım. Bu sırada kapı açıldı ve içeri Rüya girdi.

"Neyin var, iyi misin ?"

"Hayır, karnım çok ağrıyor." deyip karnıma elimi koydum. Sargıya alınmıştı. Ama burası hastane değildi. Biz nerdeydik?

"Rüya burası neresi ?"

"Tatlım, ben seni odanda bulamayınca telaşla Ahmet'i aradım. Kızacaksın biliyorum ama mecburdum. O da seni bulamadı. Lara'yı aradım ben de o bana yardım etti. Bizim ev güvenli olmaz diye bizi buraya getirdiler."

"Hmm, tamam da sen niye Ahmet'le konuştun. Keşke aramasaydın."

"Boşver sen onu. Zaten biz konuştuk beni bir daha rahatsız etmiycek. Arkadaş kalıcaz." Ahmet, Rüya'nın platoniğidir. Kız yurdu ve erkek yurdu yan yanaymış. İlk başlarda rahatsız etmiş ama kavga edince bir daha rahatsız etmeye cesaret edemedi. Emre yurt dışına gidince yine başladı ama sonra çete falan kurmuş. Kavga etmişler bizde o evden taşınınca bir daha hiç görüşmemiştik. Konuşması kötü olmuş çünkü Ahmet belalı bir tiptir.

"Neyse, ben buraya ne zaman geldim? Ne zamandır uyuyorum?"

"Gece getirdiler seni. Sonra da hastaneye götürmek istedim izin vermediler. Doktor çağırdılar yaralarına baktı. Kızım çok dayanıksızmışsın. Hemen bayılmışsın. Ben sana böylemi öğrettim."

"Ya bi git! Dayanıksızmışım. Sen onu külahıma anlat, adam bana neler yaptı-" cümlemin devamın getiremeden birden bana sarıldı. Duygu yoğunluğu yaşıyor tabi kız. Odanın kapısı çalınca Rüya "gir"dedi. İçeri elinde ilaç ve su bulunan bir kız girdi. Bana gülümseyip suyla ilacı verdi. Gülümsemesi her insan gibi yapmacık değildi. Ama ben bu güne kadar annem ve Rüya'dan başka kimseyle samimi olmadığım için kıza gülümsemedim. Suyu ve ilacı alıp içtim. Sonrada kıza uzattım sanırım hizmetçiydi ama üstüne bakılırsa öyle gözükmüyordu. Düşüncelerden ayrılmama neden olan Rüya'nın sesiydi.

"Azra bu Lara benim arkadaşım. Hani sana bahsetmiştim ya." Şimdi hatırladım demek Lara buydu.

"Hatırladım."

"Merhaba. Tanıştığımıza memnun oldum." Nedense ben olmadım canım ya. Yeni tanışanların böyle söylemesi beni delirtiyor. Kızın eli havada kalmasın diye sadece elini sıktım. Kız bana yine gülümseyip dışarı çıktı.

"Kızım biraz iyi davran."

"İyi davranabilmem için insan olması gerek."

"Çok iyi. Tanısan çok seversin aslında. Bana hep yardım etti. İyi insandır kızım. Ben söylüyorum. Hem onun anneside öldürülmüş. Yani aynı acıyı paylaşıyorsunuz."

Rüya böyle söyleyince içimde bir şeyler eridi. Normalde kimseye güvenmezdim. Çünkü herkes kendi çıkarı için herşeyi yapar. Ama annesi ölmüşse onu bir tek ben anlardım oda beni anlardı. Annemi düşününce gözlerim dolmaya başladı.

"Rüya beni yalnız brakır mısın? Uyumak istiyorum." Anlayışla başını sallayıp dışarı çıktı. Ben de gözlerimde biriken yaşları serbest bıraktım.

***

Uyandığımda gözlerim yanıyordu. Muhtemelen kızarmışlardı. Umursamadan gözlerimi açtım. Kapı çalınınca ses çıkarmadım belki gider diye ama kapı açıldı ve içeri Lara girdi.

"Sana temiz kıyafetler getirdim. Banyo yapmana doktor izin vermedi ama sen üstünü değiştirmek istersin diye düşündüm."
Üstüme bakınca hala kanlı olan kıyafetlerimle durduğumu anladım. Yavaşça yerimden kalkmaya çalıştım ama kalkamadım. Kalkamayınca Lara yardım etmek için yanıma geldi. Benimle aynı kaderi paylaştığı için sevmiştim. Bana yardım etmesine izin verdim.

SONUN  BAŞLANGICIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin