Arabadan indiğimde mekanın çıkışında sigara içenler bütün gözlerini bana diktiler.Hepsi beni baştan aşağı süzüyordu.Kaan yanıma gelip elimi tuttu."Dönün lan önünüze!"dedi ağzından salya akan köpek gibi bakanlara...Ben öylece donuk bakıyordum.Kaan,beni çekiştiriyordu."Hadi Ceyda!"
"Sen...Sen ne yaptığını zannediyorsun?"
"Mal mal soru sormayı kes!Anlayacaklar şimdi.Ne diye girmeyi düşünüyorsun içeriye?"
"Elimi tutmadan da girebilirsin?"
"Sana meraklı değilim!Sence kapıdakiler bunu yiyecek tipler mi?Konuşmayı kes ve yürü!"dedi eksik olmayan tehditkârlığını sesine ekleyerek.İçeri girdiğimizde yoğun bir duman,tavanda asılı duruyordu.Son ses müzik açılmış herkes kendi halindeydi.Kimi bir köşede arkadaşlarıyla oturmuş nargile içip sohbet ediyor,kimileri bira içiyor,kimileri de anlam veremediğim bir şekilde salak salak hareketler yapıyordu.
Ve Kaan'ın dediği çocuk...Köşe masada oturmuş arkadaşlarıyla koyu bir sohbete dalmış gibi gözüküyordu.Kaan artık elimi bırakıp,onun bizi göremeyeceği bir yere geçti.
"Şimdi sen git ve onların masasına yakın bir masaya geç otur.Ben seni hep izleyeceğim tamam mı?"kafamı salladım ve mekanın içine doğru yürümeye başladım.Onların iki masa uzağına oturdum.Ve etrafı izlemeye koyuldum.İçeri girdiğimde bu aylarda meşhur olan bir şarkı vardı...Neydi o?..Hah hatırladım.Fatih Bogalar-Te ma Etmaje...Her gittiğim yerde bu şarkı çalıyordu.Kazınmıştı artık hafızama...Ana dilim gibi konuşabilirdim o derece...Kısa bir süre sonra sonunda şarkı değişmişti.Bu sefer romantik bir şarkı açmışlardı.Ben etrafımdaki insanları izlemeye başladım.Kimileri çalan her şarkıya vücutlarını şekilden şekile sokuyo,kimileri de onları izlemekle yetiniyordu...
Birden omzumda bir el hissettim...Korkuyla kafamı arkama,elin sahibine çevirdim.Gamzeli ve gülünce gamzeleri daha çok ortaya çıkan son derece yakışıklı bi çocuk bana gülümsüyordu...
"Korkuttum galiba?"
"Biraz..."
"Şeyy...Iıı...Dans edelim mi?"yapma be!Şimdi yapılır mı bu?Normal bi zamanda sana asla hayır demezdim ama şimdi olmaz ki be koçum!İstemeye istemeye reddetmek zorundaydım.
"Iı...Üzgünüm,teşekkür ederim"simâsı birden düştü ama belli etmemeye çalışarak
"Peki,kusura bakma.Rahatsız ettim"dedi ve uzaklaştı yanımdan.
Çocuk yanımdan uzaklaştıktan sonra telefonuma mesaj geldi.
"Kim o?Ne dedi?"Kaan...Unutmuştum bile onu...
"Bir şey yok ya!Dans etmek istedi kabul etmedim"cevap verdikten sonra telefonumu masaya koydum tekrar...Etrafı tekrar gözlem yapmaya şans bulduğum zaman o çocukla göz göze geldik.Kaan'ın eceli düşmanı...Kısa bir bakışmadan sonra kaçırdım gözlerimi birden...
Telefonumu elime alıp başka şeylerle uğraşmaya çalıştım...Kısa bir süre sonra karşımda biri beliriverdi ansızın...
"Merhaba efendim.Bu içeceği size yan masada ki bey gönderdi."kabul etmekle etmemek arasında gidip geliyordum.Sonra ona döndüm,bana bakıyordu...Tekrar garsona dönüp
"Sen bunu götür.Onun yerine bana soda getir.Bugün içki içmek istemiyorum rahatsızım da biraz."dedim söylediğim yalanların bir bir boyumu aşmasını izleyerek...Ardından tekrar devam ettim.
"Ve o beye deki;tanımadığı her insana böyle içecek ikaramında bulunmasın.Çünkü her insan bir değildir.Beni her gece sipariş verdiği kızlara benzetmesin"garson olumlu anlamda başını salladı ve beş dakika sonra elinde sodayla geldi.
"Buyrun efendim sodanız.Afiyet olsun..."
"Teşekkürler..."yanımdan ayrılan garson o çocuğun yanına gitti.Kulağına eğilip bir şeyler söyledi.Garson yanından ayrıldıktan sonra tekrar bakışlarını sabitledi üzerime.Hafiften bir tebessümle o an farkettiğim ona çok yakışan gülüşünü yerleştirdi yüzüne...
Hiçbir karşılık vermeden tekrar masama döndüm...Kaç saat geçmişti ama bi bok olduğu yoktu.Daha fazla dayanamadım ve Kaan'a mesaj attım.
"Ben çok sıkıldım,gitmek istiyorum.Hem kolum da çok ağrıyor..."mesajı göndereli baya bi zaman olmuştu ama hâla cevap vermemişti Kaan beyimiz...Uzun bi bekleyişin sonunda nihayet bi cevap geldi,"İyi tamam.Ben şimdi çıkıyorum.Bi on dakika sonra çık gel.Hemen peşimden gelme!"Kaan çıktıktan sonra biraz zaman geçmesini bekledim...
Hâla bakışları benim üzerimdeydi bunu hissedebiliyordum.Peki bugünden sonra ne olacaktı?Kaan yetmezmiş gibi bir de bu çocukla mı uğraşıcaktım?Gerçi,çocuk gerçeği öğrendiği zaman onunla uğraşmama fırsat vericek miydi ki?..
Daha fazla dayanamadım.Kolumun ağrısı gittikçe şiddetini arttırmaya başlamıştı.Ve sanırım başıma bir bela yetmezmiş gibi ikinci bir belaya da bulaşmıştım...
Masadan çantamı ve telefonumu alıp merdivenlere yöneldim.Merdivenleri bir iki adımlamıştım ki...
Bir el beni tuttu.Lankk!!!Yakalandın kızım Ceyda!Arkamı dönüp elin sahibine baktım.O...O çocuk işte.Masumca bana bakıyordu.Bense yarı şok olmuş bir şekilde beni neden tuttuğunu sorar gibi bakışlar atıyordum...
Eliyle tuttuğu elimi bırakıp
"Ahh...Afedersin...Gidiyor musun?Daha çok erken"içimden derin bir oh çekmiştim.Kalp atışlarım normale döndükten sonra tekrar ona dönüp
"Evet?"
"Ama daha çok erken?"tanımadığı biriyle nasıl böyle konuşma cesaretinde bulunabiliyordu ki bu?
"Sanane!Ayrıca sen hep böyle özgüveni tavanda birisi misindir?Gerçekten çok ukâla ve yalaka birisin!"cevabını bile beklemeden merdivenleri ikişer üçer çıktım.Ne dedim ben çocuğa ya?Ne suçu vardı ki şimdi?Çok mu ayıp etmiştim acaba?Ama iyi oldu canım.Bir daha tanımadığı her insana böyle yaklaşmasın!..Mekandan çıktıktan sonra gözlerim her yerde Kaan'ı arıyorduO da bunu fark etmiş olacak ki arabanın farlarını yakıp söndürdü.Doğruca arabaya yöneldim...
"Yarım saat oldu?"
"Sen hemen gelme demedin mi?"
"Dedim ama gecenin yarısını orda geçir de demedim"
"Ne bileyim ya sen öyle söyleyince oyalandım biraz."
"..."
"Şey...Kaan,şu çocuk vardı ya hani?"
"Evet?"
"Bana nereye gidiyorsun diye sordu.Tersledim geldim bende"
"İyi bok yedin.Mal mısın sen ya?Adam ayağına kadar gelmiş sen tekme atmışsın resmen.Adam ol kızım!Yapacaksan düzgün yap şu işini!Yoksa ben devam edeyim kaldığım yerden sana işgencelere?"benim savunma gücüm olsaydı ben gösterirdim sana işgenceyi ama neyse!Onunda zamanı gelecek elbet.
"Söyleseydin o zaman Kaan"
"Lan aklını kullan biraz.Amaç zaten onu etkilemekti."
"Daha yeni 15 dakika geç kaldığım için kızıyordun?"
"...Neyse amacımıza ulaşmışız en azından"sustu.Gaza yüklendi...45 dakika geldiğimiz yolu 20 dakikada gelmiştik.Arabadan inip"iyi geceler"dedim.Aynen geldiği gibi hiçbir şey söylemeden kökledi gazı.Elbet bunların hesabını vereceğiniz günler de gelecek Kaan bey...Elbet...
Eve girer girmez hemen Caner'e mesaj attım.
"Uyudun mu?"
"Hayır seni bekliyordum"
"Uyusaydın keşke?"
"Boşver geldin mi eve?"
"Evet daha yeni geldim.Hadi sende uyu yarın anlatırım ben olanları sana tamam mı?"
"Tamam iyi geceler..."
"Sana da iyi geceler..."Üzerimdekilerden kurtulup hemen pijamalarım giydim.Kolum delicesine ağrıyordu.Alçıyı çıkarıp krem sürdüm.Biraz masajdan sonra biraz da olsa dinmişti ağrı.Alçıyı tekrar takıp yatağa attım kendimi...
Acaba beni ne bekliyor?Yalanı sevmeyen ben,yalansız yaşayamaz olmuştum resmen.Attığım her adım yalandan ibaretti.Peki bu durum ne zamana kadar devam edecekti?Ben hep yalnız mı kalıcaktım böyle?Annemsiz,zaten babam yok...Şimdi bi kardeş buldum ama koruyabilecek miydim?Ya da babamı,en değerlimi kaybettiğim gibi onu da kaybedecek miydim?Peki ya annem?Annem olabilecek miydi tekrar?Beni girdiğim bu bataklıktan kurtarabilecek miydi?Ağladığım zaman omzuna ihtiyaç duyduğum biri olabilecek miydi?Hiçbir şeyi bilmiyorum...Bildiğim tek şey böyle devam edersem,yalnızlığım bile yalnız kalacaktı...
Bunları düşünürken uyku çoktan esir almıştı bedenimi...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bi Umut Benimkisi
RomanceKorkularım ele geçiriyordu bazen tüm bedenimi...Ölümle yaşam arasında kararsızdım.Umudum yoktu.Umut benden yana fakirdi.Bense;umut nedir bilmeyen bir fakir...