Olamaz!Bana doğru geliyor!N'apıcam şimdi?Sakin ol Ceyda...Dans edenlerin arasından sıyrılıp,yanımda beliriverdi birden.Sadece gözlerime bakıyordu.
Bense kalbimin ritmini düzeltmeye çalışıyorum...Bir dakika!Neden bu kadar heyecan yapıyorum ki sanki?Kendini beğenmiş ukalanın teki bir kere o.
"Sanırım,anlatmak istediğim bir şey var?"
"Hayır yok"
"Emin misin?"
"Nerden vardın ki bu sonuca?"
"Geldiğinden beri bana bakıyorsun,farkında mısın?"rezil oldum çocuğa ya.Alnımı kaşıyarak
"Iıı,şimdi hatırladım bak.Şey dicem aslında ben sana..."ne söyleyecektim şimdi ben çocuğa?
"...Ne?"
"Hah!Şimdi geldi aklıma.Sabah sana biraz sert çıkıştım da onun için özür dileyecektim"şüpheyle baktı gözlerime.Sonra o tatlı gülüşü yayıldı suratına...
"Tuhaf bi kızsın sen ya"dedi gülerek.
"Neden?"
"Ne bileyim.İşte böyle...Bilmiyorum ki.Mesela başkası olsa özür dilemez.Ama sen..."
"Neyse başkalarını boşver.Sen affettin mi beni onu söyle"
"Iımmm.Affetsem mi ki acaba?"
"Uyuzluk yapma ama"diyerek koluna vurdum hafifçe.
"Bir şartım var ama?"biriniz de şarttsız iş yapın ya!
"Şart?Neymiş bu şart?"
"Benimle bir gün geçireceksin."
"Nasıl yani?"
"Yani,bir gününü bana ayıracaksın.Tüm gün seninle gezicez?"kabul etsem mi ki ?Ya başıma bir şey gelirse?Kabul etmezsem çok üzülür mü?Benim de sorduğum soruya bak!Çocuk gerçekleri öğrenince olacaklara hazırlan sen...
"Iı...Bilmem ki..."
"Ya bak,çok güzel olur.Sinemaya gideriz,alışverişe gideriz.Hani kadınlar çok sever ya!Daha istersen başka şeyler işte.Korkma zarar vermem sana.Birbirimizi tanırız hem.Belki de bakarsın çok iyi arkadaş oluruz?"kalbim her ne kadar hayır dese de
"Tamam o zaman."
"Cidden mi?Şaka mı?"
"Hayır,gerçek"şok geçiriyor gibiydi.Gülerek sarıldı birden bana.O an onun kokusu...Tarifi olmayan bir koku...Beni içine çeker gibi...
"Ah,şey...Ben,ben çok özür dilerim."dedi bedenini bedenimden ayırırken.Bense beni esir alan kokusunun etkisindeyim...
"Yok...Tamam sorun değil."dedim etkisinden kurtularak.
"Bu arada biz daha birbirimizin adını bilmiyoruz?"
"Ceyda"
"Ceyda...Iımm,güzelmiş.Ben de Bora."dedi elini uzatarak.Aynı şekilde karşılık verdim ona...Geçen ki gelen garson biz otururken tekrar geldi."Efendim,içecek veya yiyecek bir şeyler alır mısınız?"Bora bana baktı "ne istersin"dermişcesine.
"Yok ben bir şey istemiyorum."
"Neden ama?Beraber bir şeyler içeriz değil mi?"tekrar garsona dönüp
"Her zaman ki olanından olsun.Yanına da hanfendinin seveceğini düşündüğünüz şeyleri getir"dedi ve garson ayrıldı yanımızdan.Tekrar bakışlarını sabitledi üzerimde.Neden bilmiyorum ama bu çocuğun gözlerine bu denli yakından bakamıyordum.Normalde bakarım ama nedense olmuyor..."Ve...Bunlar içecekleriniz,bunlarda sizin için hazırladıklarımız..."garsona teşekkür edip içeceği elime aldım.Hadi ama!Ben şimdi nasıl içeceğim bunu?Bora içkiyi tek dikişte bitirdi.Ve içkisi bittikten sonra bana "neden içmiyorsun?"der gibi bir bakış attı.İstemeyerek de olsa içkiyi alıp kendimi zorlayarak tek kaldırışta bitirdim.Bardağı masaya koyup gülümsedim ve "çok severim..."dedim.Görende hergün demleniyorum zanneder...
"O zaman bir daha söyleylim de beraber içelim"
"Yok ya yeter bu kadar"
"Olsun olsun."dedi ve yenisini söyledi.Allah kahretsin ya!Ben birini zor içtim tekrar nasıl içebilirim?Garson kısa bir zaman sonra elinde içkikerle geldi.Masaya koydu ve gitti..."Afiyet olsun..."dedi ve gülümsedi.Aynı şekilde karşılık verdim.Bu sefer ilk içtiğim gibi zorlanmamıştım.
"Ee Ceyda,anlat bakalım?"
"N...Ne neyi anlatıyım?"dedim anlamadığımı apaçık belli ederek.
"Ya ne bileyim işte.Kendinden bahset.Ne seversin,ne sevmezsin böyle yani"
"Ya bilmem ki şimdi aklıma gelmiyor.Sen anlat sonra ben anlatayım"
"Ah,peki...Ben,insanları pek sevmem.Hatta nefret ederim..."
"O zaman benimle neden konuşuyorsun?"dedim sözünü yarıda keserek.
"Sorularını en son sorarsın.Nerde kalmıştım?Ah,işte insanlardan nefret ederim.İnsanlardan her ne kadar nefret etsem de onları bi o kadar da tanımaya çalışırım.Ama bu her insanla konuşuyorum demek de olmuyor.Pek çevrem yoktur.Hatta kimsem yok desem daha mantıklı.Annem babam yok.Sadece bi kardeşim var.Öyle dediğin gibi her gece başka kızla da değilim ayrıca.Genellikle şu gördüğün bizim grupla takılırız."dedi karşı masayı işaret ederek.
"Şimdilik bunları bilmen yeterli bence.İlerleyen zamanlarda daha çok şey öğrenirsin."dedi ve sözü sana bırakıyorum dermiş gibi el hareketi yaptı.
"Imm...Ben normalde İzmir'de yaşıyordum.Ama..."birden boğazımda düğümlenen babamın yokluğu canımı yaktı.Masada duran elimin üzerinde bir sıcaklık hissettim.Bakışlarımı elime götürdüğümde Bora elimi tutmuş bana bakıyordu.
"Eğer kötü olacaksan anlatma"dedi beni düşündüğünü belli ederek.
"Gerçeklerden ne kadar kaçsamda elbet birgün önüme yine çıkacak.Ha bugün ha yarın.Ama yine de saol"dedim ve diğer elimi elinin üzerinde sıvazladım.
"Babamı kaybedince annemle buraya taşındık.Tek çocuğum,kardeşim yok.Ama buraya geldiğimde bir kardeş edindim.Annemden ve diğerlerinden nefret ediyorum.Ve...Yalnızlığı seviyorum.Bu yüzden insanlara pek güvenmem"dedim ve orada kestim sözümü.Bora,bir sürü soru işaretleriyle kalmıştı bunu fark edebiliyordum...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bi Umut Benimkisi
RomanceKorkularım ele geçiriyordu bazen tüm bedenimi...Ölümle yaşam arasında kararsızdım.Umudum yoktu.Umut benden yana fakirdi.Bense;umut nedir bilmeyen bir fakir...