BÖLÜM ON DOKUZ -Uyku

19 3 0
                                    

Ethan anahtarı sessiz ve dikkatlice çevirmeye çalışıyor. Beceriksiz çocuk

"Ver şu anahtarı Ethan. Ne kadar da beceriksizsin."diyorum dalga geçer gibi.

"En azından ben alçıyla yürüyebiliyorın."dedi laf sokmanın verdiği özgüvenle devam ediyor.

"Ya da ben en azından sakar değilim."diyor ve tek kaşını kaldırıyor. Senin var ya o kaşını kopartırım.

Söylesem mi? Söylemesem mi? Neyse sen söyle Kumsal

"Ethan."diyorum çekingen bir sesle

"Söyle güzelim."diyor

Başlıyorum
"Birincisi bana güzelim deme çünkü kendimi çok da güzel bulmuyorum, ikincisi Ethan ben sevdiğim adama mektup yazmayı bıraktım en azından kısa bir süreliğine özlesin biraz."dedim ve sonunda rahatladım

"Birincisi sen kendine göre güzel olmayabilirsin ama sen benim gözümde dünyanın en güzel kızısın, ikincisi ise bırakma zaten sevdiğin adam sana cevap veremediği için emin ol ki çok üzülüyordur."dedi

"Sen bana göre dünyanın en güzel kızısın"lafı beynimin içinde ne taklalar ne deparlar atıyordu.

"Ben mi güzelim?"dedim

"Yok ben canım."dedi

"Zaten onda tartışamayız."dedim. Kaçırıdım ağzımdan. Off be Kumsal bi çenenide tut be mal.

"Ne dedin Duyamadım?"dedi. Ne kadar da götü kalkık bu çoçuğun.

"Dedimki Ethan öyleyimdir çok güzelimdir. Sen bilmiyorsun beni ne mimarlar, ne doktorlar, ne mühendisler istedide ben gitmedim canım."dedim göz kırparak.

Dünyanın en güzel kahkahasını duydum sanırım. İnci dişleri ne kadar da güzel öyle.

"Kumsal."dedi

"Evet."dedim

"Benden kaçamazsın demiştim, otur şu koltuğa gel konuşalım."dedi

Sahteden esnedim "aaa Ethan benim çok uykum vardı, ben en iyiyisi uyuyayım."dedim

"Hayır canım bu sefer kaçamazsın."dedi kendinden çok emindi

"Hiç mi şansım yok?"dedim bir umtula

"Yok güzelim."dedi

"Bana güzelim deme!"

"Her neyse sana o gün öyle demek istemedim Kumsal, bunu sende biliyosun. Ben öyle sana şiirler yazabilecek bir adam değilim. Sana en içten özür dilerim diyebilirim ve özür dilerim."dedi

Ne diyeceğimi bilemiyorum.

"Affetmiyecek misin? Bak peşini bırakmam haberin olsun."dedi

Onu kandırmak için ona çok sinirli baktım. Ona tokat atıcakmış gibi yaptım. Ve sonra ne mi yaptım ONU YANAĞINDAN ÖPTÜM. Off şimdide çocuk beni dengesiz orospu zannedicek. Ne kadar güzel. Depar atmaya çalıştım ama ayağımın kırık olduğunu unttum ve yeri öptüm.

Ethan bana bakarak "kaçmaya çalışırken bile sakarlık yapıyorsun güzelim."dedi ve beni kaldırdı. Canım çok acıdı. Yere basmaya çalıştım olmuyor.

Ethan beni Masal'ın odasına götürü müsün? Çok uykum var."dedim

"Hayır!"dedi

Afalladım wtf yani
"Ne?"dedim

"Seni Masal'ın odasına çıkartamam çünkü benimle uyuyacaksın."dedi

"Niyeymiş canım."dedim ve ayağa kalkmaya çalıştım. Sadece çalıştım ve yine yere düştüm.

Ethan kahkahalara boğuldu.

"Ne gülüyosun be."dedim

Yine kaldırdı beni salondaki en büyük koltuğa yatırttı beni. Yukarıya çıktı. Tavana baktım. Ethan şimdi benim yanımda mı uyuyacaktı? Hayallerim gerçek oldu. Ayak sesi geldi. Uyumuş taklidi yaptım yine.

"Uyurken bile nasıl bu kadar güzel olabiliyorsun Kumsal."dedi devam etti
"O kadar şanslıyım ki çünkü şuan senin yanında uyuyacam. Yine saçınla oynayacam. Saçını koklayacam."dedi

Yanıma uzandı o sonra ayağa yeniden kalktı. Ve bir şeyi yere attı. Yeniden yatağa uzandı. Çıplak bir göğüs. Gözlerimi açmamak için kendimi çok zor tuttum. Kafamı biraz oynattım ve sanırım kafam Ethan'ın göğüsüne geldi. Ethan'ın kalbini dinliyorun ne kadar da hızlı atıyordu kalbi. En son hatırladığım şey Ethan'ın sesiydi.

"Keşke benim olsaydın Kumsal."

Ağlayan Mektuplar Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin