6. Bölüm

8 2 0
                                    

Gece uyanmıştım. Sanırım saat 5 felandı. Su içmek için mutfağa inecektim.  Dün Burcu Emreyle buluşmuştu. Ben 12 ye kadar uyumadım eve de gelmemişti. Yatağımdan hızkıca kaltım ve Burcunun kapısını tıklattım.Kapıyı kimse açmayınca kapıyı açıp içeri girdim. Burcu tatliş tatliş uyuyordu. Sessizce kapıyı kapattım. Ses çıkmasın diye parmak uçlarımla yürümeye başladım. Her ne kadar sessiz olmayı başarmış olsam da gözlerimi uykudan açamıyordum. Salona gelmiştim ki mutfaktan gelen tıkırtıları duydum. Olduğum yerde durdum ve sesi dinliyordum. Burcu uyuyordu ve evde sadece ikimiz vardık.  Aklıma ilk gelen hırsız oldu. Korkuyla yerimde titremeye başlamıştım. sehbanın üzerinde duran vazoyu aldım ve sessizce mutfağa girdim. Bu cesareti nereden aldığımı bilmiyordum. Uyku sersemi olduğum için olayı net düşünememiştim. Elimdeki vazoyu tam kaldırmıştım ki adam yüzünü döndü. Karanlıkta yüzünü göremesem de çok kortum ve vazoyu kafasına geçirdim. Karşımdaki kişinin kafasını tuttuğunu fark ettim. İkimizde çığlık atıyorduk. Onun sesi  her ne kadar kalın olsa da  benim ki çok cırlaktı. Korkudan ölüyordum. SonundaBurcu koşarak geldi ve ışığı açtı. Benim ise çığlık atmaktan gözüm karamıştı. Sanırım gözlerim ışığı algılamaya başlamıştı ki Burcunun hırsızı kucakladığını gördüm. Hala net göremiyordum ama cırladığımı biliyordum. Sanırım sonra bayıldım.

Ayıldığımda karşımda Emreyi gördüm. Önce tekrar bayıldığımı sandım ama bayılmamışsım. "Göksel iyi misin?" dedi utanç dolu sesiyle. "İyiyim. Hoşgeldin" dedim ayağa hemen kalkarak. Benim karşı kanepemde oturuyoru. Ellerimi boynuna doladım. O ben uyandığımdan beriayaktaydı. Utancı geçmiş olmalıydı ki dalga geçmeye başladı "yetişebiliyor musun? Eğileyim mi?"

Ellerimi boynundan ayırdığımda "Bak şu ukala sevgiline birşey de az önce beni öldürüyordu şimdi ise dalga geçiyor" diye haykırdım, Burcuya. Emre kadar espiri doluydum bende. emre gülerek "bak şu ukala arkadaşına birşey de sevgilim az önce benim kafamı kırdı şimdi de dalga geçiyor" hepimiz güldük ve Emre elini omzuma indirdi. Kafamı ona kaldırdığımda  sağ kaşı bantla sarılıydı. Sanırım gerçekten vazoyu kırmıştım kafasında. Kaşına gözümü ayırmadan baktığımı anlayınca elini kaşına koydu "önemli bişey değil" dedi.  Zoraki bir tebessümde bulundum. Tebessümden çok mahcup bir ifadedeydi yüzüm. Yanımda çok uzun kalıyordu. Biraz kollarını indirerek omzuma bıkatı ağırlığını. Burcu ise gülümsyerek bize bakıyordu. Emre esneyerek " hadi herkes yataklara " dedi. Önde ben arkada Burcu ilerlerken Emre Burcuyu yanımdan çekti ve "sen değil. " dedi. Ben önce şaşkınca baktım sonra tebessüm ederek "iyi geceler size " deyip odama çıktım. Ya bunlar çok tatlılardı. Özenmediğimi söylesem yalan olurdu heralde. Sıcacık yatağıma sokuldum ve yorgunluktan uyuya kaldım.

                                                                                      **** 

Uyanmak çok zor olmamıştı. Yatağımı düzeltip aşağı indim. Bİzim kumrular kucaklaşmışlar hala uyuyorlardı. Sessizce mutfağa geçtim. Kahvaltıyı hazırladım ve onları uyandırmak için salona geçtim. Emre uyanmış ve Burcunun saçları ile oynuyordu. Benim geldiğimi far edince " hadi kalk uykucu prenses" dedi. Burcunun gözleri aniden açıldı. Sanki Emrenin burada olduğunu unutmuş gibi bir hali  vardı. Burcu usulca kaltı ve Emreyle beraber banyoya gittiler. Bu gün okul vardı. Artık Emrede bizim okulda idi ama sınıflar farklı olacaktı sanırım. Yani biizm sınıf biraz kalabalıktı. Ama Emre de Burcu da aynı sıınfta olmaya oldukça istiyorlardı.  Bu gün öğrenecektik ve de umarım aynı sınıfta olurduk.

 Belki  Canerle iyi arkadaş olurlardı. Caner demişken  çok talı çocuktu. Ve benim bi gururum vardı ve onu kendime aşık etmem lazımdı. Yokse rezil olacktım. Tamam sürem çoktu ama... Caner  sanki biraz anlamış gibiydi. Yok ya nerden anlayacak ki anlasa sanırım ben ölmüş olurdum. Yani ihaneti kaldıramazmış, sinirlendimmi kimse durduramazmış, çetesi varmış... Bunların hepsi beni ürkütmeye yetiyordu. Ama yinede oyun oynayacaktım. Hem banane yani. 

Böyle peşimde dolanan erkeklere bağırmak kızmak hoşuma gidiyordu benim. Belki üzülüyorlardı ama banane ben mi dedim bana aşık olsunlar diye. Zaten şu erkekleri hiç anlayamıyorum hele şu yüzsüz olanları asla. Acınacak durumdalar. Asla bir erkeğin peşinde koşmam. Onun için ağlamam ben . Saçmalığın dibi. En azından bana göre öyle yani.  Ya benim hayat felsefem bu beni ağlatan kişi beni sevmiyordur. Biri için ağlarsam o kişiyi bitirmişimdir. Hele bir erkek için....

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jan 02, 2017 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

HASRETİMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin