Bölüm 13

19 2 1
                                    

Estella'nın ağzından

Güzel bir gün daha. Önceden Scylar'sız bir günüm bile güzel geçmez derken şimdi onsuz daha mutluyum. Bana yalan söyleyen ve ihanet eden biriyle nasıl mutlu olabilirim ki ?? Çok saçma.

Hem Stefan benimle daha çok ilgileniyor. Bu beni daha çok ona bağlıyor. Birlikte bir çok şey yaşadık şu iki haftada.

Stefan: Uyandın mı hayatım ?

Estella: Evet aşkım uyandım.

Stefan: Peki kahvaltıya ne yapacaksın ? Benim güçlü sevgilim yine neler döktürecek?

Estella: Ne istersen canım ?

Stefan: Şöyle güzel bir sandviç güzel olurdu açıkçası.

Estella: Buna ne dersin peki ?

Parmağımı şıklatmamla beraber masada iki sandviç ve kahvaltılıklar belirdi. Ve bir bardak ta kan tabii. Unuttunuz mu benim birazım da vampir. Bu nedenle daha güçlü olabilmem icin kana ihtiyacım var.

Ha birde size söylemiş miydim ? Biz Stefan ile çıkıyoruz!! Bana o kadar içten davranıyor ki kendimi ondan alamıyorum. Sanki onun için yaratılmışım gibi. Ve sanırım onu Scylardan daha çok seviyorum. Öff Scylar da kimdi ??

Kahvaltımızı ettikten sonra üzerlerimizi giydik ve okula gitmek için arabaya bindik.

Okula vardığımızda kapıda Scylar'ı gördüm. Ona inat olsun diye Stefan'ın beline sarılırken arkadan bir kız gelip Scylar'ın boynundan öptü. Bu kız da neyin nesi?? Derken Stefan'ın korku dolu gözlerle kıza baktığını gördüm.

Estella: Hey Stefan? Bu kız da neyin nesi böyle?

Stefan cevap vermeyince daha da sinir oldum. Ayrıca içimi de istemsizce kıskançlık duygusu kaplamaya başladı.

Estella: Stefaaannnn !!!

Stefan: Ha ? Efendim aşkım?

Estella: O kız da kim?

Dedim sinirle.

Stefan: O... O benim Scylar tarafından öldürülen arkadaşım Victoria.

Estella: Bu da ne demek oluyor?

Stefan: Bir dakika düşünmem için fırsat ver. Demek ki onu öldürmemiş. Victoria bana ihanet etmiş. Ayrıca beni öldürebilen yani ilkleri öldürebilen tek hançer onda!! Üstelik bu hançer benim üvey kardeşimi öldürdü. Estella benim küçük bir kız kardeşim vardı. Onu baş seytanlar aldı. Çünkü bir ilkin ikizi dışında başka bir kardeşi olması yasak. Onu öldürmek için birçok şey denediler. Ama o hepsine dayandı. Ta ki Sânge hançerini bulana dek. Tanrı el atmak zorunda kalsa dahi bu hançer kullanılır. Tanrı bile ilklerin kardeşini öldüremez. Bu yüzden bu hançer yaratıldı. Ve bu sorun da çözüme kavuştu. İlkleri öldürmek zor olduğundan bu hançere baş vurulur ve o hançer Victoria ve Scylar da!!!!

Estella: Ne yani seni mi öldürecekler?

Stefan: Evet Estella evet!!!

Estella: Ölüm tehlikesi altında olabilirsin ama bana bu şekilde bağıramazsın aptal. Gidip Scylar'la konuşacağım.

Stefan: Estella bekle lütfen. Hayııırrrr!!

Scylar'ın Ağzından

Evett! Bu işte halloldu. Stefan Victoria'yı görünce şaşkınlık içinde diz çöktü. Çünkü Sânge hançerinin Victoria'da olduğunu biliyor. Ayrıca zavallı kardeşi Anabell geldi aklına. Estella da onu soru yağmuruna tutunca Stefan sinirlendi ve Estella'ya bağırdı. Bir tüm ırk melezinin en önemli özelliklerinden biri de gururudur.

Gücünün git gide azaldığını hissediyorum. Artık Estella'ya hükmedecek gücü kalmadı. Hem üzüntü hem şaşkınlık hem de ihanet edilme duygusu sayesinde onun gücünü düşürdüm. Düşünüyorum da iyiki Victoria'yı öldürmemişim. Zaten bir üç ırk melezini öldürmek aptallık olurdu.

Evet yanlış duymadınız. Victoria hem kurt hem vampir hemde büyücü. Ve çok daha bilgili. Ve tabi Sânge hançerinin sahibi.

Estella bize doğru geliyor. Sevincimin hiçbir dilde tercümesi yok. Bir an başını tuttu ve bayıldı. Uzun zamandır kendisini kontrol edemediğinden bütün yaşadıkları gözünün önünden geçti. Bu da bayılmasına neden oldu. Tabi ki onu hemen tuttum ve revire götürdüm.

Victoria'nın Ağzından

Uzun zaman oldu dışarıya çıkmayalı. Sanırım bir 417 yıl kadar. Hahaha. Stefandan öcümü alacağım. Scylar'ın ona zıt olduğunu söyledi. Ve onu öldürmemiz gerektiğini söyledi. Bende Stefan'ın en iyi arkadaşı olarak kabul ettim. Aramızda küçük bir savaş yaşandı. Bütün herkes tabii ben Stefan ve Scylar dışındaki bütün herkes ölünce Stefan onu yenemiyceğini anladı. Stefan tam ilahi güçle kutsanmış bir silahla Stefan'a ateş ederken Stefan beni önüne çekti. Yani vurulan ben oldum. Bu ihanetini unutmam.

Ancak Scylar akıllı bir şekilde Tanrı'nın bu savaşta ona verdiği bir kereye mahsus ölüyü diriltme gücünü benim üzerimde kullandı. Bu şekilde hala hayattayım ya. Stefan'dan öcümü öyle bir alacağım ki...

Hala bana şaşkınlık içinde bakıyor. Ve dizlerinin üzerinde yaşlı gözleriyle... Agaha ne kadar komik onu bu halde görmek.

Victoria: Stefaaan! Eski dostum. Naber??

Stefan: Victoria ben çok üzgünüm gerçekten.

Victoria: kes sesini aptal! Özürün bir işe yaramaz. Ve tabi bu güçsüz durumunda bana hükmedemezsin. Scylar olmasa senin yüzünden ölmüştüm ben! Senin orayı terketmenle tanrı bana Sânge hançerini Scylar'a ise bir kereye mahsus ölüyü diriltme gücü verdi.

Cebimden Sânge hançerini çıkartmamla gözleri korkudan kocaman oldu. Tabi ki onu burada bu kadar basit bir şekilde öldürmeyeceğim.

Gözlerimi kapatıp parmağımı şıklatmamla o ihanete uğradıgım savaş alanına vardık. Önce zihnine girip ona bütün kötü anılarını gösterecegim. Daha sonra kurt tarafımla onu ıssıracağım. Ve vampir tarafımla da kanını içeceğim. En son ise elimdeki hançeri onun kalbine saplayacağım.

Victoria: Acı çekmeye hazır mısın eski dostum?

Stefan: Bak Victoria ikimiz çok güçlü olabiliriz. Bütün evreni ele geçirebiliriz. Lütfen bunu bize yapma!

Düşlediğim planı uygulamaya koyarak en son hançeri çıkarttım. Acı dolu çığlıklarıyla kalbine hançeri sapladım.

Victoria: Güle güle Stefan!!!

Evet heyecan dolu bir bölümle karşınızdayım. Umarım beğenmişsinizdir. Ancak votelerinizi bekliyorum. Desteğe ihtiyacım var. Ne kadar çok vote ve yorum gelirse o kadar çabuk bölüm gelecektir. Yeni bölümde görüşmek dileğiyle...

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Dec 17, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

KAYIP MELEZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin