benim hayatım

45 4 1
                                    

Karanlığın içinde bir ışık bulmak, o kötü zamanımda bana  umut vaadeden insanın gözlerine bakıp ellerine dokunmaktı tek hayalim. Ve hikayem o prensi bulmamla  başladı. O prensi nasıl mı buldum?  İşte böyle.

   Saat 07:00 alarm tüm sinir bozuculuğuyla ve istikrârla çalmaya devam ediyor. Sonra bir an duraksadım ve bugünün tarihine baktım. 09.08.2016.Bügün hangi üniversiteyi kazandığım açıklanacaktı ve hayatımda hiç bu kadar heyecanlı olmamıştım.
Çocukluğumdan beri en büyük hayalim doktor olmaktı. Ve bu hayalimin gerçekleşmesine ramak kalmıştı.Tıpkı benim gibi ailemde doktor olmamı çok istiyor.
Benim sevecen ailem anne, baba ve dünyaları verseler değişmeyeceğim bir  ağabeyden oluşuyor.
Benim ailem dünyada eşi benzeri görülmemiş kadar fedakarlardır. Babam gece gündüz demeden hiçbir iş ayrımı yapmadan beni okutabilmek için yıllarca ter döktü. Ağabeyimede en az bana emek harcadığı kadar emek harcadı. Ama ağabeyim maddi sıkıntılardan dolayı kazandığı savcılık bölümüne gidemedi.
Annem bahsedecek olursam diyecek laf bulamam. Aslında kendisi ağabeyimin ve benim öz annem değildir. Ama asla hakkını yiyemem. Çocukluğumuzdan beri bize bir fiske vurduğunu söyleyemem. Ağabeyimle ben, annemi benim doğumumda kaybetmişiz. Bu yüzden bana ve ağabeyime hiç bıkmadan , usanmadan annelik yapapmıştır. Hala bizi öz evlatları gibi sever.
Üniversite sonuçlarına dönecek olursak, yataktan yorganla beraber fırlayıp bilgasayarımın başına geçtim. Hangi üniversiteyi kazandığıma bakacaktım ama sayfa yoğunluktan dolayı o kadar yavaş açılıyordu ki heyecanıma heyecan eklenmişti o sıralar. Tam kalkıyordumki ekranda birşeyler belirmeye başlamıştı , ve o an kalkmaktan vaz geçmiştim.
Ellerimi bağdaştırıp istediğim üniversitenin gelmesi için durmadan Allah'a  dua ediyordum. Annemde uyanıp yanıma gelmişti. Oda en az benim kadar heyecanlıydı. Bilgisayar ekranında kocaman harflerle YERLEŞTİRİLDİ yazıyordu. Hemde deliler gibi istediğim genel cerrahi bölümünü kazanmıştım. Bütün evi annem ve benim sevinç çığlıklarım sarmıştı. İnanılır gibi değil ama ağabeyim ve babam bu gürültüye bile uyanmamıştı. Bizde annemle birlikte onlara şaka yapmaya karar verdik. Babamı uyandırıp kahvaltı sofrasına çağırdım.
"Hadi baba kalkmassan işe geç kalıcaksın."
Babam telaşla kalkıp ilk sorduğu " Kazandınmı?" diye sordu.
Benim yüz ifademe bakınca üzgün bir şekilde "Üzülme yavrum seneye kısmetmiş." dedi.
Benim suratımdaki o alaycı ifadeyi görünce gülerek "Seni eşek sıpası." dedi. Ben biliyordum o kadar çalışmanın karşılığını alacağını yavrum. Beni çok sevindirdin. Seninle gurur duyuyorum."
Ağabeyimde üniversiteyi kazandığıma sevinmişti ama hala içinde bir burukluk vardı. O daha sevincini yaşayamadan kursağında kalmıştı. Ne kadar anlaşamasakta onun üzülmesine oldum olası dayanamazdım. Gözleri dolduğu anda ona sımsıkı sarıldım . Kısık ve içime kaçmış sesimle "sakın üzülme. "dedim.

Yaz tatilinin bitmesiyle bana yavaş yavaş yol göründü. Artık okul sayesinde ailemden uzaklaşabilecek ve istediğim özgür hayatı yaşayabilecektim.

Aşka YolculukHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin