SELİM'DEN
Uçaktan sadece benim korktuğumu sanırdım. Enginle beraber bugün çanakkaleye gidecektik ama önemli bir ameliyatı çıktığı için gelememişti. Bende benim gibi uçaktan korkan hanımefendiyi görünce hostese yanımın boş olduğunu ve yanıma oturabileceğini söyledim.
Hostes hanımefendiyi yanıma oturttu, uçağın kalkmak üzere olduğunu ve kemerlerimizi bağlamammızı söyledi. Yanıma oturan bayan o kadar güzeldi ki çaktırmadan ona bakıyordum. Dayanamayıp onunla tanışmaya karar verdim. Elimi uzatıp meraba ben Selim dedim. Oda uzattığım ele bir kaç saniye düşündükten sonra karşılık verip adının Begüm olduğunu söyledi. Seside kendisi gibi çok güzeldi. Kulağıma fısıldana bir ninni gibi...
Begüm tam hayalimdeki bir kızdı. Sanki benim için özel olarak yaratılmıştı. Kumral, boyasız ve beline kadar uzanan kahverengi dalgalı saçları beni büyülüyirdu.1.77 boylarında uzun bir bayandı. Sanki yıllardır onu bekliyordum ve bugün hayat onu karşıma çıkarmıştı. Onunla konuşmak istiyordum ama konuşacak bir şey bulamıyordum. Birden ben farkına bile varmadan iki dudağımın arasından cümleler dökülmeye başlamıştı.
" Yolculuk nereye?". Bana saçmalama der gibi bir bakış attı. Gözlerine baktığımda kendimi görmüştüm resmen. Bıraksalar ömrümün sonuna kadar bu gözlere bakabilirdim. Gözlerini benden çektiği an ortamı yumuşatmak icin sadece bir espiri yaptığımı söyledim. Söylemesine söyledim ama herhalde kendimi kızın gözünde gerizekalı gibi göstermiştim.
Beni mahcup etmemek için ufak bir kahkaha attı. Sonra bana tahmin edeceğin gibi çanakkaleye gidiyorum orada üniversiteye başlıcam dedi. Çok heyecanlı olduğunu anlamıştım ve bunu onada söylemiştim. Biraz geçtikten sonra bana "ya sen? " diye sordu. Onun her konuşması beni büyülüyordu ve kendi elimde olmadan saçmalamaya başlamıştım.
" Niye heyecanlı olayım ki?" diye sorduğumda kendimi resmen gerizekalı gibi göstermiştim. Bana açıklayıcı bir dille "sen niye çanakkaleye gidiyorsun?" diye sordu. Ona öğretmen olduğumu ve işimin başına dönmem gerektiğini söyledim. Yol boyunca konuştuk. Artık ilk konuşma anındaki gerizekalı halim gitmişti. Gerçek Selimi ona tanıtmıştım. O kadar güzel ve akıcı konuşuyorduki uçaktan indiğimizde onunla bir daha görüşemeyecek olmam beni üzmüştü yada belkide görüşürüz kim bilir.
Uçak inişe hazırlanıyordu. İkimizide uçak kaltığı andaki korkuyu tekrar yaşıyorduk. Yine onun o zarif ve pamuk ellerine dokunmak istiyordum. Belki korkar da elimi tutar diye elimi açıp koltuğun dirseğine koydum ama tutmamıştı.
Uçak indiğinde aklıma bir fikir gelmişti. Numarasını istersem beni tersleyecekti bu yüzden bende ona çaktırmadan numaramı yazdım ve koltuğun üstüne bırakıp hızlıca gittim. Numarayı görmesi için elimden geleni yapmıştım. Numarayı görmüş olsa bile almama olasılığıda vardı. Ama içim rahattı. Çünkü konuşma esnasında farkında olmadan hangi okulu kazandığını söylemişti.
Numarayı almamış olsa bile onu bulabilirdim. Çünkü bende o okulda öğretmenlik yapıyordum.Bunu düşünmek beni biraz olsun rahatlatmıştı.
Havaalanından çıkınca oldukca sinirliydim. Telefonumu açtığım anda aramalar yağmaya başlamıştı. Babam arıyordu. Cevapla tuşuna basıp teefonu açmıştım. Sinirli bir şekilde
"Niye açmıyorsun telefonunu." diye bağırdı.
"Baba uçaktan daha yeni indim."
"Sana bir sürprizim var."
Sürpriz deyince ilk aklıma gelen krişe bir ev partisiydi.
"Ne sürprizi?"
"Defne Türkiye'ye kesin dönüş yapmış."
"Sürpriz ha. Bumuydu! Bundan banane!"
"Benim sinirlerimi tepeme fırlatma. Nasıl banane. O senin nişanlın. Yakında evleneceksiniz."
"Ben Defneyle asla ama asla EVLENMEM..." dedim ve babamın suratına telefonu kapattım. Uçaktan indiğim halimden eser kalmamıştı. Adeta bir sinir küpüne dönmüştüm.
Ben zengin bir ailenin tek erkek evladıyım. Tek amacı beni ve kardeşimi zengin bir aileyle evlendirip mal varlığını ikiye katlamak. İlk sırada ben vardım. Hızlı ve öfkeli bir biçimde havaalanından çıktım ve bir taksi durdurdum. Benim bindiğim anda uçakta tanıştığım Begüm'de diyer kapıdan taksiye binmişti."Şakamısın sen?" Çok sinirliydim ve gözüm hiç kimseyi görmüyordu. Begüm'ü bile.
Ona taksiden inmesini söyledim. İnmemek için kendisini diretti. Sonunda aklına bir fikir geldi. En mantıklısı taksiciye sormaktı.Taksici arabadan inip Begüm'ün olduğu taraftaki kapıyı açtı ve onu kolundan sıkıca tutup indirdi. Benim kitabımda ne kadar sinirli olursan ol bir bayana el kaldırmak yoktu. O anda sinirime sinir eklenmişti. Taksiden inip adamın Begüme yaptığının aynısını ona yaptım. O sırada Derin'in korkmuş sesini duydum. Özür diledim ve adamı bırakıp hızlıca oradan uzaklaştım. Babamın acısını resmen Begüm'den çıkartmıştım.
Begüm'den
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşka Yolculuk
Teen FictionBu benim ilk hikayem. Yorumlarınızda biraz yumusak olursanız sevinirim.