Giriş

135K 1K 85
                                    

Stars Dance ✓

Tek elimi alnıma yerleştirip hafif bir baskı uyguladığım sırada gözlerim kapalıydı. Otelden çıkmadan önce içtiğim ağrı kesici hala etkisini göstermemişti. Zaten yorgun ve bitkin düşmüş bedenimi daha fazla harekete motive edemeyeceğim kadar tükenmiş bir ruh halindeydim. Ortalama iki saatlik uykuyla bütün gün oradan oraya koşturduğumu göz önünde bulundurursak, şu anda bilincimin yerinde olması bile bir mucizeydi.

"Lillo?" 

İç çektim ve elimi çekerek doğruldum. Bacaklarımın arasına yerleştirdiğim, içinde enerji içeceği bulunduran şişeyi sıkıca kavrayarak dudaklarıma götürmeden önce mırıldandım.

"Lilly"

Justin-Bieber-, yıllardır yanımda olan ve beni sadece ben olduğum için seven nadir insanlardan biriydi. Onu gerçekten çok seviyordum. Bana taktığı ve sayesinde tüm dünyanın diline dolanan 'Lillo' lakabımı dile getirdiği zamanlar hariç. Bu isim dudaklarından döküldüğü anda onu en acılı şekilde öldürme isteğimden başka bir şey düşünemiyordum. 

O da bu durumun gayet farkındaydı. Sanırım inatla her seferinde bana 'Lillo' diyerek seslenmesinin tek nedeni buydu. Yinede lakabımı her dile getirişinde, 'Lilly' diye düzelterek bu lanet takıntıdan kurtulmasını dilemekten başka bir şey yapamıyordum.

Onu düzeltmemin ardından sesli bir şekilde iç çekmişti.

"Gergin görünüyorsun? Bana söylemediğin bir şey yok değil mi?"

Rahatsız edici elbisemle yapabildiğim kadar rahat bir şekilde oturmaya çalışıp deri araba koltuğunda kıpırdandım. Belimde hissettiğim sızıyla yüzümü buruşturdum. Bir kez daha bir daha dövme yaptırmayacağıma yemin ettim. Tıpkı bundan önce yaptırdığım dövmelerden sonra ettiğim yeminler gibi. Düşündüğünüz kadar fazla dövmem yoktu. Belime yaptırdığım yeni dövmenin dışında, iki dövmem daha vardı. Hepsini neredeyse birer yıl arayla yaptırmıştım. 

Elimde tuttuğum şişeden koca bir yudum daha aldım. 

Elimi şişeyle birlikte kucağıma indirdikten sonra başımı olumsuz anlamda salladım. Başımı ona çevirme gereği duymamıştım ve yanımdaki camdan dışarıya bakmaya devam etmeyi seçmiştim.

"Sadece yorgunum" 

 "Yüzüne inandırıcı bir gülümseme yerleştirsen iyi olur çünkü neredeyse vardık" cümlenin yarısındayken başımı ona çevirmiştim ve oturduğumuz arka koltukta doğrulup ön camdan dışarıya baktığını görebilmiştim.

Enerji içeceğinin şişesini son kez dudaklarıma yerleştirdim ve art arda iki büyük yudum aldım. 

Şişeyi kapağını kapattıktan sonra koltuğun üzerine bıraktım ve elbisemin eteğini düzelttim.

Bu gece bir müzik ödülü töreni vardı ve bende sevgili arkadaşım Justin'in yanında tören alanına giden pahalı arabanın içinde sıkıntıyla oflayarak faydasız olduğunu bilmeme rağmen bir kaçış yolu aramaya devam ediyordum.

Hiçbir ödüle adaylığım yoktu. Çünkü son albümümün üzerinden geçen iki yılın sonunda yakında yeni albümüm çıkacaktı. Tüm ödülleri kaparak rakiplerimi hayal kırıklığına uğrattığım törenlerden sonra, albümüm çıkana kadar-ki az kalmıştı-bir kaç törende hiçbir ödül adaylığımın olmaması eminim çoğu kişinin işine gelmişti. Bu da o törenlerden biriydi. 

Sadece yeni albümümden yayınlanan ilk single'ımın performansını sergileyecek olduğum için bu törene geliyordum. Şarkım çıkalı daha bir hafta olmuştu. Bu da şarkımı ilk kez canlı bir şekilde söyleyeceğim anlamına geliyordu. Yoksa hiçbir kuvvet beni ödül almayacağım bir tören için özel uçakla onca yolu aşarak sadece bir kaç saat için buraya gelmem, ve tören sonrası aynı yolu geri dönerek saat farkı yüzünden hiç uyuyamadan stüdyoda çalışmaya devam etmem için ikna edemezdi. 

Stars Dance (Düzenleniyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin