9. Bölüm ✓
"Ihm... Bir düşünelim..." dedi Tiff. Elimde tuttuğum iki elbisede de bakışlarını gezdirdi. Sırt dekolteli mini pembe elbiseyi gösterdi.
"Eğer geceyi onun yatak odasında sonlandırmak istiyorsan bu" dedi. Gözlerimi devirdim. Bu sefer de elini siyah belden kemerli şirin elbiseye doğrulttu.
"Ama eğer 'Ben sevimli bir iyi kızım' imajı çizmek istiyorsan bu" dedi.
Bir süre sessiz kaldım ve elbise askısındaki iki elbisede de bakışlarımı gezdirdim.
Stilistim tarafından dolabıma yerleştirilen kıyafetlerin çoğu benim tarzım değildi. Ünlü olmam modaya uymam gerektiği anlamına gelmiyordu. Ben kendi tarzını yaratmış ve o şekilde giyinmeye özen gösteren bir insandım.
"Peki" dedim bir süre sonra ve iki elbiseyi de yerine geri astım.
Geceyi Harry'nin yatak odasında sonlandırmak falan istemiyordum. Sevimli bir iyi kız falan da değildim. Olmadığım bir şekilde görünmek istemediğim için mi bilinmez ama iki elbise de içime sinmemişti.
Kendi kendime söylenmeden edemedim. Neden bu kadar düşünüyordum ki?
Elimi askılar arasında gezdirdim ve siyah, kısa kollu, vücuduma tam oturan mini elbiseyi elime aldım. Altına spor ayakkabı giyersen günlük, topuklu giyersen şık bir hal alacak kadar kurtarıcı olan bu elbiseyi daha önce kaç kere giydiğimi sayamamıştım ama çok kez giydiğime garanti verebilirdim.
"Ben olsam pembe olanı seçerdim"
Gözlerine baktım ve gülmekle iç çekmek arasında kaldım.
"Hiç şaşırmadım" diyerek mırıldandım.
Elbiseyi giydikten sonra ellerimi kabarmış saçlarımın arasına daldırdım ve tek omzumda topladım.
Ellerimi iki yana hafifçe açtım ve "Nasıl oldu?" diye sordum. Bakışlarını tüm vücudumda gezdirdikten sonra gözlerimin içine baktı.
Dudak büktükten sonra omuz silkti.
"Eh"
Gözlerinin içine bakmaya devam ettim. Sabır dilercesine iç çektikten sonra arkamı döndüm ve makyaj çantamı almak üzere odamın içindeki şifonyere doğru yürüdüm.
Tiffany'nin makyajıma karışmasına izin vermemiştim. Herkes fazla makyaj yapmayı sevmediğimi biliyordu. Törenler, partiler, programlar ve çekimler dışındaki o kısacık boşlukta beni makyajlı görmek oldukça zordu. Bu yüzden özensiz görünmeyecek ama özellikle hazırlanmış olduğumu da belli etmeyecek şekilde hazırlandım.
Parfümümü sıktığım sırada, yatağımın üzerine oturmuş beni izleyen Tiffany sesli şekilde üç kez öksürdü. Kaşlarımı kaldırdım ve ona baktım.
"Ölüyor musun?" dedim, alayla.
Gözlerini devirdi.
"Odayı parfüme boğdun"
Önüme döndüm ve parfüm şişesini yerine koydum.
Tamamen hazır olduğum için yatakta Tiffany'nin yanına oturmayı tercih ettim. Hiçbir şey yapmadan oturmak zamanın olduğundan daha yavaş geçmesini sağlıyordu.
Siyah deri çantamın içine unutmamak için attığım telefonumu çıkardım ve saate baktım.
"Nerede kaldı?" diye mırıldandım telefonu tekrar çantama koyarken.
"Sakin ol... Bir-"
Kapı sesini duymam ve "Geldi!" diye haykırmamla Tiff'in cümlesi yarıda kesilmişti. Birkaç kez seslice nefes alıp verdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Stars Dance (Düzenleniyor)
Fanfiction(Bölümleri düzenliyorum! Bazı değişiklikler yapacağım. Hangi bölümlerin düzenlenip düzenlenmediğini bölümlerin başında "✓" bu işaretle belirteceğim. Eğer bölümlerin düzenlenmiş halini göremiyorsanız, hikayeyi kütüphanenizden kaldırıp tekrar ekleyin...