karanlığın sırrı 5

48 1 1
                                    

Öksürüğü geçtikten sonra bana döndü.

-'' Kızım sen kafayı mı yedin''

Ona anlamsız bakışlar atarken geriye doğru yaslandım.

-'' buna neden bu kadar çok şaşırdın''

-'' kızım ben erkek olmama rağmen gitmiyorum o dövüşleri senin kız halinle ne işin var ''

oflayıp arkama iyice yaslandım. Neler yaşadığımı bilmeden bu kadar rahat konuşması sinir bozucuydu. Etrafı incelemeye devam ederken onun gözlerini üzerimde hissediyordum. Kafamı çevirip ona baktığımda tahminimde yanılmadığımı anladım. Ayaklanıp ona döndüm

-'' Benim artık gitmem lazım''

şaşkın ifadeyle gözleri irileşirken 

-'' yaklaşık bir kaç saat önce bir gerçekle yüzleştin senin oturup ağlaman gerekmiyor mu ?''

dediğine gülmemek için yanağımı ısırdım. Resmen kendimle savaş veriyordum.

-'' bu olaylardan başka hayatım da var benim ''

odanın çıkışına doğru yöneldim. cebimden telefonu çıkarıp Kağan'ı aradım. 2. çalışta açabilmişti.

-'' aldım haberi kafes dövüşü varmış gitmeyeceksin değil mi?''

gülümseyip cevap verdim.

-'' Evet gidiyorum. Demirkıran oteline gel beni al''

telefonu kapatıp cebime attıktan sonra ceketin fermuarını çektim.

-'' Derin''

Sarp'ın seslenmesiyle yerimde durdum. Ellerimi yumruk haline getirip sakin olmaya çalıştım. Olmuyordu. Topuklarımın üzerinde ona döndüm.

-''Adın Sarp mı her neyse bilmiyorum ama ismim Eylül''

Bu tepkiyi beklemiyordu bir iki adım geriledi.

-'' o dövüşlere gitme annem gil istemez''

-'' Senin ailen umrumda değil zaten benimkilerde beni umursamaz o yüzden sorun yok''

SARP'TAN

Sevgili ikizim biraz agrassifti sanıım. Bartu gitti derken bu geldi. Psikopat insanlardan kurtulamayacağım sanırım. Telefonu çıkarıp birşeyler yazıp birine gönderdi. Saniyeler içinde gelen cevapla tekrar telefona baktı. Hiç bişe yazmadan telefonu cebine atıp kapıdan çıkıp gitti.Pencereye gidip aşağıya baktığımda bugün eve birlikte geldiği çocuğun beklediğini gördüm. Arabaya yaslanmış sigarasını içip etrafa bakıyordu. Üzerine deri mont giymişti. Burdan göründüğüne göre iyi bir fiziğe sahipti. Derin çıkışta gözüktüğünde sigarasını yere atıp söndürdü. Kollarını iki yana açıp Derini bekledi. Derin ona sarıldığında havaya kaldırıp bir kaç tur döndürdü. Ardından yere indirdi. Sanırım sevgiliydiler. Aman bananeyse. Arabaya binip uzaklaştılar.

Telefonu cebimden çıkarıp  son aramalardan Bartu'yu buldum. Zaten Mısra siktiri yiyince yine bizimkini aramış. Bizim enayi de dayanamayıp onu sevdiğini yine dile getirmiş.

5. çalışta telefonu söverek açtı.

-'' Bartu birgün şu sövmeden çarpılacaksın''

-'' Bana bak işimi bölüyorsun''

-'' Aşık olmana rağmen kızlardan vazgeçemiyorsun.''

açılışta yaptığı gibi yine döverek telefonu kapattı. Yatağın üzerine fırlattmak için hazırlandığım telefon çalınca irkildim. Ekrana baktığımda Mısra'nın aradığını gördüm. Hiç uğraşacak halim yoktu ama Bartu açmadığımı duyarsa beni öldürebilirdi. Oflayıp telefonu açtım ve kulağıma götürdüm

KARANLIĞIN SIRRIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin