Okuduktan sonra yorumlarsanız çok sevinirim. İyi okumalar!
Arabaya yerleşip emniyet kemerimi bağladım. Mavi gözleri bir süre üzerimde durduktan sonra yola çevrildi. O yavaş yavaş ilerlerken camdan dışarıya bakıyordum.
Her ne kadar yalnız olmak istesem de konuşma teklifini kabul etmiştim. Benimle ne konuşacağını merak ediyordum.
"İnsanlar yanlış anlamaz mı? Yani, şu an arabanda olmamı..."
Gözlerini yoldan ayırmadan gülümsedi.
"İnsanlar yaptığım her şeyi yanlış anlıyorlar," dedi omuz silkerek. "Eğer böyle bir şey olursa onlara arkadaş olduğumuzu söylerim."
"Ama arkadaş değiliz," dedim düz bir tonla.
İç çekti. "Belki oluruz."
Keyifle kıkırdayarak onu izledim. Direksiyonu kavrayan uzun parmaklarına, ceketinin tam oturduğu kollarına, aralık pembe dudaklarına, güzel burnuna, dağınık sarı saçlarına dikkatlice baktım ve bu defa ben iç çektim.
"Luke Hemmings ile arkadaş olacağım, öyle mi?" diye mırıldandım.
Sakin bir yere geldiğimizde arabayı durdurup bana döndü. Mavi gözleri yüzümü yavaşça taradı, dudakları yukarıya doğru bükülmüştü.
"Aslında senden özür dilemek istiyordum," dedi sakince.
Şaşkınlıkla kaşlarımı kaldırdım. "Ne için?"
Gözlerini birkaç saniyeliğine benden kaçırdı. Biraz çekingendi.
"Dün gece..." boğazını temizleyip biraz düşündü. "Evinize geldiğimde alkollüydüm. Tuvaletten çıkınca odana girdim ve sen uyuyordun. Çok kalmadım, hemen çıktım yine de bilmen gerektiğini düşündüm. Üzgünüm."
"Ah." Kaşlarımı çattım. Odama girdiğine inanamıyordum. O odama girmişti ve ben uyanmamıştım.
"Sorun değil," dedim gülümseyerek. "Seni duymadım bile."
Gülümsememe aynı şekilde yanıt verdi. Rahatlamıştı. "Pekala."
Kıpırdanıp etrafa bakındım. "Öyleyse artık gidebilir miyim?"
"Aslında..." Tek elini direksiyona, diğerini de el frenine yerleştirmiş öylece bekliyordu. "Sakıncası yoksa... Yani kafede oldukça üzgün görünüyordun, istersen konuşabiliriz?"
Boğazımda oluşan yumrulardan kurtulmak için yutkundum. Karşımdaki bir yabancıydı, onun önünde çaresiz gözükmek istemiyordum.
"Nezaketin için teşekkür ederim," dedim içten bir biçimde. "Fakat konuşacak bir şey olduğunu düşünmüyorum."
Hüzünle bana baktı. Benim için üzülmesi beni şaşırtıyordu, yeni tanışmıştık.
"Emin misin?" diye sordu. "Tanımadığın birine anlatmak yardımcı olur belki."
Sesinde bana güven veren bir sıcaklık vardı. Dertleşmeye ihtiyacım olduğunu biliyordum, bugün Mia ile yapacağımız şey buydu fakat onu o ortamdan koparmak istememiştim.
"Kafede de söylediğim gibi, erkek arkadaşımla ayrıldık. 6 senedir tanışıyorduk ve 2 yıldır beraberdik."
"Üzüldüm." Başını öne eğdi. "Peki, neden ayrıldınız?"
Boğazımı temizleyip dışarıya baktım. "Onu bir başkasıyla gördüm."
Gözyaşlarımı zapt etmeye çalışıyordum. Bu, benim için hiç kolay değildi. Birkaç defa derin nefes aldım.