Aklıma Lütfi, Mehmet ve diğerlerinden yardım istemek geldi. Onlarla birlikte askeri kaçırabilirdim. Hastaneden çıktım ve yanlarına gidiyordum. Yanlarına gittiğimde hepsinin telaşlı olduğunu gördüm;
''Ne oldu?''
Mehmet;
''Hilal...Ben...Ben teğmeni vurdum.''
''Yüzünü gördüler mi?''
''Sanmıyorum.''
''Bende şey diyecektim size...''
''Ne?''
''Ben Yunan Ordusu'ndan ayrıldığı için infaz edilecek bir asker saklıyorum. Onu bulabilirler, kaçırabilmem için yardımınıza ihtiyacım var.''
''Sen gidip teğmenin durumuna bak, biz bir şeyler düşüneceğiz.''
Tekrar hastaneye gidiyordum. Bu akşam nöbetçi hemşire annemdi. Konağa gitmektense hastanede kalmayı tercih ettim.
Annem Teğmen'in çok ağır bir operasyon geçirdiğini, hastanede kalmak istiyorsam onun yanında durmam gerektiğini söyledi. Kabul ettim.
Teğmen sırtından vurulmuştu. Ağır bir operasyon geçirmiş olmalı ki tam 3 saat sonra gözlerini araladı ve bana;
''Askeri saklayan sizseniz sonuçlarına katla...''
Sanırım benden şüpheleniyordu, tekrar bayıldı sözünü bitiremeden. Sabah olmasını bekleyecektim.
*1 HAFTA SONRA*
Askeri kaçırmak için her şey hazırdı. Mehmet'i kimse görmediği için başımıza bir bela açmadık. Askeri kaçırmaya kafa yorduk. Onu matbaaya götürecektik, sonrada komutanın mührünü kullanarak hazırlayacağım belgeyle evine.
Tam askeri çıkaracakken yine bir grup asker ve Teğmen Leon geldi. Geçen seferki gibi kendimden emin bir şekilde yanına gittim;
''Teğmen Leonn? Bir şey mi aramıştınız? Belki bir yardımım dokunabilir size?''
...
''Bilmem dokunabilir mi? Pansumanımı değiştirebilir misiniz?
''Ayşe hemşireye sesleneyim hemen.''
''Ohi! Ben sizin değiştirmenizi istiyorum, sizde hemşire değil misiniz? Nasıl her şeyin üstesinden geliyorsanız bununda üstesinden gelirsiniz!''
''Ala! siz şöyle geçin, ben pansuman malzemelerini alıp geliyorum.''
***
Bir an durdum.
''Yaradan mı yoksa benden mi çekiniyorsunuz hemşire?''
''Daha ağır yaralarla uğraştığım olmuştu, tıpkı daha bet insanlarla uğraştığım gibi!''
***
''İzmir'e neden Smyrna demişler biliyor musunuz? Smyrna amazon kadınlarından biridir esasen. Sağ göğsü yay kullanabilsin diye daha ufakken kesilen, mızraklı, kalkanlı kadınlardandır. İzmir'e gelir ve buraya yerleşme kararı alarak şehre kendi ismini verir. Savaşçıdır Smyrna, önünde kimse duramaz, sizin gibi yani.''
''Konu vatan olduğunda her kadın savaşçıdır teğmen!''
''Bu, efsanelerden yalnızca biri. Bir diğer efsaneye göre de İzmir yöresinde yaşayan Elektdi isimli kavim bir gün amazonlarla savaşır ve sonunda yenerler. Kralları These'de amazon önderi Smyrna ile evlenip kente onun adını verir. Yani anlayacağınız birinde kudretli, tek başına durabilen Smyrna, diğerinde esir düşmek durumunda olan Smyrna.''
''Bana bunu niye anlatıyorsunuz Teğmen?''
''Sakladığınız askeri biliyorum ve onu elbet bulacağım için, hemşire. Siz amazon olabilirsiniz lakin Smyrna Yunan Ordusu yönetimi altında, o askeri er ya da geç bulacağım!''
''Siz şuna esaret desenize...Pansuman bitti, üzerinizi giyebilirsiniz! Ayrıca bahsettiğiniz asker hakkında hiçbir malumatım yok. Geçmiş olsun!
*AKŞAM*
Asker için ihtiyacımız olan belgeyi mühürlemek için Vasili'nin odasına çıktım, mühürledim ve yemeğe indim. Yarın için çok umutluydum, söz verdiğim gibi askeri kurtarabilecektim.
*SABAH*
Askeri hep birlikte limana getirdik, yola dikkat çekmemek için ikimiz devam edecektik. Bineceği geminin önüne geldik, belgeyi çıkartmak için çantamı açtım. Bir dakika...Belge yoktu;
''Olamaz, belgeyi koymuştum. Evden çıkarken düşürmüş olmalıyım.''
![](https://img.wattpad.com/cover/94370092-288-k613097.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vatanım
Fanfiction❣Olanları, olabilecekleri yazacağım Hilal&Leon hikayesi❣ *''Uzun süre sonra tekrar yazmaya başlıyorum ve bu zamana kadar olanları olduğu gibi anlattım bundan sonra kurgu şeklinde devam edeceğim.''*