Kaçak Asker

498 21 1
                                    

Ev yanıyordu. Bende yanmak üzereydim. Nasıl oldu bilmiyorum ama aşağıdaki kalabalık dağılmıştı. Evin içinde 4-5 Yunan askeri gördüm. Beni dışarı çıkarttılar. Yine oydu. Teğmen Leon!

Bana baktı ve;

''Küçük hanım, iyi misiniz? İçeride başka birisi var mı?'' 

''Yok!''

''İzin verin sizi hastaneye götürelim.''

''İstemez, kalsın.''


*BİR GÜN SONRA*


Evimiz kullanılamayacak haldeydi, neyse ki dün gece annem eşyaları toparlayıp konağa götürmüştü. Neyse ki desem de asla o konakta kalmak istemiyordum. Erkenden hastaneye gitmeye karar verdim, ama giderken bir kalabalık daha gördüm. 

Bu sefer Yunan Ordusu, onları yarı yolda bıraktıkları suçuyla yirmiye yakın askeri infaz edeceklerdi. Babam, Vasili, Teğmen herkes oradaydı.

Emri vermesi için başta 'GENÇ KATİL TEĞMEN' vardı. Yine öldürecekti. Öldürtecekti daha doğrusu;

''Çapraz tutuş,

Kurma kolu çek,

Kapat,

Nişan vaziyeti al,

Ateş!''

Çok kötü bir görüntüydü. Her ne kadar sevmesem de gözüm takıldı. Teğmen ağlıyordu;

''Neden ağlasın ki? Her zaman yaptıkları şey.''

Annem;

''Hilal! Bizi ilgilendirmez Teğmenin ağlaması, hadi düşün önüme hastaneye gidiyoruz.''


*HASTANE*


Girişteyken silah sesleri duyduk. Yine yapacaklarını yapmış olmalılar. 

Biraz zaman geçti. Bu sefer vurulan sivil değil, bir askerdi. İnfaz edilmesi gereken bir asker.

Ben askerle ilgilenmiyordum ama onu saklayacaktım. Bu yüzden Ayşe hemşireye bu askeri kendi sorumluluğuma almak istediğimi söyledim, kabul etti. Onların yanlarında olmadığı için ölmesine izin vermeyecektim.


*BİRKAÇ GÜN SONRA*


Teğmen yine geldi. Her gün bu katili görmek zorunda mıydım?

Kendimden emin adımlarla Teğmen ve 4-5 askerin yanına gittim. Hastaları yeterince rahatsız ediyorlardı, o askeri arıyorlardı. Telaşlı bir şekilde arkamı bakmadan sakladığım askerin yanına gittim. Benden şüphelenmiş olmalılar. Hızlıca tüm yüzünü sargı bezleriyle kapattım. Yüzü tanınacak halde değildi. 

Teğmen buraya yaklaşıyordu. Perdeyi açtı ve;

''Bu hastanın bandajlarını açın!''

''Böyle bir hakkınız yok Teğmen!''

''Emirleri sizden almıyorum küçük hanım.''

Bir an duraksadım ve teğmeni tutup;

''Ölümü çiğnersiniz!''

''Çekilin yolumdan!''

Annem geldi ve;

''Teğmen Leon, hastalarımızı rahatsız edemezsiniz. Asker sakladığımızı mı düşünüyorsunuz? Kayıtlarımıza bakmanız yeterle, ismi orada yoksa hastanemizde değildir.''


Bu sefer atlatmıştım ama bir dahakinde ne yapabilirdim? 




VatanımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin