Başlangıç

239 4 0
                                    

Bir an hiç bitmeyecek sandım ama sonunda mezunum. 4 yıl geçirdiğim bu okulda yarın son günüm. Düşünüyorum da sanırım tek özleyeceğim şey her sabah koşa koşa Mine'nin yanına gitmek olacak. Mine kesinlikle arkadaşım diyebileceğim tek insan. İkimizde genelde okuldan pek kimseyle anlaşamayız, zaten anlaşmak için de çabalamayız. Onunla lise günlerimiz sona ereceği için çok üzülüyorum. Ama yeni bir üniversite de yeni birileriyle tanışmak şu sıralar en çok istediğim şey. Tercihlerimizi genelde Mine'yle aynı yapmaya çalışacağız, olur mu bilemeyiz ama başka bir şehirde yanımda olmasını istediğim tek şey Mine, onu iyi biliyorum. Çünkü genelde beni derleyip toplayan o olur. Ne zaman başıma bir şey gelse, kendimi kötü hissetsem o da sanki bunu hissedermiş gibi ''Deniz iyi misin sen?'' diye sarılır telefona. Hayatımdaki en büyük şansım diyebilirim.

Mine'nin bu aralar sorunlarla dolu bir ilişkisi var. Emir'le neredeyse hiç bir konuda anlaşamamasına rağmen bir şekilde devam etmek için sürekli çabalıyor. Birini bunca zıtlığa rağmen bu kadar çok sevebilmesini anlamıyorum. Gerçi anlamamam normal, en son lise 2.sınıfta bir ilişki yaşamıştım. Ona da çocukluk diyip geçiyorum. Ama sevmemiş miydim? Sevmiştim. Çok ya da az da değil, sadece sevmiştim. Çünkü Çağan çok sevmeme izin vermemişti. Yaklaşık 6 aylık bir ilişkimiz olmuştu, nasıl ayrıldığımızı hala anlamış değilim. Anlayabileceğim bir durum bile bırakmamıştı bana. Açıkçası gereksiz bir şeymiş. Zaten sınav,okul derken sevgili için düşünebileceğim bir vaktim kalmamıştı. Ben de pek istekli değildim. Sürekli nereye gitti, kimleydi, kız var mıydı, niye beni aramadı, niye öyle yaptı böyle yaptı diye düşünmektense ''ya bu sorunun cevabı niye 1 ve 3 ben yalnız iki diyodum'' şeklinde hatalar yapmayı tercih ettim.

Bir yandan bunları düşünüp bir yandan da uyumaya çalışırken annem ve babamın bol sesli kavgalarına yine tanık oldum. Son zamanlarda o kadar sık yaşıyoruz ki bunu, ablam da ben de fazlasıyla alıştık. Zaten ''Allahım nolur annemle babam boşanmasın ühü ühü ühü'' diye zırlayacak yaşımızı çoktan geçtik. Ablam Bursa'da okuyor, kendi hayatını yaşıyor. Ben de yakında başka bir şehire, yeni bir okula gideceğim. Ki umarım bu yeni şehir İstanbul olur. Ben yine böyle üniversite hayallerine dalmıştım ki annemler sesi iyice arttırdı. Normalde yanlarına gidip herhangi bir şeye karışmam ama saat 12'yi geçecekti neredeyse, komşular da tüm kavgayı dinlesin istemiyordum. Bu yüzden kalktım yanlarına gittim.

'Anne kusura bakmayın böldüm ama, biraz sessiz olabilme imkanınız var mı? Çünkü her an komşular şikayete gelebilir.'

'Bitanem, biz babanla bir şeyleri halletmeye çalışıyoruz. Ben biraz sinirlendim, farkında olmadan sesimi yükseltmişim. Biliyorsun bunlar her evlilikte olan şeyler.'

'Biz biraz fazla nasibimizi almışız sanırım. Neyse size iyi tartışmalar, yarın erken kalkmalıyım lütfen sessiz olun.'

'Deniz, lütfen böyle şeyler söyleme. Biz her şeyi hallederiz biliyorsun.'

'Yattım ben.'

Kurbağa PrensHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin