Bana kaderimin bir oyunu mu bu?

79 6 6
                                    

Çalıyo, nasıl çalıyo bu ya? Kapa Deniz kapa!! Yemin ederim elim ayağım birbirime dolaştı, niye çaldı ki şimdi bu telefon? Özge yellozuyla konuşmak için mi açtı acaba, şükür numaramı gizleyip de aradım bari. Telefonun çalma sesini duyunca böyle oldum, açsa ne bok yerdim kim bilir? Heyecandan odanın içinde turlayıp dururken birden telefonum çaldı. Kesin Çağan bu diye atladım telefona. Tabiki de Mine'ydi.

'Efendim Minecim?'

'Kızım nasıl atladın sen onun üstüne hahahah, aklımdan gitmiyor o görüntün.'

'Ay yapma n'olursun. Gözüm döndü heralde birden.'

'E alınmıyorum filan demiştin, noldu birden?'

'Çağan beni aldatmış, Mine.'

'Ne diyosuuun? Nasıl ya, nerden çıktı?'

'Hatırlasana Özge'ye onları yaptığı zaman biz sevgiliydik.'

'Ha, doğru ya siz ayrılamamıştınız bile.'

'Deme şöyle Mine, içim acıyo.'

'NE? O ne demek Deniz? Yoksa sen halaa..''

'Hayır, hayır. Sadece yaptıklarını yediremiyorum kendime. Öyle güvenmiştim ki ona. Fark etmeden çok sevmişim galiba ben onu.'

'Saçmalama, 2 yıl geçti. Sevgi mi kalır ortada? Sen benden daha mantıklısındır bu işlerde, aşka kaptırıverme kendini.'

'Neyse, ben bir şeyler atıştırıcam. Öptüm seni.'

'Kız bir şey anlatcaktım.'

'Valla şu an hiç merak etmiyorum, hadi baay.'

Koştum mutfağa, bir şeyler hazırladım. Acaba ne anlatacaktı Mine, kimseyle vedalaşamadan olaylı bir şekilde terk ettim okulumu resmen. Hiç böyle hayal etmemiştim ben bugünü. Aman bir daha nerede görücem kim bilir, görsem de yolda iki çift laf eder geçerim. 

Ben bir şeyler yerken ablam geldi yanıma.

'Noldu sana güzellik?'

'Kerem ve Özge sağolsun günümü boka çevirdiler.'

'Haaa, neyse. Noldu diye soramıcam şimdi, çünkü bütün gün uyumuşum kafamı taşımak bile zor geliyo. Bırakıvercem şimdi kendimi.'

'Ay git yatağına bırak bırakcaksan.'

'Tamam hadi, seni seviyorum.'

'Sagol, iyi uykular.'

Ablam da uyuyunca gün geçmek bilmedi resmen. Ne annem ne de babam dönmüştü işten. Bende televizyona bakayım bari biraz dedim. İlk açtığım kanalda bir kadın çıkmış bas bas bağırıyor ''O şıllık ayarttı kocamı. Bulsun polisler şikayetçiyim, bakın kaç çocukla kalakaldım ortada. Hakkımı da helal etmiyom o koca olacak herife.'' Zaten şıllık kelimesinden sonra ortalık iyice gerildi. Bende izledikçe gülsem mi ağlasam mı diye düşünmeye başladım. Çünkü bir an kendimi gördüm resmen kadında. Çağan'ı almışım kendime koca diye, o gitmiş Özge'nin kapısına ağlamış. Bende o programdan bu programa koşuşturuyorum aldatıldım diye. Çağan allah belanı vermesin, ne hallere düşürdün beni!

Değiştirdim kanalı, bu sefer de aşk-ı memnu çıktı karşıma. Onu izleyeyim bari biraz dedim. İzledikçe kendimi Adnan gibi hissetmeye başladım. O da resmen benim gibi her şeyden habersiz sevgilim sevgilim diye koşuyo Bihter'in peşinden. Sonra Bihter napıyo? O gidiyo ölüyo tabi o tarafı pek benzemiyo ama olsun.. Zaten bu gidişle Çağan'ın izini bulup ben öldürücem onu.

Baktım dizilerden fayda yok, her şeyi bir şekilde bu duruma bağlıyorum odaya çıkıyım kitap falan okuyayım dedim. Tam aldım elime kitabı telefonum çalmaya başladı. Arayana baktığım gibi telefonu fırlatıverdim. Arayan Çağan'dı. Bir anda n'apacağımı şaşırdım. Açsam ne diycem, açmasam meraktan çatlıycam. Ben böyle açsam mı açmasam mı diye düşünürken telefon çalmayı bıraktı. Salak Deniz niye açmadın, çocuk arıyo seni senin yaptığına bak. Sonra böyle kalakalırsın işte. Özge olsaydı ilk çalışta açardı, yılışık kız. Telefonum tekrar çalmaya başladı, yine arayan Çağan'dı. Bir anda gaza gelip açtım.

'Deniz?'

'E-evet, benim. Noldu?'

'Nasılsın? Şey, beni aramışsın. Şaşırdım.'

NEE?!NEE?! Onu mu aramışım, nasıl aramışım? Yoksa gizlemedim mi numaramı ben? Allah beni n'apmasın ya gizlemedim tabi. Ne diycem çocuğa. Yanlışlıkla mı desem, yok yok en iyisi kapatayım ben telefonu diyerek kapayıverdim telefonu. Benim kaderimde var bu şanssızlık, ya insan nasıl gizlemeyi unutur?

YA BEN TELEFONU NİYE SURATINA KAPADIM ÇOCUĞUN? Şimdi sakinleşmem lazım, mantıklı düşünmem lazım. Tekrar arayıp yanlışlıkla kapattığımı söylerim. Üniversite sınavın nasıl geçti merak ettim derim mesela. Yok be banane onun sınavından girmesin şimdi bu havalara. Ablam aramış mı desem, ama o da olmaz. Öylesine neler yapıyosun diye aradım derim. Evet, evet hiç yoktan iyidir.

'Eee Pardon Çağan, kapadım yanlışlıkla.'

'Bende yanlış bir şey söyledim sanmıştım, ee neler yapıyosun?'

'Hiç işte, sınav stresi derken pek bir şey yapmadım sanırım. Sen?'

'Bende öyle, buralara alışmaya çalıştım.'

'A bu arada öylesine aramıştım seni, bugün senden bahsettiler biraz okulda merak ettim bende neler yapıyorsun diye.'

'Teşekkür ederim Deniz. Bende seni aramayı çok düşündüm, hemde her gün ama cesaret edemedim.'

'Sorun değil, ben aradım işte.'

'Sesini çok özlemişim.'

Hönk?!?!? Ne diyo bu? Kapa Deniz kapa, bir daha da arama. Yine aynısını yapacak sana. Niye özlesin ki sesini? Hayatı yalan olmuş çocuğun. Hem bu kadar kolay mı? Önce aldat, sonra bırak git, üstüne bi de gel sesini özledim de.

Ah, Çağan keşke olmasaydı bunlar. Ayrılığımız bu kadar belirsiz olmasaydı şimdi bu kadar kırgın olmazdı belki kalbim. Kilometrelerce uzaktaki özlemini hissedemiyorum bile. Oysa sen bana günaydın bile dediğinde benim içimde milyonlarca kelebek oluşurdu hatırlamıyor musun? Ama bugün, sondu bitanem. Baktıkça içimin eridiği gözlerini, her sabah üşenmeden yıkadığın yumuşacık simsiyah saçlarını, kocaman ellerini son kez özledim bugün. Seninle olan her şeyi küçük bir kavanoza koydum artık. Ve kaldırdım en üst rafa, bırak sonsuza kadar kalsınlar orada.

Kapadım telefonumu ve yattım yatağıma. Yoksun artık Çağan. 

İyi geceler sana son kez.

Kurbağa PrensHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin