Yeniden Başlıyoruz

36 2 4
                                    

Tatilin ilk gününe garip bir şekilde uyandım. Ama Çağan'ın etkisini çabuk atlatmıştım. Zaten başka bir şansım da yoktu. Üstüme geçirdim bir şeyler annemlerin yanına kahvaltıya indim.

'Günaydın herkese.'

'Günaydın Deniz'cim. Nasıl bakalım tatilin ilk günü?'

'Herhangi bir farklılık yok yani.'

'Biz de öyle düşündük, bu yüzden haftasonu ablan ve teyzenle beraber yazlığa gidiyorsunuz. Değişiklik olur ne güzel.'

'E siz?'

'Biz çalışıyoruz canım, nasıl gelelim?'

'Fark etmez benim için, burada da bir şey yaptığım yok zaten.'

Yazlığımız Çandarlı'daydı. Çandarlı, İzmir'in en sevdiğim yeri kesinlikle, oradaki huzuru hiçbir yerde bulamıyorum. Biz ailecek öyle Bodrum, Antalya gibi kalabalık yerleri sevmeyiz o yüzden Çandarlı bize en uygun yerdir. Hem çok kimse de bilmez orayı, genelde İzmir ve Manisa'dan gelen aileler olur. Normalde bu zamanlar gitmek için çok erken olur ama orasının huzurunu çok özledim bu yüzden itiraz etmeyi düşünmedim bile.

Telefonum çalmaya başladı birden. Mine'ydi arayan.

'Efendim canım?'

'Deniz, buluşmamız mümkün mü?'

''Tabi yani çıkabilirim, bi'şey mi oldu?'

'Buluşunca konuşuruz.'

'Tamam, nerede buluşalım?'

'Bizim cafede işte ya.'

'Tamam, yarım saate ordayım öptüm.'

Mine'nin sesi her zamankinden farklı geliyordu, bir şeyler olduğunu anlayabildim hemen. Bu yüzden hızlıca giyindim çıktım. Cafenin yakınlarına geldiğimde Mine bir bankta oturmuş ağlıyordu, onu öyle görünce koştura koştura gittim yanına.

'Mine, noldu sana? Niye ağlıyosun sen?'

'Deniz, Emir.. Emir beni terk etti.'

'Nasıl yani, neden yaptı böyle bir şeyi?'

'Bir bilsem, gelip bana sıkıldığını, hiçbir şeyin ona eski huzuru vermediğini söyledi. Ama biliyorum Deniz, başkası var. Gözlerime bakamadı bile.'

'Tamam hayatım, üzme sakın kendini. Eğer öyle bir şey varsa elbet ortaya çıkar.'

'Deniz, ben ağlamadan duramıyorum. Bitti ya, bitti. Her ne kadar kavga etsek de ben her günüme onun sesiyle başlıyordum ama şimdi yok. Günün her hangi bir saatinde bile duyamıycam sesini. Nasıl alışıcam ben söylesene.'

'Herkes nasıl alışıyorsa sende öyle alışıcaksın Mine. Hırpalama sakın kendini boş yere. Emir kendisi tercih etti bu durumu. Ve emin ol yavaş yavaş kendisi kaybedecek.'

'Deniz, bir bana bak sonra da Emir'e. İstediği an yepyeni bir kızla yepyeni bir ilişkiye başlayabilir. Peki ben? Emir'den başka kimse yoktu hayatımda. Benim hayatım o olmuştu. Şimdi en başından kendime yeni bir hayat inşa etmem lazım. Buna gücüm varmış gibi mi görünüyorum ordan?'

'Öyle görünmüyosun, zaten öylesin. Sen tanıdığım en güçlü kızlardan birisin. Ve ayrıca senin istesen etkileyemeyeceğin erkek yok. Emir'den bin kat daha iyilerine layıksın. İnan bana yüzündeki güzelliğin katlarca fazlası kalbinde var. Topla kendini n'olursun.'

'Sen olmasan napıcam ben.'

Yattı omzuma ve yaklaşık 15 dakika ağladı. Mine'yi ilk kez böyle görmüştüm. Ne yapacağımı bilmiyordum bile bu yüzden sadece oturdum o da öylece ağladı. İzin versem sanki sabah kadar ağlayacak gibiydi.

Kurbağa PrensHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin