-5-

15 4 0
                                    

  Arabada ölüm sessizliği hakimdi.Egemen'in kaşları çatılmış yola odaklanmıştı. Açıkçası aklımdan ne söylesemde sessizliği bozsamki diye düşünürken bir anda yana doğru savruldum. bi arabayı sollamıştık. yüreğim ağzıma geldi. Ve hala konuşmamakta ısrarcıydı.

"Egemen Bey-"

"Hayır Raya Hanım bir şey yok" diyerek sözümü kesti. İyiden iyiye gerilmiştim.

 Arabadan indiğimizde etrafıma bakındım. Yeşillik içinde güzel bir yerdi. Çekimlerin olduğu tarafa doğru ilerlemeye başladık. Bir köprünün üzerinden geçtik. hemen karşımızda Ağaçların yansımalarıyla vücut bulmuş yemyeşil bir göl vardı. Kenarda da bir kayık bağlıydı. Köprünün sonuna kameralar kurulmuş. Uzun bacaklı sarışın bir model üzerindeki beyaz uçuş uçuç elbiseyle poz duruyordu. Köprüden yeşilliğe çıkıp askıda duran elbiselere göz attım. Bu kışın kreasyonuna göz atmıştım. İyide katolog için neden bu saçma elbiseleri seçmişlerdi ki? Şahsen ben bu elbiseleri resimlerde görsem değil katoloğa göz atmayı markayı kenara fırlatırdım. Egemen Bey'in yanına gidip durumu açıkladım. 

"Raya Hanım daha çok yenisiniz. Ayrıca bunlar Aylin'in tasarımları. Başarılı olacağına inanıyorum."

"Ama Egemen Bey göz var nizam var. Bunlar piyasadaki rakip markalara karşı çok sönük kalır. Bakın-" 

"Raya Hanım bu kadar yeter. Ayrıca çekimlerin iki gün içerisinde bitmesi gerekiyor. Daha bunun hazırlanması ,baskısı bir sürü işi var. Yenilerine başlamak için çok geç"

"Ama-" beni dinlemeyerek karşıda çalışanlara söylendi.

"Hadi beyler! Tolga bana arabadaki mavi dosyayı getirir misin?" 

   Bu neydi şimdi. Bal gibi intihara sürüklüyordu şirketi. Selim Amca itibarını kaybetmiş bir markayı almak istemeyecektir. Bir şekilde engel olmalıyım ama beni dinlemedi bile. Zaten sabahtan beri bu hallerine canım sıkılıyordu. İyice kalbim kırıldı. Peki Ayaz Bey'e ne olmuştu? gerçi o meymenetsizi göreceğime. Egemen'in suratını çekerdim. Ama bir dakika! Bu tasarımlardan Ayaz'ın haberi var mıydı? Ne kadar pislik olsa da bu tasarımları kabullenemeyecek kadar zeki biriydi o. Yani herhalde araştırmıştım hepsini. İstemeyerekte olsa telefonumu çıkarıp Ayaz'ı aradım. 

"Alo Ayaz Bey benim Raya" 

"Raya?" uyuz hatırlamamıştı bile

"Genel müdür" dedim ama o sırada kulağıma bağrışmalar geldi. 

"Yasemin ne yaptığını zannediyorsun? Bırak o silahı" benzim sararmıştı. telefonu kulağıma iyice yapıştırmıştım

"Beni gelinliğimle düğün masasında bıraktın Ayaz!" 

"Yasemin! Aklını başına topla. O gün ne kadar senin en mutlu gününse benimde öyleydi. Gerçekleri öğrendiğimde başımdan vurulmuşa döndüm. Ne bekliyordun ha?! Her şeye rağmen seninle evlenmemi mi?"

"Ayaz ben, ben gerçekten seni sevdim. Başta  Her şey ortaklık içindi ama sonra-"

"Sus Yasemin!"  

Bağırışlar bu şekilde devam ederken telefonun diğer tarafında unutulmuştum. Beynimden vurulmuşa döndüm.  Demek ayrılmalarının sebebi... Allah'ım ben nasıl bir oyunun içine düşmüştüm böyle? Ben kendi içimde kaybolurken kulağıma bir silah patlaması gelmesiyle yerimden sıçradım.  Kulağıma acınası haykırışlar geliyordu. Gözlerim doldu. Kadın kendini vurmuştu. Bir erkek için değer miydi? Çok mu sevmişti? Aşk diye bir şey varsa böyle lanet olası bir şey miydi? 

Ayaklarım çözüldüğünde koşarak Egemen'in yanına gittim.

"Egemen Bey! Yasemin Hanım kendini vurdu. B-en Ben Ayaz Beyle telefonda konuşuyordum. o sırada -" Ağzımda hızlıca bir şeyler gevelerken. Egemen çoktan arabaya doğru koşmuştu.  Arkasından gitmek için yeltendiğimde kendimi frenledim. Burası böylece kalamazdı. Kendimi zorlarcasına ekibe döndüm.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 07, 2017 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Canın Cennete !Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin