Geçmeyen zaman

9 0 0
                                    

Byrealist son mesajı attığında kalbime bir ağırlık çöktü. Sanki az da olsa ona güvenmiştim. Kim olduğunu bilmeden de konuşmak iyi geliyordu. Galiba sadece benim için iyiydi. Hayatta hiç bir zaman umursamaz olamadım. Küçücük şeylere dahi hep üzüldüm. Evet üzülmekle bir yere gelinemiyor , unutamiyor, acın geçmiyor fakat yine de üzülmeye bir son veremiyorsun.

İşte benim en büyük sorunum bu. Hep üzülmek ve insanlara kolay güvenebilmek. Polyanacılık oynamayı seviyorum galiba. Bir de insanlara çok çabuk alışıyorum. Ve bu yine bana bir üzüntü olarak döndü.

Bugün Murat'ın sınıfı ile ortak bir dersimiz var. Yine onu göreceğim o beni fark bile etmemişken. En çok da buna üzülüyorum galiba.

Ders başlayınca Sümeyra ile ortalarda bir sıraya oturduk. Ben gözlerimle sürekli Murat'ı takip ediyorum. Her hareketi hoşuma gidiyor. Çok beyefendi bir insan. Etrafındaki erkekler gibi değil. Belki de ben aşkımdan öyle görüyorumdur. Gerçi ben Murat'ı hiç tanımıyorum ki. Bu cümle nefesimi kesmeye yetti. Sahi ben onu hiç tanımıyorum ki. Nasıl aşık olabilirim. Ya kötü biriyse. Gerçi kötü biri olsa bile çoktan ona tutulmuşken hemen unutacağım mı?
Galiba en doğru karar unutmak. Unutmak değil belki ama vazgeçmek. Vazgecmeliyim galiba. Çoktan vazgeçmiş olmam lazımdı, unutmam lazımdı.

Sol tarafıma döndüm ve dedim ki "Sümeyra vazgeçeceğim"
"Neyden??"
"Cumhurbaşkanı olmaktan. Hani Cumhurbaşkanı olacaktım ya"
"Zeynep kafayı mı yedin sen"
"Evet kafayı yedim sayende neyden vazgeçecek olabilirim sence?? Tabiki Murat"
"Oh. Pekte önemli değilmiş. Bunun için mi o kadar espiri yapmaya çalıştın"
"Vazgeçeceğim diyorum. Murat'tan diyorum. Nasıl önemli olmaz?"
Bazen ben böyle arkadaşları nerden buldum diye kendime sormuyor değilim.
"Zeynep bu bilmem kaçıncı vazgeçişin. Ah pardon vazgeçeceğim deyip de vazgecmeyişin. Bu yüzden pek umursamadım. Kusura bakma. Yapamazsın. Sen kendin inanıyor musun gerçekten?"
"Bu kez evet. Galiba başka kişilere şans vereceğim. Bitti."
"Peki sen öyle diyorsan İnşallah hadi bakalım."

Sonra sessizce fısıldadım. Lütfen Allahım bir şey olsun ve Murat ile kavuşalım. Bu sözü tutmak zorunda kalmayayım.

Ders bitince kızlarla ki bu arkadaşlarım: Ayşe, Ceyda, Merve ve tabi ki Sümeyra' yı kapsıyor. Hep beraber okulun karşısındaki dürümcüye gittik. Yemeğimizi yerken karşı masadaki çocuk bizim masaya bakıyordu. Yanımdaki Merve' ye döndüm ve dedim ki" Merve şu çocuk sana bakıyor"
"Sacmalama geldiğimizden beri sana bakıyor" dedi o da.
Bence bana bakma ihtimali saçmaydı. Sonuçta Merve daha güzeldi. Merve ve Ceyda bizim arkadaş grubun tesettürsüz kızları. Merve gerçekten dikkat çeken bir kız. Bu yüzden kesin o çocuk ona bakıyor.
"Yaa kesin öyledir. Kızım sen dururken beni ne yapsın?"
" Sacmalama sen daha güzelsin kes-"
"Tamam boşver" bu konu böyle devam ederdi eğer bitirmeseydim. Bu yüzden lafını kestim.

Yemeğimizi yedikten sonra bir kafeye gidip çay içtik. Sohbet koyuydu. Kızlarda dedikodu bitmez. Çok sıkılmıştım. Etrafıma bakınırken yine o çocuğu gördüm.
"Kızlar hadi yurda gidelim"
"Bu da nerden çıktı" dedi Ayşe.
"Canım ben çok sıkıldım ve yan taraftaki çocuğu görüyor musunuz?"
Kızlar hep birlikte o masaya bakınca çocuk kafasını çevirdi. Rahatsız oldu galiba.
Ceyda"Aaa bizim sapık!!" diye adeta çığlık atınca olaya el atmaya karar verdim. Ben bunlarla hangi kafayla arkadaş oldum.
"Ceyda! Nerden bizim sapık oluyormuş"
"Ya sürekli bizim peşimizde çünkü"
Ayşe kalkıp onu da çekiştirince yurda doğru yola koyulmuş olduk.

Yurda az bir mesafe kala birinin bizi takip ettiği hissine kapılıp arkamı dönünce o çocuğu gördüm. Hızlıca geldi ve " Afedersiniz. Size birşey sorabilir miyim" dedi.
Ben bir adım geriye çekildim. Herhalde Merve'yle konuşacaktı. Hepimiz donmuşuz gibi ses çıkarmayınca çocuk bana dönüp "Afedersiniz acaba sevgiliniz var mı?" Dedi. Dondum. Ben cevap vermeyince Merve hemen
"Hayır yok. Zeynep'in bir sevgilisi yok. Neden sordunuz?" O an Mervenin ağzına bir tane vurup sanki amacını anlamadın geri zekalı diyesim vardı. Yaptığım ise sadece kafamı sallamak olmuştu.Hayaller vs. Hayatlar.
"Ben sizi çok beğendim Zeynep hanım. Lütfen beni yanlış anlamayın. Sapık değilim yada ona benzer bir şey ve ilk defa böyle hissedip böyle birşey yaptım. Rahatsız ettiysem kusura bakmayın ama lütfen biraz düşündükten sonra bu numarayı arayın yada mesaj atın. Bekliyor olacağım cevabınız her ne ise. İyi akşamlar" dedi ve elime bir kağıt parçası tutuşturup gitti.
Kısaca ben şok, ben iptal. Nihayet kendime geldiğimde elimdeki kağıdı yere attım. Ben Murat'ı seviyorum. Sümeyra hariç kimse bilmese de bu böyleydi. Değişemezdi.

SARMAŞIKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin