Herkese Merhaba;
Unutulmuş Kalpler Dükkânı'ndan selam getirdim sizlere. Mutlu bir son bugün de. Mutlu günlerin sonuncusu...
Nasılsınız bugün? Düşündüğünüz biri var mı? Ya da hayalini kurduğunuz... Güneş göz kırptı mı bugün size ? Yeni bir günün doğuşuna tanıklık ettiniz mi?
Sanırım bunları önce kendime sormalıyım. Üstüne çalışmam gereken onlarca ders, cevaplamam gereken onca soru , cevapsız bıraktığım onlarca çağrı varken zihnimin en ücra köşesinden en işlek caddesine kadar her yerde o vardı. Kafamın içinde birileri adını sayıklıyorlardı.Peki neden?
Kimse merak etmiyor zaten kendisinden başka birinin duygularını . O kadar taşlaşmış ki kalplerimiz... Taştan kalplerle çevrili bir kalenin ortasındayım sanki. Her gün bir taş daha ekleniyor kalenin duvarlarına. Bense sadece küçük bir duygu kırıntısıyım. Biliyorum . Kimse gelmeyecek beni o kaleden kurtarmaya. Kimse fark etmeyecek burada olduğumu.
Hiç bir duygunun hayata tutunamadığı bu evrende bir kaç duyguyu ayakta tutabilecek kadar gücüm var en azından. Karamsarlık. Nefret...Ve hissetmesini unuttuğumuz daha nice duygunun hayattaki son temsilcisiyim belki de.
İmkansız olan şeylerin bile peşinden koşulmaya değer olduklarına inan biriyim. Keşke düşüncelerimi kontrol edebilseydim...
İmkansıza sahip olamayacağımı acı bir şekilde öğrenmiştim .Keşke öğrenmeseydim. O zaman biraz geriye gidelim ve size berbat hayatımın nasıl daha da berbat bir hale geldiğini anlatayım........*....... *.................:) (:...................;)(;....................................................
Bilmiyorum okumak ister misiniz ? Tanıtım gibi bir şey olduğunu düşünün. Tüm duygusuzlara karşın hepninzi tüm hissettiklerimle seviyorum. Her ne zaman diliminde iseniz :
İyi bişi bişiler... :)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ben Deniz: Hiç Kimse.
ChickLitBu öyle hep mutlu sonla biten aşk hikayelerinden değil ,çünkü sadece gerçekleri yazıyorum. Ama maalesef ki gerçekler camdan bir ayakkabıyı deneten bir prensten değil , prensesi aşağılayan krallardan oluşuyor ve bu acıtıyor. Hem de tahmin edilemeyece...