Dar sokakta eden rüzgârın ürpertisini tüysüz bacaklarına bütünüyle nüfûz etmiş olan soğuk hava ile hissediyordu.Güneş vardı fakat onun,havaya pek bir têsiri yokmuş gibi gözüküyordu.Çünkü sanki rüzgâr Güneş'e inat esintisinin berâberinde görünmez kar tâneleriyle geliyordu.Belkide sabah,hava aydınlanırken hep böyle olurdu ama bu küçük hanım için pek de alışılmış bir durum değildi.Yılan derisinden valizi ve içindeki epeyce pahalı kıyafetler onu soğuktan muhafaza edememişlerdi.Apartman dairesinin giriş merdivenlerindeki soğuk taşı ısıtamamışlardı ve genç hanımı soğuktan âdetâ buz tutmaktan koruyamamışlardı.Küçük hanımda bunların verdiği paraları haketmediğini düşünüyordu zaten.Sâhi zamânında bunları hangi düşüncelerle bu manyak paralara satın almıştı?Elde etmek istemesinin tek nedeni renkleri miydi?işlevine ihtiyaç duyulacağı aklının bir kuytu köşesinden dâhî geçmemişti sanırım.Kızcağız bu düşüncelerle dolup dolup taşarken havadaki ısınmayı farketmiş olacaktı ki,az önce pasifliğinden yakındığı Güneş'e bakmak için kafasını kaldırdı.Gördüğü manzara muhteşemdi.Gökyüzünü turuncunun daha önce hiç görmediği bir tonu kaplamıştı ve Güneş kıza gülümsercesine bakıyordu.Küçük hanım Güneş'in bu içten sıcaklığını iliklerine kadar hissetti ve gözlerini kapayıp derin bir nefes aldı,ardından aynı derinlikle koca bir iç çekti.Esnedi,yastık olarak kullandığı ipek şalını tozlu zeminden kaldırdı.Sabahın ilk saatleinin aksine içi neşe doluydu ve sanki o,çâresizce sokakta kendisine yatacak bir yer arayan garip kız kendisi değildi,çektiği acıların yerini bir âhestelik almıştı.Nihâyet eşyâlarının tümünü toplamıştı.Bavulunun tekerleri yamuk yumuk kaldım taşlarından geçerken garip sesler çıkarıyordu ama sanki kız bundan rahatsız olacağı yerde daha da yürekleniyor ve daha bir afilli yürüyordu.Aklına koyduğunu yapabilecek biri olduğu her hâlinden belliydi ve davranışlarına bakılacak olursa kafasında illâki bir plan kurguluyor olmalıydı.Düşünceli düşünceli kepenkleri kapalı bir bakkal dükânını süzüyordu. Ne kadar tembel insanlardı saat kaç olmuştu ve dükkânını açan yoktu.Gerçektende saat kaç olmuştu?Belkide sandığından da erkendi saat.Bir an için bu kadar câhilce düşünebildiği için kendine kızdı.Ama öte yandan bir iş bulması gerekiyordu ve inanın bu iş çok âcildi...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gizemli
Mystery / ThrillerSevgilim; Bana bir mektup yazmış olsaydın,ben de sana cevap vermiş olsaydım. Yasa son buluşmamızda büyük bir fırtına kopmuş olsaydı aramızda ve birçok söz yarın kalsaydı,birçok mesela çözüme bağlanmadan büyük bir öfke ve şiddet içinde ayrılmış olsay...