MULTİMEDYA :ASLI YILDIZ
HAYAT'TAN
Ben şok olmuş bir şekilde telefonumun ekranına bakarken Adanın benisarsmasıyla kendime geldim fakat hala daha korkudan olsa gerek ki konuşamıyordum. Kafamı kaldırıp arabanın olduğu yere bakınca boş olduğunu gördüm. Gitmişti. Beni bu mantığım ve korkularımla başbaşa bırakıp gitti.
Adaya döndüğümde meraktan çatlamak üzere olduğunu fark ettim. Onu daha fazla meraklandırmamak için acilen bir yalan bulup söyledim.
"Ada tamam, sakin ol. Ben sadece az ileride olan birini bir yakınıma benzettiğim için oraya odaklandım. Sende ne tantana yaptın ya. "
Ada bana önce inanmazmış gibi bir bakış attı ki büyük ihtimalle inanmadı ama üstelemedi de."Tamam tamam. Ama bir dahakine bari bir ses ver. Dondun sandım bir ara. Aklım çıktı ya."
Adaya cevap verme gereksinimi duymadan yürümeye başladığımda arkamdan söylene söylene geliyordu. Bense hala aklım o adamın bana gönderdiği mesajdaydı. Acaba yakında resmi olarak tanışacağız derken ne demek istemişti? Ben düşüncelerimle bir çelişki arasındayken bana çarpan varlikla resmen feleğm şaştı. Önüme baktığımda bana çarpanın okulun popüler çocuğu olduğunu gördüm. Bana sinirle bir süre baktıktan sonra arkasını dönüp hiçbir şey olmamış gibi yoluna devam etti. Öküz . ne olacak insan bir özür diler.
Sessiz sedasız bir şekilde sınıfıma geldiğimde Adayı sırada oturur bir şekilde buldum. Oha lan bu kız ne ara geldi. E tabi iki saat o Ekin denen çocukla bakışırsan olacağı budur. Boşverip sırama,her zaman oturduğum yere,oturdum. Adaya baktığımda bana bakıyordu. Ona, ne var? Bakışı attığımda başını iki yana sallayıp önüne döndü. Kesin sabahki olay yüzünden ama bunu Adaya söyleyemem. En azından yardıma ihtiyacım olana kadar.
**********
Birinin kolumu deşer gibi dürtmesiyle kafamı kaldırdım. Adanın bana sonunda der gibi bakışını gördüğümde saatime bakma ihtiyacında bulundum. Oha!!! Ne? Saat 16:10 mu? Off ben gün boyu uyudum mu lan??? Of of of... Adaya bakıp yavru köpek bakışları atınca kaşlarını yumuşamaya başladığını ama kendini bozmamaya çalıştığını anlamak benim için pek te zor olmasa gerek. Hiç havamı bozmadan sıradan kalkıp yürümeye başladım. Adayla beraber okulun koridorlarında yürüdüğümüde okulda bizden başka kimse yoktu.
Sonunda okulun bahçesine çıktığımızda gözlerim otomatikman çevreyi taradı. Görünürde o adamın arabası yoktu. Etrafıma iyice bakıp araştıdığımda burda olmadığına emin olup rahat bir nefes verdim.
Yaklaşık yarımmsaatin sonunda Adayla birlikte sahil kenarında bir yerde cafeye geldiğimizde cafenin ismi dikkatimi çekti.VURAN CAFE... Acaba buranın sahibinin soy ismi mi?
Cafeden içeri girdiğimde en sonda cam kenarındaki masa ilişti gözlerime. Adayı oraya çekiştirip cam kenarına oturdum. Garson hemen yanımıza gelip ne istediklerimizi sordu.
"Burun efendim. Ne alırdınız?"
Ada,"latte" cevap verirken ben 'sütü cappicuno'istedim.Siparişlerimiz geldiğinde Ada da bunu bekliyormuş gibi hemen konuşmaya başladı.
"Seni dinliyorum?"
Adanın ne demek istediğini anlamıştım ama anlamamış gibi yapmak zorundaydım.
"Neyi canım? " dediğimde bana beni öldürecekmiş gibi bakmaya başladı.
"Hayat,sen beni salak mı sandın? Hea. Sabahtan beri sende bir gariplik var. Ben,en yakın arkadaşın, kardeşinin bunu fark etmediğini mi sanıyorsun?"
Adanın söyledikleriyle dona kaldım. Ben en son böyle bir konuşmayı annemlerin aslında gerçekten ailem olmadını hissettiğimde içime kapanınca duymuştum. Ama bu da yaklaşık 3 yıl önceydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KİMSİN SEN!
Teen Fiction"Sanane ya sanane!!" Birşey söyle ne olur,birşey söyle. "Nasıl banane lan,nasıl banane!" "Seni ne ilgilendirir. Ha! KİMSİN SEN!..Bana hangi hakla hesap sorabiliyorsun?Yetmedi mi daha yalanların?Yetmedi mi benimle oyunların? Ne istiyorsun benden NE...