SEN?

102 10 8
                                    


Arkadaşlar çok özür dilerim. Bölümü yazamadım. Gerçekten çok yoğunum. Ama inşallah bundan sonra yazmaya çalışacağım. Sizi çok seviyorum.😊😊😊

HAYAT'TAN

Karanlık sizce bir insanı ne kadar içine hapsedebilir ki? Onu ne kadar yönetebilir? Peki ya bir insan karanlığı ne kadar içine hapseder? Yada kendisini karanlığın ta kendisi yapabilir? Yada hepsini boşverin,asıl soru şöyle ' bana bütün bu soruların cevabını kim verebilir'...

"Şşşşttt, güzelim yolunu mu kaybettin? Gel biz sana yolu gösterelim."

Allah kahretsin. Bir bu eksikti. Offf, ben ne yapacağım? Of Ada ,ofAdaaaa!!! Kızın ben eve sağa salim bir geleyim senin iç çamaşırlarını balkona asıp sonrada altına fotoğraflarını koyup 'bu mahallenin sexi salağı benim'yazmassam bana EDWARD hayranı demesinler.
Ne  alacakaranlık izlemiş olamaz mıyım? Olamaz mı yani?

"Merak etme güzelim seni memnun edeceğiz,gittiğin yerde."

Ayyaş olduğunu düşündüğüm adamlardan birisi cümlesini bitirdiğinde hrpsi birden gülmeye başladılar.

Off ben bunları tamamen unuttum ya. Hiç aldırış etmeden adımlarımı hızlandırdığımda içlerinden birisi fark edip ;

"Kaçma güzelim. Sana zarar vermicez. Sadece biraz tadına bakacağız."

Allahım sen yardım et. Ben hızlanınca onlarda hızlanmaya başladı. Ne kadar bu böyle sürdü bilmiyorum ama olduğum yere bakınca pek tekin bir yere gelmediğimi anladım.

Evler en az 2 katlı ve birleşiklerdi. O kadar uzunlardı ki ucunu bile göremiyordum. Ortalama her evin ilk katı ya kumarhane yada bardı. Arkama baktığımda adamların biraz ilerimde olduklarını gördüm. Hemen etrafıma bakınmaya başladım. Nereye saklanabilirim? Adamların sesleri artık resmen yanımdan geliyordu. Başımı kaldırıp karşıya baktığımda bır tabela dikkatimi çekti, KARANLIK. Birden rotamı degistirip mekanın içine girdim.

İçiriye girer girmez beni karşılayan rahatsız edecek kadar yüksek sesli müzik ve yoğun içki ve sigara kokusu oldu. İçeriye doğru yürümeye devam edince utandığımı hissettim. Çünkü kapının yaklaşık 3,5 metre ilerisinde bir erkekle bir kadın resmen yiyişiyorlardı. Kafamı çevirip ilerlemeye devam ediyordum ,bir yandan da o adamların arkamdan gelip gelmediğini kontrol ediyordum. Takip etmediklerine emin olduktan sonra ilerlemeye devam ettim.

İçeriyi incelemeye başladığımda gözlerime inanamadım.kadınların üstünde kıçlarını bile örtmeyen etekler, düğmelerinin koptuğunu düşünecek kadar açık gömlekler veya yok denecek kadar kısa elbiseler vardı.erkeklerin bazıları ise gömleklerini yada t-sirtlerini çıkarmışlardı. Bazıları ise kadınlarla oynaşıyorlardı.Bir an utandığımı hissettim.

İlerleyip,bu defa da mekanı incelemeye başladığımda duvarların birdo, gri,siyah ve altın sarısı renklerinde döşendiğini fark ettim. Mekanın karşı duvarlarına yaslı olarak her iki metrede bir siyah deri ve neredeyse O denecek kadar yuvarlak koltuklarla döşenmişti. İçeriye girildiginde yaklaşık 3metrelik bir holle karşılaştım. Holden hemen sonra sağ tarafta bar tezgahı ve bar koltukları vardı. Onlar ise yine siyahtı. Sol tarafta ise 3tane küvet ve içinde de adam ve kadınlar vardı.mekanın tam ortasını ise dans pisti olarak kullanmışlardı.

Genel olarak baktığımda 'Allahım ben nasıl bir yere düştüm'dedim. Tam ileriye doğru birkaç adım atmıştım ki bir kadının bana çarpmasıyla dengemi kaybedip düştüm. Ama bu işte bir terslik var ki benim şu an popomun yerle öpüşmesi gerekiyordu fakat böyle bir hissiyata girmedim. Düşmeden önce korkup yüzümü kapattığım ellerimi çekip baktığımda adeta nefesim kesildi.

Şimdi anlaşıldı benim neden rahat bir yerde olduğum. Çünkü şu anda hiç tanimadığım ama daşşş diye adlandırabileceğim bir adamın kucağındaydım. Kafamı kaldırdığımda onunla göz göze geldiğimde resmen nefesim kesildi. Ela gözleri,kapakara kaşları ve kalp  şeklindeki dudaklarıyla nefes kesici görünüyordu. Tekrar gözlerine baktığımda onunda benim dudaklarıma baktığını gördüm. Gözlerini gözlerime çıkardığında aklımda tek bir doru vardı'Bu adam kim?'...

*************

"Hayaaaaat!"

"Hayaaaaaatttt!!!"

Of ne oluyo ya? Kapı birden gürültüyle açıldığında hiç uyanmamışım gibi devam ettim.

"Hayat, kızım kalksana be. Ne uyku varmış sendede ya!!!"

"Ada! Sana zaten sinirliyim. Şimdi kendi iyiliğin için susuyorsun ve odadan hemen  defoluyorsun. Hadi naşş!"

Oh  be. İçimdekini tam dökemesemde idare eder ha. Ama Ada değil mi bu illa beni sinir edecek.
"Kızım kalksana ya. Bak kahvaltı hazır."

"Ada zaten yatmışı sabah saat 6 da. Cinlerimi tepeme çikarma benim. Şimdi defol!!!"

Tam gitti uykuma devam edeceğim derken bir öküzü üzerime atlamasıyla bu hayalimi yerine getiremeden bir bir suya düştüler.

"Hayaaaat."
Ne oluyo lan! Kız azıttı.

"Hıı"

"Bak sana çok güzel bir haberim var ama"

Ne diyo lan bu
"Banane?"

"Emin misin bak çok güzel ama"
Ulan başlayacam ama ha
"Ada 3 sanıyen var."

"Ama Haya-"
"Biiir"
"Ama Ha-"
"İkiiiii"
"Ha-"
"Ü-"
"Annenler eve kalmaya geliyorlar."

Höing. Yani ne!?. Annem mi? Pardon annemler mi? Hayıııırrr!!!!!

"Ne!!!"

Öyle  bağırdım ki kız yere uçtu lan!

"Salak, benim ne suçum var?"

"Pardon kanka. Lan sen ne dediğinin farkında mısın? Nasıl yaaa"

"Öyle işte çabuk hazırlan da çıkıp jarşılayalım."
"Hemen miii?"
İ leri uzatarak küçük köpek yavrusu bakışları attım fakat işe yaramadı ki bunu Adanın onaylayan hareketini gördüğümde anladım.

"Nolet girsin ya."
"Bak ben çıkıyorum,sende çabuk giyinip aşagı gel."

Ada odadan çıktıktan sonra sıcacık yatağımdan nalet ederek kalkıp dolabın karşısına geçtim. Aynı zamanda düşünmeye başladım.

Buraya yani İstanbul'a 3 sene önce liseyi %100 burslu olarak geldim.Ailem okulumun İstanbul'a çıktığını öğrendiklerinde karşı çıksalar da azıcı duygu sömürüsüyle kabul ettirdim. İlk başlarda buraya alışamasam da E.Ada ve Aslı (okul arkadaşı)ile tanışınca pek te zorlanmadım açıkcası. Şimdi ise en vazgeçilmezim bu şehir.

Üzerime siyah dar paça ,üstüne beyaz şifon bluz ve ayakkabı olarak da beyaz sporlarımı giydim. Saçlarımı doğal halinde salik biraktım ve siyak askısı zincir olan çantamı alıp aşağıya indim. Makayaj yapma gereği duymadım çünkü gözlerim doğuştan sürmeli ama öyle böyle değil sanki kalem sürmüşüm gibi ve dudaklarım ise genetik kırmızı. Yani anlayacağınız Allahın boş vaktinde özene bözene yarattığı kuluyum.

Adayla dışarı çarşıya doğru giderken yolun hemen ortasında bir köpek gördüm. Ama bu işte bir terslik varki karşıdan en az90 ile gelen bir araba var ki sürücünün köpeği gördüğünü hiç sanmıyorum. Ayaklarım benden bağımsız olarak köpeğe doğru koşup onu yolun kenarına ittim. Kafamı çevirip arabaya baktığımda hızlaüzerime geldiğini gördüm. Ben hayattan soyutlanmış bir şekilde arabanın bana çarpmasını bekliyordum. Fakat arabanın bana çarpmadığını fark ettiğimde gözlerimi açtım ama inanamayıp tekrar kapatıp açtım. Ama yine orada.

Arabadan çıkıp tam bana söveceğinde cümlesi yarım kaldı.

"Önüne baksana la-"

Bana baktığında gözleri kocaman oldu.

"Sen?"...

KİMSİN SEN!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin