Kuma

Bölüm 2

Gözlerimi açmamla sıçrıyarak uyanmıştım, hertarafdan silah sesleri duyuluyordu. Rüyadır diye gözlerimi geri kapatmamla bir silah sesi daha yükseldi. Yatağımda sessiz bir şekilde oturarak olanları anlamaya çalışıyordum. Biraz dinledikten sonra kardeşim şerhatin telezon izlediği kanusuna vararak yatağıma geri uzandım.

Serhat Kanan ın aşağıya, seni öldürecem.

Gözlerimi açmamla yatakdan çıkmam bir oldu. Korku bütün bedenimi ele almıştı. Serhat allah bilir bu sefer ne yapmıştı. Çabuk bir şekilde pencereye doğru yürümemle perdemi biraz çekip olan biten görmek için baktım.

Kapımızın önünde bir sürü siyah arabalar vardı ve silahlı adamlar. Bazıları kapıya vuruyorlardı.

Artık korkudan ne yapacağımı bilemiyordum, annem bugün temizliğe gittiği için yöktü, babamda eve ekmek almak için çıkmıştı. Gözlerimden yaşlar düşmeye başlamıştı korkudan, ya serhata birşey yaparlarsa?

Odamdan çabuk adımlarla çıkarak evin içinde sessiz bir şekilde serhat nerdesin diye fısıldıyordum. Hiç bir ses gelmeyince, belkide evde yoktür diye sevinmiştim.

En son böyle bir olayın olması bir kaç sene önceydi, serhat kumar oynamıştı ve bir sürü borcun altına girmişti.

Kapının kırılma sesiyle, aklım vücudumu devir almıştı, hızlı bir şekilde odama koşarak, kapımı kilitlemeye çalışıyordum. Elim okadar çok tiriyorduki anahtarı çeviremiyordum.

Kafamda bir acı hissetmemle anlamıştım birisi saçımı çektiğini.

Biraakk, biraaakkk beniii!

Ben nekadar çok direnmeye çalışırsam çalısıyım, saçımdaki eller daha çok çekiyordu saçımı.

Sonunda kapının önüne varmamızla saçımı tutan adam beni fırlatmıştı yere.

Artık gözlerimde duran göz yaşları akmaya başlamıştı. Konuşmaya çalışıyordum ama olmuyordu, sanki bütün beyin hüçlelerim olmuştu.

Ben birşey yapmadım

Bunu o kadar sessiz söylemiştimki ben bile ne dediğimi anlayamamıştım. Artık ağlamaktan etrafımdaki sesleri bile algılayamıyordum. Kafamı kaldırmamla annemle babamı görünce daha çok ağlamaya başlamıştım.

Ahmed bey, oğlunu nereye sakladıysanız çıkarın, onu öldürecem!

Ağam serhat yanlış birşeymi yapmıştır istemeden?

Benimle dalgamı geçiyorsunuz LAN, kardeşimi kaçırdı Şehat denilen it!

Şimdi bana ya yerini söylersin, yada senide oğlunla beraber öldürürüm.

Duyduklarıma inanamıyordum, serhatin bir kız kaçırdığına inamiyordum. Bunu nasıl yapardı bize. Annemi babamı hiç mi sevmemişti, hiçmi değeri yokdü annemle babamin serhatin gözünden.

Annemin bunları duymasıyla yere çökerek ağlamaya başlamıştı. Bütün Mardını inletecek şekilde serhatin ismini zikir etmişti. Annem çıldırmış bir şekilde o adamın ayaklarını sarılarak ağlıyordu.

Bağışla oğluma ağam, bir hata yapmıştır, cahillerdir onlar daha

Ahmed ağa, al şu karını ayaklarımdan, yoksa kötü şeyler olacak!

Komşumuzun kocasını görmemle, gözlerimin parıldadığına yemin edebilirdim. Belki o bize yardım edecekti bu kabusdan bizi kurtaracaktı.

Alpaslan bey, dicle hanımı ve serhatı bulduk, buraya doğru getiriyorlar adamlar.

Zehra hanım serhatin ismini duyduktan sonra kafasına vurulmuş gibi şok geçirdi. Serhat oğlu, Demirel ailesinin kızınımı kaçırmıştı. Gözlerindeki yaşlar daha çok akmaya başlamıştı, serhatını bulmuşlardı, biricik oğlunu bulmuşlardı.

Artık benim beynim hiç birşeyi algılamak istemiyordu, tek isteğimi yatağıma gidip yatmakdi ve herşeyin kabus olmasını dilemekdi. Annemin çöküşünü görmemle onun yanına gidip onu teselli etmeye çalışıyordum.

Uzakdan bir araba gelmesiyle gözlerimi kapatmak zorunda kaldım ışık yüzünden.

Arabadan abimin indiğini görmemle, ona koşmak istedim. Ama annemin kolları buna izin vermedi.

Alpaslan denilen adamın Serhatin üzerine yürümesiyle kabim pir pir atıyordu, içimdeki ses aynı cümleyi tekrarlıyordu

           

serhatı öldürecek

Adam Serhatin yanına varmasıyla serhatı yumruklarıyla dövdü, hertarafa kan fışkırıyordu. Artık benim ağlamamda yükseliyordu, kardeşim için korkuyordum, canını alacakdi bu canı adam, öldürecekdi kardeşimi. Gözleri adamın o kadar karaydıki ben bile bakarken ürperiyordum.

Serhatı yanımıza fırlatmasıyla, silahın namlusunu serhata doğrulttu.

Nasıl cesaret edersin benim kardeşimi kaçırmaya, seni kimsin o kim, şöyle bana kimi önce öldürüyüm senimi ailenimi?

Silahın namlusu annem babamın ve benim aramda gidiyordu, Kalbimin artık dayanamıyacağını hissediyordum. Hepimizi öldüreceklerdi, ve bunun suçlusu serhattı. Annemin kafası asla eğilmezdi ve abimin yüzünden eğilmişti.

Onların suçu yokdür Alpaslan, sınırını ailemden çıkarma.

Alpaslan daha çok sinirlene bilirmiş gibi, boynundaki damarlar belli oldu.

Sen kimsin lan, seni öldürmiyeceğimi zannediyorsun. Senin bütün sülaleni öldüreceğim. Soyadı Kanan olan birisini bırakmam bu dünyada anladınmı. Senin o pis kanını silecem bu dünyadan, şerefsiz! Benim kardeşime nasıl zorla sahip oldun lan, söylesene.

Artık duyduklarıma inanamıyordum, benim sevdiğim kardeşim serhat bu olamazdı. Asla bir kıza el kaldırmamışkın, nasıl bir kıza zorla sahip olur anlamış değildim.

Anneme ve babama bakınca tek gördüm şey yıkılmışlıkdi, böyle bir evlat yetiştirdikleri için yıkılmışlardı. Hiç biri ses çıkarmıyordu, herkes sessizce ölümü bekler gibiydi. Ölüm artık o kadarda çirkin gelmiyordu kulağa. Annem ağlamayı kesmişti ve gözlerini siliyordu, Dik bir şekilde oturup kafasını kurbanlık koyun gibi eğmiş bekliyordu ölümü. Aramızda sanki sessiz bir iletişim varmış gibi babamda boynunu eğmişti.

Silahın patlamasıyla bütün vücudumun titrediğini hissetttim, Kalkıp kaçmak istiyordum, artık ölüm güzel gelmiyordu gözüme, kesinlikle ölmek istemiyordum. Annemin elimi sıkı bir şekilde tutmasıyla hiç bir yere gidemiyordum.

Ölüm, 4 hece olan ve tek bir kelimen oluşan lanetti.

2ff