Kuma

Bölüm 7

Gözlerimi açmamla karanlık hükmetmişti, artık ne ağlıyacak göz yaşı kalmıştı ne düşünecek kafa. Karanlığın içinde kaybolmuştum, zaman diye bir kavram yoktu. Kaç gündür bu karanlık yerde yattığımı hatırlıyamıyordum, keşke herşeyi unutabilseydim. Bu odanın pis kokusuyla bütünleşmiştim. Ne kadar çok düşünmek istemesemde üzerim idrar kokuyordu, saçlarım yağlanmaktan birbirine dolasmıtı.

Asla hayata isyan etmeyen ben, isyan etmiştim, ve kendime zarar vermek istemiştim. Akşamları getirdikleri yemek tabaklarıyla kendi kollarımı kesmiştim, ama ne ölmeyi becerebilmiştim ne yaşamayı. Yorulmuştum ve tükenmiştim.

Benden ve benim kanımdan nefret eden bir adamla evlendirilmiştim, ve üstüne bir kuma olarak geldim. Belkide benim suçumdu bunlar, hayatıma önceden son vermeliydim, şimdiye kadar beklemem hataydı.

Kapının açılma sesini duymamla olduğum yerde yatmaya devam ettim, ne kendimi kaldıracak gücüm vardı ne de isteğim. Bu soğuk zemin sıcaktı artık benim için.

Duru, hadi kalk biraz yemek getirdim

Bu fatma hanımın sesisiydi ama kalkacak gücüm yoktu,

Sana biraz bazlama ekmek getirdim, kimsenin haberi yok, Hadi kalkta hemen ye

Hiç birşey istemiyordum, o ekmeği yeseydim ve Alpaslan bir şekil bunu öğrenseydi benim ve fatma hanımın başı belaya girerdi.

Yök istemiyorum ben, sen götür onu yokarı.

Hayır, götüremem artık onu yokarı, beni görürlerse işten atılırım Duru. Hadi kalkta ye çabuk

İstemiyorum, lütfen git.

Kapının sert bir şekilde kapanmasıyla gözlerimi kapatmıştım, ister istemez sessiz bir şekilde ağlamaya başlamıştım. O ekmeğin kokusu beni mest etmişti, karnımdan tuhaf seslerin yükselmesiyle açıktığımın farkına varmıştım. Ama o ekmeği almamıştım çünkü aldığım takdirde Fatma hanımın başı belaya girerdi. Ve lanet olsunki yine başkalarını kendimden önce düşünüyordum.

Demirel konağı

Demirel konağında bugün büyük bir telaş vardı, Zeliha hanımın Kocası haşmet ağa iş seyatinden gelecekti, ve konakta büyük bir yemek verilecekti. Zeliha hanım herşeyin dört dörtlük olmasını istediği için konak temizlenmesi gerekti. Zeliha hanım Yardımcıları yanına çağırmasıyla herkeze bir iş vermişti.

Gelini Rojdayıda yanına çağırmasıyla, rojda koşar adımlarla kayın validesinin yanına varmıştı.

Rojda kızım bugün Haşmet ağa gelir bildiğin üzere, temizliğin bir ucundanda sen tutda hemen bitirelim.

Rojda cevab veremeden Alpaslan gelmişti.

Zeliha hanım oğlunu görmesiyle gözleri parlamıştı, dağ gibi oğlu gelmişti.

Bu telaş nedir anne?

Baban bugün geliyor istanbuldan oğlum, onun için bu hazırlıklar. Neyse bizi oyalama sen, bizim daha çok işimiz var.

Rojda Temizlik mazemelerini eline almasıyla, Alpaslanın sözleri onu yerinde durmasını sağlamıştı.

Anne, benim karım hizmetçi değil. Burda bir hizmetçi varsa oda aşağıdaki, temizliğe yardım lazımsa onu ordan çıkarın, belki bir işe yarar.

Rojda kocasının sözlerini duymasıyla içten içe sevinmişti, Asla aptal bir kadın değildi ve mutluluğunu içinden yaşamasınıda bilirdi. Kocasını elinde tutmak için elinden geleni yapacaktı ama asla saçma bir harekette bulunmamak için kendini tembihlemişti, o kıza zarar vermiyecekti, hoş zaten vermesine gerekte yoktu. Kocası herşeyi yapıyordu.