YALAN AŞK

BÖLÜM 2

Gemi Napoli'ye yanaşmak üzereydi. Ender telaşla hazırlanmaya çalışıyordu. Pantolonunu giymiş, gömleğinin düğmelerini iliklemeye çalışıyordu. Giyinmeyi bırakıp kasayı açtı.

-Figen bu kasayı elledin mi?

Kasaya hiç dokunmamıştım. Kasaya resmi belgeleri koyardı genellikle... Onlar da benim ilgimi çekmezdi.

-Hayır, hiç ellemedim.

-Bu kasa açılmış. Evrakların yeri değişmiş.

-Ender, saçmalama! Kim açacak? Yedek anahtar hep çantamdaydı.

Çantamı bir yerde bırakıp bırakmadığımı düşündüm. Ahmet'in yanında bir kez bırakmıştım. Sadece on dakika. Onun odasında otururken yine midem bulanmıştı. Banyosunu kullanmak zorunda kalmıştım. Ama yok, o bir şey yapmış olamazdı. Düşünceleri kafamdan atmaya çalıştım.

-Belki ben yanlış hatırlıyorumdur.

Ender'in kaybedecek vakti yoktu. Evrakları çantasına koyup hazırlandı. İtalya Savunma Bakan Yardımcı ile gizli bir toplantısı vardı. İki ülkenin mühendisleri birlikte bir savunma kalkanı üretmişlerdi. Yabancı manyetik etkileri tespit ederek onları yok eden bir sistemdi bu. Bu sistemin üretimi ve kurulması ile ilgili toplantıydı bu. Bu gemi yolculuğu da bu gizli görüşme için ayarlanmıştı. Ben çoktan hazırdım. Ender'i almaya gelen araba beni de Galeri Umberto'ya bırakacaktı. Toplantı bitince de alacaktı. Birlikte gemiye dönecektik. Araba geldi ve yola çıktık. Galeria Umberto'da beni bir sürpriz bekliyordu. Uzun süre yürümüş ve mağazaları gezmiştim. Yorgunlukla Zia Rosi de boş bir masaya oturdum. Siparişimi vermeden yanımdaki sandalye çekildi.

-Size eşlik edebilir miyim hanımefendi?

Ahmet yakışıklı yüzü, gülümseyen kömür gözleriyle karşımda dikiliyordu. Beni nasıl bulmuştu? Çok şaşırmıştım.

-Eee, ta... tabi. Oturabilirsin. Ne işin var burada?

-İtalya'ya geldiğimde en sevdiğim yer burasıdır. Mutlaka uğrarım. Seni görünce daha çok sevdim burayı.

Ender'e telefon açıp Napoli'yi dolaşacağımı söyledim. Ahmet ile o gün yaşadığım en güzel günlerden biriydi. Napoli, yanımda Ahmet olunca daha da güzelleşmişti. Bana çok beğendiğim bir elbiseyi alarak başka bir sürpriz yapmıştı. Gemiye döndüğümüzde Ender çoktan gelmiş ve oyun masasına koşmuştu. Ahmet odama gelip aldığım elbiseyi üstümde görmek istedi. Banyoda elbiseyi giyip karşısına çıktım. Şahane, kırmızı, uzun straplez elbise beni bambaşka biri gibi göstermişti. Ahmet büyülenmiş gibi bakıyordu. Ayağa kalktı ve benimle dans etmeye başladı.