Hisler

111 5 0
                                    

Stephan çoktan gelmiş ve Clair için yemek hazırlıyordu. Normalde hep gecikir hatta bazen gelemediği olurdu. O zamanlar Clair kendini çok yalnız hissediyordu. "Hoşgeldin prenses hanım.Neden bu kadar şaşırdın. Bugün kralımız ava çıktı ve ben rahatım unuttun mu?"

     Clair bunu gerçekten de unutmuştu. Babası bir hafta sarayda olmayacaktı ve sarayı da çok sevimli(!!) üvey annesi Lilian'a emanet edip gitmişti. Clair saraya gitmese onun için daha iyiydi.

     "Tamamen unutmuşum Stephan. Zaten babam ne yaptığını bana haber vermiyor biliyorsun."

Stephan o tatlı, iç alıcı gülümsemesiyle Clair'e yaklaştı ve elindeki muhteşem kızarmış tavukları masaya koydu. Şarap bile getirmişti. Clair afalladı. Stephan ilk defa böyle bir jest yapmıştı. Normalde gelirler, ormanda sohbet edip yürüyüş yapar ve saraya dönerlerdi.

"Şaşırma bu kadar Clair. Benim için çok özel olduğunu şuana kadar anlamamış olamazsın. Dün gece seni terasta gördüm. Ay ışığının altında yapayalnız denizi izliyordun. Muhteşemsin Clair, sana aşık olmamaya çalıştım. Elimde değil, imkansız bir aşk olduğunu biliyorum ama seninle olmak istiyorum. " Stephan'ın elleri titriyordu. Yanlış birşey yaptığını düşünüyor gibi korkulu gözlerle baktı Clair'e.

Clair duyduklarına inanamadı. İçinden geçen inanılmaz bir his başını döndürüyor , midesine kramplar giriyordu. Ne diyeceğini bilemedi heyecanını saklamaya çalışarak pencereye koştu. Düşündü.. Keşke herşey farklı olabilseydi. Onun Stephan ile olması imkansızdı. Prensesler her zaman soylu prensler ile evlenirlerdi. Ama Clair bunu düşünemeyecek kadar mutluydu ve gözleri adeta sevinç doluydu.

"Stephan, sus." Dedi Clair ve kendini ilk defa özgür hissetti. Usulca dudaklarını o hayalini kurduğu, içini yakıp kavuran aşkının dudaklarına yaklaştırdı ve öptü. İçini öyle bir his kaplamıştı ki tarif edemiyordu. Bunun adı aşk olmalıydı.. Mutluluk olmalıydı.
****
Saatlerce Stephan'ın kollarında kalabilirdi. Stephan onun dünyadaki tek desteğiydi. Annesinin gittiği o günden beri o kadar yalnızdı ki. Onu tek dinleyen ve her zaman yanında olan o Stephan olmuştu.

Saatlerce hiçbir şeyi umursamadan orada kaldılar ve bedenleri aşk ateşiyle yandı kavruldu. İlk defa aşık olduğu erkek ile birlikte olmuştu. Bir yandan içi içini yiyordu. Lilian cadısı onun sarayda olmadığını anlarsa peşine asker yollardı. Aman Allah'ım Stephan'ı tehlikeye atamazdı. Saate baktı ve yerinden sıçrayarak elbiselerini giydi.

   "Stephan gitmeliyim. Biliyorsun Lilian bunu öğrenmemeli." Stephan'ın dudağına bir buse kondurmayı da unutmadı. Koşar adımlarla sarayın bahçesine ulaştı. Kapıda hizmetçisi Lina onu bekliyordu. "Prensesim çok kötü birşey oldu. Nasıl söyleyeceğimi bilmiyorum lütfen benimle gelin." Dedi korku içinde. Clair şaşkın bakışlarla ne olduğunu anlamaya çalışıyordu. Saraya girdiler ve telaşla üst kata çıktılar. ............

Clair Darking ~Görünmez~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin