Gece kalktı.Diğerlerinden farklı bir gündü.Gülümseyerek uyanmıştı.Servisin gelmesine daha 3 saat vardı.Gece pijamalarıyla dışarı çıktı.Saat 05:18 olduğundan hava karanlıktı ve kimse uyanık değildi.En azından Gece öyle düşünüyordu.Yanındaki masa ve sandalyeye baktı.Sandalyeye oturdu
ve doğmaya çalışan güneşi izledi.Gündüze kıyasla geceyi daha çok seviyordu, sebebi isminin Gece olması değildi.
Gece'nin yaşındaki diğer insanlar Gece'nin yerinde olsalar orada bir sigara yakarlardı.Ama Gece'nin böyle bir alışkanlık için parası yoktu.İyi ki de yoktu.
Gece, 7'ye kadar dışarda oturdu.Saat 7 olunca kalktı ve üstünü giyindi.Kardeşlerini uyandırdı ve onları da giydirdi.Bugün canı elbise giymek istiyordu.Farklı kumaşlardan yaptığı elbisesini giydi.Saçlarını açık bıraktı ve kardeşlerinin ve kendisinin çantasına birer meyve suyu koydu.Dayısı getirmeseydi Gece'nin eli asla meyve suyu almaya gitmezdi.Dışarı çıkıp servislerini beklemeye başladılar.Gece, Park'ın onlara doğru yürüdüğünü gördü.Görmemiş gibi yapmaya çalıştı.Park yanlarına varınca "Günaydın." dedi.Gece ve kardeşleri aynı anda "Günaydın." diyince Park gülümsedi.Gece başını eğdi ve o sırada servisleri geldi.Kardeşleri her zaman oturdukları yerlerine yerleştiler.Gece en arkaya doğru yürüdü ve o da yerine oturdu.O gün bir öğrenci gelmemişti o yüzden bir koltuk boştu.Park oraya oturmak yerine Gece'nin yanına oturdu.
Park yol boyunca müzik dinlemişti Gece de onunla birlikte dinliyordu.Kulaklıktan sızdığı kadar...