Melis elini masaya vurduktan sonra hocaya sert bir ses tonuyla,
- Siz ne yaptığınızı zannediyorsunuz? Siz hangi hakla böyle bir şey yaparsınız???
Derya hoca elindeki çakmağı yere attı ve sigarasını masaya fırlattı. Melis' e:
- Sesini yükseltmeden konuş, benim sinirlerimi bozma. Ağzından çıkanı kulağın duysun...
- Öğretmenlerim bi buraya bakıp şu ses kaydını dinler misiniz?
-Melis yapma...
- Neden? Siz yapınca bi şey olmuyor sa benim yapmaya da hakkım var..
Bunlar itişip kakışırken perde çakmak yüzünden alev almıştı ama farkında değillerdi... Konuşmaya devam ettiler.
- Melis yapma. Gel istersen bi dışarıya çıkalım rahatla.
- Bi dakika dışarı da çıkarız. Onun zamanda var. Hıh müdürüm sizde bi gelir misiniz rica etsem. Dinler misiniz?
Herkes ses kaydını dinledikten sonra herkes Derya hocanın yüzüne baktı. Tam konuşmaya başlayacakları zaman yanık kokusu aldılar.
- (Derya hoca) bana kızacağınızı biliyorum ama...
- Gül ( okulun cok sevdiği hizmetli) burası niye yanık koktu? Kantinde bir şey mi yaktın?- Yok Derya hocam fırına bişey koymadım. Aaaaaaa... Hocam perde tutuşmuş. Hocam alev çok büyük...
Herkes kaçışmaya başladı. Hiç kimsenin aklına yangın tüpünü alıp yangını söndürmek gelmedi. Hepsinin aklı bi karış havada...
Sonra Gül yangın alarmını çaldı ve herkes kaçıştı. Melis' in ayağı merdivenlerdeki demirlere sıkıştı. Yaprak onu gördü ve ayağını çıkarmaya çalıştı.
Yaprak;
- Biraz kendini çekersen ayağın çıkacak biraz kendini zorla lütfen.
- Allah' ını seviyosan yaa... Şu yardımın bile kim bilir gösteriş içindir.
- Saçmalama yaa... Abarttın iyice. Hadi fazla dırdıra gerek yok ayağını kendine çek, hadi yangının içinde kalıcaz.
Melis ayağını çekmeye çalıştı ve olmadı son nefeslerine yaklaşınca Yaprak birden Melis' in ayağını çekti ve ayağı çıktı. Hızlıca çıkmaya çalıştılar ve son anda kendilerini dışarı attılar. Okuldan çıkar çıkmaz okul yıkılmaya başladı. Herkes kaçıştı ama Bakış ve Melis'in çocukluktan beri arkadaş oldukları Belinay okulun içinde kaldı.
İtfaiye geldi yangını söndürdü. Yangını söndürürken bir kemik parçası buldular ve o kemiğin biraz daha yakınında daha fazla kemik... Hemen müdürü çağırdılar. Kim olduğunu bilemediler. Polisleri çağırdılar...1 Ay Sonra
Müdür, Derya hocaya dava açtı. Derya hoca davayı kazandı ama yüklü miktarda müdüre okul için para ödedi.
Öğrenciler 1 ay okula gitmediler sonra devlet okuluna geçmek zorunda kaldılar.
Melis ve Bakış, Belinay için 1 ay yas tuttular. 1 ay odalarından dışarıya çıkmadılar.
Okul günü:
Yağmur ve Yaprak devlet lisesine gitmemek için ailelerine yalvarmışlardı ama nafile... Başka çare yoktu.
Okulun ilk günü eski okullarındaki öğrenciler Melis ve Bakış'a düşman olmuşlardı. Her gördüklerinde:
- Sizin yüzünüzden buralarda sürünüyoruz. Ne olurdu ki ağzınızı biraz tutsaydınız.
Falan fıstık...
Bunları duyunca Melis ve Bakış çok sinirleniyorlardı. Bir gün bir kız onların Laz damarına basmıştı ve bu bardağın suyunu taşıran son damlaydı. Birden kavga çıktı.Yağmur ve Yaprak kavgayı görür görmez aralarına girdiler ve Melisgile bağıran kızlara vurmaya başladılar. Melis ve Bakış onları ayırdılar. Sonra laf atan kızlar kaçmaya başladılar. Sonra birbirlerinin yüzlerine bakıp kahkaha başladılar...
Bundan sonra arkadaş değil kardeş oldular...
***
Arkadaşlar yazım hatalarım varsa affola🙏🙏
Arkadaşlar lütfen kitabimi beğenip yorum atmayı unutmayın. Sizin yorumlarınız benim için çok önemli...❣❣❣❣
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Acımasız Hayat
Fiksi RemajaHayat çirkin olmaz hayatı çirkinleştirenler olur... 4 arkadaşın dram dolu hayat yolculukları... Macera, dram ve kırgın çiçekleri seven bu kitabı okusun.😂😂😂