**
Koyu Yıldız (**) işaretinin olduğu yere kadar multideki şarkıyla okuyunuz.Kışla kapısının önündeki fener
Eskiden de oradaydı, şimdi de orada
Orada tekrar görüşsek ya
Dursak yine lambanın altında
Tıpkı eskisi gibi.
Tıpkı eskisi gibi.
***
Aydınlık ve aydınlığın içindeki karanlık fener. Işığın siyah gecenin aydınlık olduğu yer.
Silah sesleri ve tüfeklerin doldurduğu küçük tepe ve birçok ölü beden.
'Bedeninin neden bu kadar güçsüz düştüğünü bilmiyoruz.'
'Kurtulacak mı?'
Çığlıklar naralar ve zafer sesleri. Zafer sesleri mi duyduklarım yoksa ölümün kısık sesleri mi?'
'Zavallı kız, neyle karşı karşıya olduğunu bile bilmiyor.'
'Onun kimsesi yok mu?'
'Biz varız.'
Kargaşanın ortasında küçük bir beden. Kan kokusuyla sarmalanmış yeni, körpe bedenler.
'Ben yanındayım, her zaman yanındayım.'
'Sana git diyebilirim bellum, ama bunu istemiyorum.'
'Sadece kal.'
Harabeye dönmüş hayatlar, zafer kazandığını sanan küçük zihniyetler. Acınası haldeler.
Zafer sesleri, ve seramoniler. Her yerde kutlama yapan savaşın çocukları.
'Özgürlük kelebeğin kanat çırpışı kadar yakındır sana
Kalbinin sesini dinlersen ulaştırır seni çıkışa.
Gözlerin ne kadar uzak olduğu önemli değildir savaş meydanında
Kalpler birbirine yakın olduktan sonra.'
*
Derinden gelen hayvansal bir içgüdü sinirlerimi uyardığında titreyerek gözlerimi açtım. Revirin titrek loş ışığı boş yatakların üzerinde geziniyor anlamlandıramadığım garip gölgeler yaratıyordu.
Midemden gelen kusma dürtüsünü bastıramayarak yan sehpadaki kabın içine öğürdüğümde soğuk bir çift el saçlarımı geriye doğru ittirdi. Midem biraz olsun rahatlayınca dönüp beni tutan ellerin sahibini aradım. Eleana üzerinde Ravenclaw cüppesiyle bana gülümsüyordu. Ne kadar süredir buradaydım? Neler olmuştu?
'İyi misin?' diye sordu o yandaki boş sandalyeye otururken. Başımı
evet anlamında bir aşağı bir yukarı salladım. 'Ne oldu bana?''Bilmiyorum.' Eleana gerçekten çaresiz gözükse de gözlerinde birkaç küçük kıvılcım sezdim. Alberta, yani annesi ona benim hakkında ne anlatmış olabilirdi? Odasındayken geçirdiğim atağı biliyor muydu Eleana?
Bu düşüncelerin verdiği kasvetle ofladım. Pencereler kapalıydı bu yüzden saat kaç tam olarak kestiremiyordum.
'Söylesene saat kaç?'
'5'e yaklaşıyor.' dedi sonra da durdu. 'Neredeyse şafak sökecek.'
'Sanırım uykum gelmiş olmalı.' diye mırıldandım gülümseyerek. Amacım Eleana'yı neşelendirmekti ancak yüzündeki ifadeye bakılırsa bu pek işe yaramamış gibiydi. Eleana tuhaf bir şekilde sessizdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Everything I Loved|Sirius Black Fan Fiction
Fanfic"Bir gün ismimiz okunacak Ayrılık vakti gelip çatacak Ben hep seni düşüneceğim Ta yüreğime sokup bekleyeceğim İşte orada lambanın altında Seni sımsıkı sarıp İyi geceler dileyeceğim. Benim lambalı sevgilim." ** Buraya ait değilim. Bundan ismimin M...