***Bu bölüm çok uzun bir zaman önce söz verdiğim kbraaaaaaaaa ya gelsin. Yeni yılın kutlu olsun! Ve siz bu hikayeyi okuyan büyücüler, hepiniz hepiniz benim için çok değerlisiniz. Sadece bunu bilmenizi istedim... Yeni yılda büyük ihtimalle bir sürü kararlar alacak sonra bunu uygulayamayacağız. Gülümseyecek ve aynı zamanda üzüleceğiz de. Tek temennim, mutlu anlar biriktirmeniz.
Güç sizinle olsun arkadaşlar.
****
'Seni bekliyordum.' Aşina olmaya başladığım karanlıkta karşımda puslu bir yüz belirdi. Karşımda duranın yüzünü seçemiyordum fakat duruşundan ve kaslarından karşımda duranın bir erkek olduğunu çıkarabiliyordum.
'Beni tanıyor musun?' diye fısıldadım ona doğru ilerlerken. 'Kim olduğumu biliyor musun?'
Adamın belli belirsiz yüzünde minik hatta kuvvetli bir gülümseme yayıldı. Görüntüsü gittikçe netleşmeye başlıyordu, görüntü netleştikçe karşımdaki adamın omzuna kadar inen siyah saçlarını seçebilmeye başlamıştım.
'Elbette seni tanıyorum.' diye vurguladığında içimde bir yerde hapsolmuş gizli bir kelebeğin kanat çırpışını duydum.
'Bana kim olduğumu söyle.' diye bağırdım silüete doğru. Görünüşü gittikçe netleşiyor ama artık her netlenişinde ondan istemsiz olarak uzaklaşıyordum.
'Kim olduğunu biliyorsun. Kim olman gerektiğini biliyorsun.' dedi sakin bir tavırla.
'Hayır!' diye bağırdım ona doğru. Şimdi adamın sivri çenesi ve hafif sakalını seçebiliyordum.
'Bana yardım et! Tek kurtuluş yolum sensin.'
'Kurtuluş bir kelebeğin kanat çırpışı kadar yakındır sana, Verrüctes weib.'
'Kalbinin sesini dinlersen eğer ulaştırır seni çıkışa.' diye devam ettirdim sözlerini istemsizce. Şaşkın bakışlarım adama yönelince gözleri hariç yüzünün kalanının netleştiğini fark ettim. Sivri çenesini süsleyen kirli sakalı kulaklarına kadar ulaşıyor saçlarıyla birleşiyordu. Biraz daha dikkatli bakınca onun bir adamdan daha çok 20'lerinde bir genç olduğunu sonradan fark ettim.
'Seni bekliyor olacağım.' diye bağırdı bana doğru son kez. Cevap verme fırsatı dahi bulamadan karanlığa doğru çekildim.
Gözlerimi açtığımda Ravenlaw yatakhanesinin puslu camları bana gülümsüyordu. Dışarda hafifçe kar atıştırmaya başlarken etraftaki tek ses Smog'un kesik kesik mırıltılarıydı.
******
'Baloya benimle gelmen için daha ne kadar yalvarmak zorundayım?' diye 100. kez sordu Ray yan tarafımdan. Kahvaltı etmek üzere salona geldiğimden beri başımın etini yemişti ve bu olduğumuz onca sınavdan sonra kafamı yeterince şişiriyordu.
'Yalvarmak zorunda değilsin.' diye homurdandım. 'Çünkü o baloya gitmeyeceğim.'
'Kendine haksızlık ediyorsun.' diye yanıtladı Eleana. Birden yanında Kane'le birlikte karşımızda belirmişlerdi. Bazen ikisi cisimlenebiliyor mu diye merak ediyordum. Alberta buna müsaade eder miydi?
'Senin gibi bir güzelliğin o baloda baş göstermesi gerek.' diye destekledi Ray onu. 'Yoksa mekan kurda kuşa kalır.'
'Eleana,gibileri varken öyle bir şey söz konusu değil.' diye katıldı Kane onlara. Eleana ona dönüp hafifçe gülümsediğinde homurdanarak başımı çevirdim. Merlin,ikisi de tam bir aşk kuşuydu.
'Pekala bu kadar gevrek sanırım yeterli.' diyerek masadan kalktığımda diğerleri şaşkınca bana baktı.
'Ne?'
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Everything I Loved|Sirius Black Fan Fiction
Fiksi Penggemar"Bir gün ismimiz okunacak Ayrılık vakti gelip çatacak Ben hep seni düşüneceğim Ta yüreğime sokup bekleyeceğim İşte orada lambanın altında Seni sımsıkı sarıp İyi geceler dileyeceğim. Benim lambalı sevgilim." ** Buraya ait değilim. Bundan ismimin M...