12. Bölüm "Aptal!"

220 43 2
                                    

"Ama dinlemiyorsun ki" dedim zor çıkan sesimle. Ama beni duymamıştı bile. Hâlâ bağırıyordu. O her çıkıştığında ben yerimden sıçrıyordum. "Ben sana demedim mi ! Eve gel işin bitince demedim mi!" Beyaz halının tüylerini ayak parmaklarımın arasına sıkıştırmaya çalışıyordum. Ve aklımdan geçen şeyler çok saçmaydı. Bu halı neden beyaz ki ? Kim beyaz aldı bunu ya? Çabuk kirlenir bence beyaz olmamalıydı- "Mark! Sana diyorum! Nasıl korktuğumun farkındamısın sen!" Diye tekrar çıkıştığında gözlerine baktım. Gözleri doluydu ama sinirdendir diyerek umursamadım. Bir bir saymaya başlamıştı.
" 'Ya başına bişey geldiyse?'
'Ya kaybolduysa ?'
'Ya biri bişey yaptıysa ?'" Sinirle soluduktan sonra saçlarını geri yatırıp, "Şu koca ülke hakkında ufacık bile fikri olmayan hatta hayat, dünya, insanlar hakkında hiçbir bilgisi olmayan hafızası sıfır! herşeye sil baştan başlayan biri tek başına napar! Diye burda ölüp ölüp dirildim ben aptal!" Diye bağırdı. Jinyoung'u ilk defa böyle sinirli görüyordum. Gözündeki sinirini okuyabiliyordum. "Her şeyde kız gibi ağlayıp durma sinirimi bozuyorsun!" Diye bağırdı ve elini kaldırıp merdivenleri işaret etti. "Çık odana ben sakinleşene kadarda çıkma (!)." Dedi yüzüme bile bakmadan. Sinirden sıktığım çenemi rahatlattığımda tişörtümün koluyla yüzümü sildim. Çıplak ayaklarımın yere çarptığında çıkan 'şlap' sesleri dışında bir ses yoktu ortamda. Koşarak odama çıktım. Kapıyı sinirle çarpıp camın kenarına oturdum ve yaslandığım duvara hızla yumruğumu vurdum. Sinirimi etraftaki eşyalardan çıkartmam gerekiyordu yoksa yerimde duramayacaktım.
Bana kız gibi ağlayıp durma dedi
Aptal dedi başka şeylerde söyleyecekti ama o son söylediği yetmişti. Oda yettiğini anlamıştı. 'Hafızası Sıfır!' Demişti. Sevgilim gibi yapmıştı oda. Herkes aynı kızı,erkeği hepsi aynı!

Jinyoung'dan

Hiç beni anlamayı denemiyordu. Ona böyle bağırmak istememiştim ama sinirlerime hakim olamamıştım. Onu sevdiğimi anlamasını beklemiyordum ama sabah daha kıskandığımı deli gibi belli ettiğimde olayı düşüncelerine saygı duymamaya çevirmişti. Oysa ki ben sadece güzel kalçalarının, hoş bacaklarının başkaları tarafından izlenmesini istemiyordum. Onuda geçtim hem gelmiş burda ağlıyordu ona kızıyorum diye hemde dün yazdığı mesajları hiçe sayıyordu. Aradım kapattı. Mesaj attım. Merak etmiştim. 'Mark, iyimisin nerdesin ben eve geldim ama yoksun aramamı neden kapattın ?' Yazdığımda 'Bu seni ilgilendirmez kuzen.' Yazmıştı. 'Napıyorsun sen?' Dediğimde utanmadan 'sex' yazmıştı. Tamam o küçük beyninin onu sevdiğimi anlamasını beklemiyorum ama en azından ona başkalarından daha yakın davrandığımı, ona karşı birşeyler hissettiğimi farketmesi o kadarda zor değildi.
O çocuktan neden kaçtığını merak ediyordum.

"Kesin korkmuştur salak!" Aklıma gelenlerle yine sinirlenmiştim. Derin bir nefes alıp verdim ve aklıma gelen o iğrenç görüntülerin gitmesini bekledim. O çocukla yattığı fikri bile beni çileden çıkartıyordu.

Tamamen sakinleştikten sonra Mark'ın yanına çıkıp kapısının dibine oturdum. "Mark?" Dedim. Cevap yoktu. "Maark?" Dedim yine cevap yoktu. "Maaark!" Diye seslendim ama cevap vermiyordu. Kalbimin atış hızı arttığında ayaklanıp kapıyı açmaya yeltendim ve kapının kilitli olmadığını farkedince kapıyı yavaşça açtım. Yatakta kıvrılmış uyuyordu. Ağlamıştı. Hemde çok ağlamışa benziyordu. Gidip yanına kıvrıldım. O sarı saçlarını okşayarak beline sarıldım. Gözlerini aralayıp bana baktı ve sonra tek kelime etmeden geri kapatıp beni kollarının arasına almıştı. İşte şu hareketiyle herşeyi unutabilirdim. Bütün sinirimi kökünden söküp almıştı kollarının arasında bana sunduğu şefkatiyle. "Mark," derken parmağını dudağıma dayadı. "Şiiit hadi uyu" dedi uykulu sesiyle. Daha çok bana sokuldu sanki aramızda boşluk varmışcasına. Ellerini tuttum ve gözlerimi yumdum.

~~~

Mark'tan

Uyandığımda saate baktım 16.40'tı. Jinyoung'u uyandırmadan kalkıp onun üzerini örttüm ve aşağı inip televizyon izlemeye başladım. Yanıma gelip yatması ve benim buna izin vermem onu affettiğim anlamına gelmezdi. Ona sinirliyim ve çabuk geçmeyeceği kesin.
Bana aptal demek neymiş göstereceğim ona!

Loss of Memory || MarkjinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin