Hayatı mahvolmadan önce geçmişinden kalan birkaç anı,onun saçları,onun gözleri büyüleyiciydi.Yatarken yüzleri yan yana gelirdi ve oldukça heyecanlandırırdı bu onu.
Oldukça ince,zayıf,orta boylu ve siyahlara bürünmüş biri kalabalık ve gürültülü bir caddenin ortasında durup öksürdü ve bir süre sonra yoluna devam etti.
--------
Akşam suları,şehirde şiddetli bir rüzgar etki ediyordu.Bu rüzgar ölüm sessizliğine tuhaf bir aroma katıyorken,işlek caddedeki canlıların yerinde şimdi cesetler vardı.Caddeyi kaplayan ölü bedenlerin üzerine konan kargaları memur teker teker vuruyordu.Gözü korksada soğukkanlığını koruyordu.Hiçbir şeye dokunulmaması konusunda çok titizdi.Delinin portresi deseler içinde bulunduğu durumu gösterirdi,tanımı buydu.Bunu yapan katili tam merkeze çiziyordu.Katil iriyarı,sırıtan,küçümser bakışlara sahip ve övülmeyi seven biriydi memurun gözünde.Katliamı onun eseriydi ve o altına imzasını atmaktan çekinmeyecek türden biriydi.Şeytana benziyordu onun gözünde.Hatta memur bunun şeytanın işi olduğuna bile inanabilirdi.O sırada polisin dikkatini çeken, şirketlerden birinin içinde bulunan ekran,bir saniye aralıklarla görüntüsünü kaybediyor,cızırdıyordu.Öksürük sesi videonun başlangıcıydı.Siyahın en koyusunu beyaza bıraktığı saç uçları,zayıf benzinli ten,yirmilerinde gösteren,kaşsız ve bir erkeğe göre oldukça güzel olan bir oğlan belirmişti ekranda.Kameraya huzursuz bir bakış attıktan sonra ağzından çıkan birkaç damla kan kameraya damladı.Dudaklarının üzerindeki kanı farkettiği gibi elinin tersiyle sildi ve konuşmaya başladı.
"Kötü bir haberim var," dedi.
"Sizi öldürenin kim olduğuna değil,sizi öldürenin ne olduğuna bakmalısınız."
Katliam yaratıcı lakabını taşıyordu,mafyanın yanında yer almıştı ama hiçbir zaman gözlere batmamıştı.Adı Akutagawa'ydı.Gelişi güzel hareket ediyordu ve bu herkesi ürkütürdü.Çünkü insanlar genellikle ne yapacağını bilir,düşünürdü.O düşünmeyi unutmuştu.
Göğüslerine kılıç misali saplanan Rashomon polislerin ölümüne neden olurken havaya romantik bir müzik hükmediyordu.Akutagawa romantik bir buluşma planlıyordu.Ve bunu vahşice yapmak istiyordu.Kaplan onu bulamıyorsa,o da kendini buldururdu.