Atsushi hapisten kaçışının bir sonraki gecesi Liman Mafya'sının takıldığı ıssız mekanlardan birine girdi.Amacı elbette Akutagawa'yı bulmaktı lakin kendisine sunulan onun kardeşi Gin'di.
Higuchi Harley Quinn gibi topladığı saçıyla Gin'in kucağında oturuyordu.Atsushi'yi işaret ederek,"Baksana sevgilim,hangi kaplan yönünü şaşırarak mafyanın mekanlarında dolaşıyor?Atsushi Nakajimaa!"
Atsushi konuşmamış,Gin'i sevgilisiyle baş başa bırakarak,rahatsız etmemek için gitmeye yeltelenmişti ki Gin kız tonundan eser kalmayan soğuk ve sert bir sesle,
"Abime olan aşkın yüzünden buralara mı geldin?" Sırıttı.
"Ne demek istediğini anlamadım,Gin." Atsushi sinirle Gin'e doğru döndü.Gin sessizdi.Higuchi Gin'in kucağından kalkıp içkisini yenilemek için ilerlerken Atsushi'nin sırtını sıvazladı."Senin için üzüldüm kaplan çocuk."Gülümsedi ve kaltak yürüyüşü diyebileceğiniz bir yürüyüşle devam etti.Gin sessizliği bozarak tıslamayla içki şişesini yere attı ve Atsushi'nin irkilmesine neden olan bir hızda yanına geldi.Yüzüğündeki zehirli iğneyi Atsushi'nin boynuna bastırdı.Maskesini indirdi ve ürkütücü bir tonda,
"Bu ne demek biliyor musun?Kedicik her zaman zehirli bir süte maruz kalabilir demek." Gin sırıttı.
Atsushi dişlerini uzattı."Beni öldüremezsin,Gin.Kedilerin dokuz canı vardır."Atsushi'de sırıttı.
Higuchi geri gelerek, "Neden güzelce ve dostça oturup içmiyoruz?"
Gin geri çekildi.Atsushi'de normale döndü.
"
Eyy kaplan.Öyleyse içkiler benden!"
Ve birlikte içmeye başladılar.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
"Buraya geleceğimi nereden biliyordun?"Atsushi Akutagawa'dan ayrıldı.
Akutagawa gözlerini devirerek,
"Gin haber verdi.Merak ettiğin tek şey bu mu?"
"Seni mi merak etmemi istiyordun?" dedi Atsushi ve alayla sırıttı.
Akutagawa ifadesizce,
"Belkide."dedi.
"Çocuklukta ne yaşadıysak geride kaldı Akutagawa.Sen bir katilsin.Ben ise geleceğini düzeltmeye çalışan iyi bir adamım."Kesinlikle yalan söylüyordu.Akutagawa'yı o kadar çok özlemişti ki burda masanın üstünde sabaha kadar ismini inlemesini sağlayabilirdi.Ama şeytana uyması gerekti.
Akutagawa sinirle cevap verdi.
"Eğer artık bana ilgi duymuyorsan kız kardeşimin yanına gidip yerimi sorma." Kollarını bağlayıp kızlarınki gibi bir hıh sesi çıkardı.
Bir anda Atsushi pençelerini çıkarıp Akutagawa'nın üstündekini yırttı ve kulağına fısıldadı."Şuanda seni aradığım için mutlusun ve bunu yaptığım için kızardın." Akutagawa'nın kulağının arkasını yaladı.
"Çünkü sen herzaman ki yaramaz çocuksun.Bana platonik aşık olan.Geceleri benim yanımda uyuyan.Ve gizliden gizliye her takıldığıma kin besleyen bir sadistsin.Bende bana karşı olan aşkını zamanında karşılıksız bırakamayacak kadar aptal,sana beni kurtardığın an aşık olmuş bir zavallıyım.İkimiz birbirimizi tamamlıyorduk,ha?Ama artık seninle oynayacak vaktim yok,Akutagawa." Atsushi geri çekildiğinde beklediği gibi Akutagawa kıpkırmızıydı.Atsushi sırıttı.
"Sen şu fransızla yiyişmiyor muydun?Seni tatmin edemedi mi?"
"Chuuya'dan mı bahsediyorsun?O fransız değil."
"Ben onu fransız zannediyordum.Yinede görüyorum ki seninle son zamanlarda pek ilgilenmiyor,şimdiden tahrik olabildiğine göre."
Atsushi tam ona dokunacaktı ki Akutagawa elini ittirerek "Dokunma bana." dedi sinirle.
"İyi öyleyse.Sayanora eski sevgili."
"Beni burada böyle bırakacak kadar kötü olamazsın değil mi?"Akutagawa arkasından seslendiğinde Atsushi sırıttı.
"Ben mi kötüyüm?Sanmıyorum."Arkasına bile bakmadan giden Atsushi'nin ardından Akutagawa sinirle eşyaları kırıp dökmeye başladı.
