..YAĞMUR'DAN HOŞLANIYORUM..

15 1 0
                                    

Akşam namazını kılmış ; yine huzur bulduğum tekli koltuğa oturmuş ; salavat çekerek gökyüzüne bakıyordum. Merve de yemek yemekle meşguldü . Fakat benim hiç iştahım yoktu. Bugün olanları bir türlü aklımdan çıkaramıyordum.
Çok sürmeden Merve de tam karşıma tekli koltuğa oturdu ve:
-"Sen olmayınca benim de iştahım kaçıyor. Bugün hiçbirşey yemedin. Eve geldiğimizden beri ağzını bıçak açmadı. Ne oldu anlat bana.." dedi şefkatle..
-"Benim için endişelenme. Sadece bugün olanları unutmak istiyorum. Ayraç felan umrumda değil. Ben rabbime havale ediyorum. Kardeşim benim haydi seccadelerimizi serelim ve namazlarımızı kılalım. Ezan okunmak üzere.." dedim. Merve de fazla üstelemedi. Ezan sesinin verdiği huzur ile namazımı kıldım. Selam verdikten sonra tekrar secde yaptım ve dua ettim. "Rabbim! Senden başkasına boyun eğdirme..!" <<<Amin!>>>

* * *
Poyraz ve Sefa tavla oynuyorlardı. Fakat her zaman tavlada Sefa'yı mağlup eden Poyraz ; ilk defa mağlup olmuştu. Her seferinde birdaha oynamak istiyor ; fakat hep yenilen taraf oluyordu. Poyraz dayanamayarak tavlayı sertçe kapattı. Sefa dayanamayarak:
-"Ne oluyor sana kardeşim ? Soruyorum geçiştiriyorsun. Biz dost değil miyiz , neden anlatmıyorsun ? Anlat ki derdine çare bulalım .Bugün ne olduğunu da anlatmadın.." dedi. Poyraz daha fazla saklayamayacaktı. Çünkü Sefa onun en yakın arkadaşıydı. Ona tüm hislerini söyleyecekti. Ama dalga geçmesinden korkuyordu. Ciddi bir şekilde :
-"Tamam sana herşeyi anlatacağım . Fakat benimle dalga geçmeyeceksin , anlaştık mı? "
Sefa:
- "Dalga geçmeyeceğim . ERKEK SÖZÜ!" diye karşılık verdi.
Poyraz derin bir nefes alarak :
-"Yağmur.. Ben galiba Yagmur'dan hoşlanıyorum be abi.. Her saniye onu düşünüyorum. Bugün gözlerini görünce beynimden vuruldum. Bilirsin ben kapalı kızlara karşı ön yargılıydım hep. Ama o kıza karşı duygularım çok farklı be kardeşim..." dedi. Sefa kulaklarına inanamıyordu. Bunu Poyraz'dan duymasa kesinlikle iftira diyebilirdi. Sefa arkadaşına dönerek:
-"Kardeşim bunu bana daha önce neden söylemedin? Ama açıkçası bunu bir başkası söylese hayatta inanmazdım. Ama madem öyle diyorsun git ve kızla konuş sana bugüne kadar hayır diyen bir kız görmedim. Senden yakışıklısını mı bulacak? " dedi.
Arkadaşının cesaretlendirmesi Poyraz'ı rahatlatmıştı. Fakat okulda ona olan hislerini söyleyemezdi. Başbaşa kalabilecekleri bir ortam olmalıydı:
-"Saol kardeşim benim.. Ama bu kız diğer kızlar gibi değil. Erkeklerden köşe bucak kaçıyor . Nasıl onunla konuşabilirim ki? Başbaşa kalmamız lazım..."
Sefa arkadaşını ilk defa bu kadar kaygılı görüyordu. Sanki o ukala Poyraz gitmiş ; yerine anne kuzusu bir çocuk gelmişti. Sefa arkadaşına yardım edeceğini söyleyince Poyraz çok sevindi. O sevinçle bir an önce uyumak istedi. Çünkü Yağmur'u görmek için yarını beklemeliydi. Bu düşüncelerle hemencecik uykuya daldı iki arkadaş ..

***

Sabah ezanı okunuyordu. İçime sebebini bilmediğim bir huzur dolmuştu. Merve uyanmakta zorlanmış , uyanır uyanmaz da abdest almaya gitmişti. O odaya geldiğinde seccadelerimizi serdim. Vakit geçmeden namaza durduk. Bugün ev dağınık değildi ; bu yüzden mutfakta dostuma yardım etmek istiyordum. Merve beni mutfağa sokmak istemiyordu ; fakat ısrar edince beni kırmadı. Beraber mutfağa geçtik. O tahinli kurabiye yaparken ; bende masamızı hazırlıyordum. Sofraya oturdugumda demli çay kokusu tüm bedenimi ısıtmaya yetti.. Merve çay doldururken :
-Bugün okula erken gidelim olur mu? dedi..
-Niye erken gidiyoruz ki erken gidip de ne yapacağız? dedim.
Merve telefonuna bakıyordu. İlk defa bu kadar çok elinde tutuyordu. Bir sevgilisi mi vardı acaba ? Benden birşey mi saklıyordu ? Çünkü çaktırmadan birşeyler yazmaya çalışıyor gibiydi. Telefondan başını kaldırarak :
-"Fena mı olur erken gitsek? Geç gittiğimiz zaman daha dinlenmeden hoca derse giriyor, yorgun argın ders dinliyoruz. " dedi.
Haklıydı aslında. Nerdeyse hoca ile aynı anda derse giriyorduk. Hem de oturacak yer bulmakta zorlanıyorduk. Fakat bu işin içinde başka bir iş vardı. Nasıl olsa çıkar kokusu... Bu düşünceler ile hazırlanıp yola koyulduk...

* * *
Poyraz ve Sefa sabah ezanında uyanmış ; kahvaltı yapar yapmaz da arabayla okula gelmişlerdi. Sefa telefonundaki mesaja cevap verdikten sonra:
- "Merve yola çıktıklarını söyledi. İkna etmek zor oldu gerçi ama senin niyetinin ciddi olduğunu söyleyince sevenleri kavuşturmaya karar verdi. Hadi yine iyisin."dedi.
-Ama benimki tek taraflı bir sevgi .. Ya reddederse ya kabul etmezse? Merve ona birşey söylemiş midir ? dedi Poyraz korkuyla ..

-"Yok , sıkı sıkı tembihledim ben. Hiç bir şey söylemeyecek ona; için rahat olsun dostum. Merve çok iyi ve tatlı bir kız. Hele sizin iş bir olsun darısı başımıza inşallah.." dedi gülümseyerek.
" Hayırlı olsun kardeşim sen Merve'den hoşlandığını bana daha önce niye söylemedin ? Senden bunu hiç beklemezdim ya hadi neyse " dedi Poyraz şaşırmış bir şekilde.
İki arkadaş sıkı sıkıya sarıldılar. Mutluluktan uçacak gibiydiler. Sınıfın içinde dört dönüyorlar ; kimsenin erken gelmemesi için içlerinden dua ediyorlardı..

* * *
Merve okula beni çekiştirerek getirmişti. Ne yapmak istiyor bir türlü anlamıyordum. Dersin başlamasına daha kırkbeş dakika vardı. Kantine doğru gittiğimde beni çekiştirerek:
-"Gel önce sınıfa eşyalarımızı bırakalım ; daha sonra geliriz" dedi.
Bugün doğumgünüm felan olmadığına göre bunda kesin başka bir is vardı. Çünkü genelde doğum günlerimde Merve bana birşey söylemeden sürpriz parti hazırlıyor ve beni bugünkü gibi çekiştiriyordu.
Sınıfa girdiğimde birilerinin olduğunu gördüğüm için başımı önüme eğdim. Bu saatte bunların ne işi vardı burda ? Ve göz hapsine alındığımızı hissediyordum. Çantamı bıraktığımda çaktırmadan sınıftakilerin kim olduğuna bakmaya çalıştım. Baktığımda gözlerime inanamadım. Poyraz bana doğru bakıyor; Sefa ise sınıfın kapısını kapatıyordu. Ne yapmaya çalıştıklarını anlayamamıştım. Merve oldukça sakindi ; çantasını bırakır bırakmaz Sefa'ya doğru yürüdü. Sınıf kapısının önünde beklemeye başladılar . Poyraz bana doğru yürümeye başladı. Kalbim hızla çarpmaya başlamıştı. Elimde olmayarak onun gözlerinin içine baktım. Ne kadar da güzel gözleri vardı; ama haramdı, günahtı; irademi kaybetmeden gözlerimi yere indirdim.
-"Biraz konuşabilir miyiz? dedi
Ellerim titriyordu. Sadece başımla onay verdim. Merve ve Sefa sınıftan çıkmamışlar; kapının önünde bize bakıp muhabbet ediyorlardı. Bir yandan da gelen giden var mi diye kolaçan ediyorlardı koridorları.
Sonunda heyecanımı yenmiş ; başımı kaldırabilmiştim. Bir çift göz ben sakinlesene kadar bana dikilmemis; yere bakıyorlardı. Sonunda sessizliği bozmaya karar verdim:
-" Benimle ne konuşmak istiyorsunuz?
Derin bir nefes aldı ve gözlerini yerden kaldırmadan:
-"Nasıl söyleyeceğimi bilmiyorum. Beni yanlış anlamanızdan terslemenizden korkuyorum. O gün size öyle birşey söylememeliydim. " dedi ve yavaşça ayracı uzatarak..
Çok şaşırmıştım. Ayracı vermek için benimle konuşmak istiyor olamazdı. Yüzü kızarmıştı. Ayracı elinden alıp önümdeki kitabın arasına koydum. Sefa o an sınıfa birilerinin yaklaştığını söyledi. Acele ile Merve ile ben en ön sıraya geçtik ; Poyraz ile Sefa da en arka sıraya yerleştiler. Derste Merve'ye sitem eder gibi baktım . O ise gülümsüyordu. Şimdilik birşey söylemedim; fakat eve gidince işin aslını bir bir öğrenecektim . İlk defa dostum benim arkamdan is çevirmisti ve sayesinde hayatta yapmayacağım dediğim şeyi yapmak zorunda kalmıştım...

(Bölüm sonu 😊 Nasıl gidiyor bakalım? Yorumlarınızi  ve votelerinizi bekliyorum.  Keyifli okumalar dilerim 😊😊)

ALLAH İÇİN SEVİYORUM SENİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin