YENİ ÇOCUK

64 8 3
                                    


Kantine girince, ben masaya oturdum, Ecrin de bir şeyler almaya gitti. Sonra aklıma gelen şeyle "Ecrin..." derken ayağa kalkıp arkamı döndüğümde beyaz gömleğim kahverengi oldu. Çığlık attığımda da Ecrin koşarak yanıma geldi, çocuk umursamaz tavırda "Ne çığlık atıyorsun, yıkanınca geçer." dedi sesiz bir şekilde "Allah'ım sayıyla mı yolluyorsun?" dedikten sonra bağırarak "Ben de biliyorum yıkanınca geçeceğini ama doğal olarak yandım gerizekalı." dedim ve Ecrine dönüp "Yürü gidelim zaten silmekle olmaz." dediğimde elindeki mendili masaya bıraktı,hızlı yürüdüğümden arkamda kaldı.Yanıma geldiğinde "Dünya sence de çok kaba davranmadın mı?" dediğinde durup kızgın bir şekilde "Sen ciddi misin? Ben orda yandım çocuk bana 'Yıkanınca geçer.' dedi, kaba olan ben miyim? Haketti." dedim ve tekrar yürümeye başladım. Dolabımın önüne geldiğimde , yine o çocukla karşılaştım. Benim dolabımın yanında duruyordu. Şifreyi girip birden kapağı açtığımda kafasına çarptı, kafasını ovarak bana döndüğüde "Ayy pardon yanlışlıkla oldu ama büyüyünce unutursun." dedim ve gülümsedim, o da hiç bir şey olmamış gibi bir şey demeden gitti, hem şaşırdım hem de çok sinir oldum.



Ecrine döndüğümde dolaba yaslanmış çocuğun arkasından bakıyordu bana bakıp "Ne yakışıklı çocuk değil mi? Ayrıca da çok cool." dediğinde dolabın kapağını gösterip "Canın mı çekti?" diye sorduğumda gömleğimi tutup "Hadi bak senin gömleğin kahve olmuştu git değiştir." deyip gülümsedi. Gömleğimi alıp soyunma odasına gittim. Gömleğimi değiştirirken de adını bilmediğim çocuğa saydırıyordum. Okulda yeni galiba ilk defa görüyorum. Gömleğimi değiştirip dolabıma koydum.

Derse de geç kaldım.

Sınıfa girdigimde öğretmenden
özür dileyip yerime oturacaktım ki o çocuğu yerimde gördüm. Şaka gibi geldiği için gözlerimi kapatıp açtım ama gözlerimi açtığımda hâlâ orda duruyordu. Hoca "Bir şey mi oldu Dünya?" diye sorduğumda "Yok bir şey hocam arkadaş yerime oturmuş da." dediğimde "Ben oturttum Dünya'ciğim sen dördüncü sıraya geçsen olur mu?" dediğinde " Ama hocam ben burda..." dediğimde hoca gülümsedi. Oflayarak arkaya geçtim.

Dersin bitimine son beş dakika vardı. Bütün ders boyunca söylenmiştim ve sinirden dersi dinleyemedim. Zil çalınca "Hayır, yani o kim oluyor ki? Önce gelip üzerime kahve döküyor sonra da gelip yerime yerime oturuyor, oh
Vallaha ne ala." diye sonunda sesli bir şekilde söylendim. Arkasına dönüp baktı, yanıma gelip birşey der diye düşündüm ama o sadece bakıp gitti, ne sinir. Yanıma Ecrin geldiğinde "Niye bütün ders boyunca söylendin?" dediğinde Ciddi misin sen? diye bakış attım ama onu bile anlamadığı belli "Aaayy! Valla bak kesin sayıyla veriyorlar"dediğimde Ecrin yine anlamadım der gibi baktı. Ben bu aralar kafayı yemezsem sınıfın ortasında halay çekicem. "Boş ver. Ecrin hadi gel biz dışarı çıkalım" bir tuhaf baktı ,sonrada "Hadi çıkalım".deyip koluma girdi. Bahçeye inmek için merdivenler'den inerken eski sınıf sınıf arkadaşlarım'dan bir kaçını gördüm yine benimle dalga geçiyorlardı "Yok neymiş Dünya'ları başına yıkılmışta, Dünya ,Platon..."mal mal şeyler söyleyip gezegenlerin isimlerini sayıyorlar. Aklınca beni sinirlendiricekler bende durup "Aaa yanlış bir bilgi düzeltiyorum Platon gezegen bile değil." dediğim ve yürümeye devam ettik.
Bahçeye çıktığımızda, Ecrin yaz tatilinde tanıştığı hatta partiye bile gelmiş olan çocuktan bahsetti durdu bide ben sakinleşmek için çıktım.

~~~~~~~~~~~~~~~~~

Son ders beden olduğundan eşofmanlarımı çıkarmadım. Kapının önünde 15 dakikadır abimi bekliyorum. Beklerken önümde siyah bir araba durdu camı açıldı ve için'deki çocuk sen "Ecrin'in arkadaşı olmalısın demi?" diye sordu sonra cevap vermemi beklemeden yan tarafindaki yeni çocuğu gösterdiğinde gözlerim kocaman oldu "Bu da benim en yakın arkadaşım tanışmışsınız ama güzel bir tanışma olmamış yani bu gün üstüne çay döktüğü kız Ecrin'in en yakın arkadaşı çıktı."dedi ve yine tam ben konuşacakken araya girip "Gideceğin yere kadar bırakalım istersen" dedi ve kafanı kaldırıp baktığımda abim kornaya basıp durduruyordu onlara doğru eğilip "Üzgünüm gitmem gerek" dedim ve arabaya koştum arabaya binip abimin yanağını'dan öpüp "Nasılsın?"diye sordum "Ben iyiyim, de sen az önce kiminle konuşuyordun" diye bana soru sordu. Ahh abilik işte koruma hissi. "Hiç öyle okuldan arkadaşlar" dediğinde öyle olsun dermiş gibi baktı "Peki okulda karışan falan var mı?" ve sorgu başlar "oo ne demesin her teneffüs on tane çocuk gelip karışıyor"dediğimde saçlarımı karıştırıp "Döveriz." dedi ve güldü bende konuyu değiştirmek için "Bakkalın önüne gelince dur, Kaan' a çikolata alalım"dediğimde kafasını salladı, bu çocuğa çikolata fabrikasını al bir günde bitirir, ben bir çikolatayı bir günde bitiriyorum nasıl yiyor anlamadım, bende sorun var galiba. Bakkalın önüne geldiğimizde abime dönüp "Sen gidip alsana benim hiç halim yok" dedim ve yorgunmuşum gibi gözükmeye çalıştım, bana bakıp "Tamam ben alırım" deyip arabadan indi. Abim gelene kadar telefonumla oynadım,geldiğinde kocaman bir poset vardı elinde. Arabaya binip bana döndü "Senin hiç halin yoktu demi?" diye sor sordu,kafamı salladım. Poşetten bir kavanoz salatalık turşusu çıkardı. Gözlerimin kalp kalp olduğuna eminim."O zaman sen bunda açamazsın. Sonuçta halin yok"dediği gibi elinden kavanozu alıp "Sen ciddi misin? Bu salatalık turşusu"dedim ve kapağı açıp yemeye başladım. Abim bana bakıp güldü sonra da"hepsini yeme yemek yiyemezsin eve gidince"dedi ve ona dönüp sen"yorum bon"dedim şapurdatarak, yanından peçete çıkarıp bana uzattı sonrada güldü

Kim?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin