Erkam
" Oğlum kalk haydi öğlen oldu!", " Allaaah", diye fırladım yataktan " Öğlen mi??", saate bakıyorum... Sabah saat 8 " Anneanne ne öğleni?! Sabahın körü daha!!" , " Ne sabahı oğlum hadi elini yüzünü yıkada sofraya gel." , " Noolur uyuyayım daha Rahime Sultan azıycıcık daha??! "," Yede yat."
Sanki uyku kalacak. Şu yaşlıları bi anlayamadım gitti. Bizden geç yatıyorlar bizden erken kalkıyorlar! Bu nasıl iş arkadaş? Aklım almıyor!
Banyodan çıkdıkdan sonra kokuyu takip ederek mutvağa doğru yürüyorum, " Ooh mis gibide koktu. Ne yaptın sen böyle donatmışsın yine sofrayı." , " Neler yaptım sana neler. Kahvaltıdan sonra bahçeye yardım etde biran önce şu emanet mektubu ver sahibine oğlum." , " Tamam anneannem sen merak etme o iş bende."
***
Nihayet bahçe işide bitti. Meryem'in evinin oraya doğru yürüyorum. Meryem mi o? Uzakdan bi evden çıkdığını görüyorum. Biraz daha geç çıksam kim bilir kız ne zaman dönecekdi. Belkide akşama kadar beklicek yada arayıp duracakdım kızı. Hızlıca yetişmeye çalışıyorum. Sesleniyorum beni duymuyor. Yada duymamazlıkdan mı geliyor?!
***
Meryem
Dünkü oğlan değil mi bu? Hemen geri önüme döndüm. Ne istiyor benden?!! Arkamdan seslenip duruyor. Oha koşmaya başladı! Ayak seslerini duyuyorum bana doğru koşarak yaklaşdığını.
" Yaa bi dursana! Birşey diyeceğim, bi bekle lütfen! Birşey yapmicam bi dur!" . Üstüme atlamadan ben en iyisi bi döneyim neymiş derdi hemen anlatsın bari biri görmeden,
" Ne var bu kadar önemli sabahın erken vaktinde, köyün ortasında arkamdan bağırıyorsun??" , " Ne yapayım seslendim duymuyorsun? Başka çağre mi bırakmadın bana?! Gerçi bana duymuyormuşsun gibide gelmedi ya neyse!" , " Ne yapmamı bekliyordun sana doğru koşmamı mı?!! "," Hayırda ne biliyim insan bi döner bakar n'oluyor diye!"," Tamam döndük işte noldu? Ne diyeceksin?". " Ya şey dicekdim...naber?".
Bence bu bir şakaydı ciddi olamazdı! " Sen ciddi misin??!", " Evet niye?". Yok yok şaka yaapıyor! Çıkdırmak üzereyim sinirden gülmeye başladım. Sanki çok normal miş gibi, saf gibi konuşması ..
" Bak benim çook işim var. Ne olur uğraştırma beni! Adam gibi neyse derdin anlat yoksa git! Biri görürse bide senin yüzünden hem yanlış anlaşılır hemde resmim çıkar gastelere!!", " Gastelere?",
" Geçen bürsürü hayranların vardı, meşursun galiba?" , " Ha yok o kadarda değilim aslında." , " Ha 'azıcık' tamam ozaman."
Manyak ya! Ben niye bununla muhattap oluyorsam? Niye hala konuşuyorsam? Acaba meşur insanların hepsi mi böyle?
" Ozaman benide 'azıcık' rahat bıraksan?!" ,
" Hayır gerçekden! Ben internette şarkı söylüyorum öyle kendi kendime bir kaç takipçim var. Burda olacağımı söylemiştim ondan o kadar kişi toplandı. Yoksa öyle sokakda her dakka biri gelmiyor yanıma. Yani herkezde tanımıyor beni. Mesela Sen." ." Enteresan çok ilginç.. bittiyse ben gideyim. Hatta bitmesede ben gideyim çünkü işim gücüm var benim!" , " Tamam ozaman isin ne zaman biter?" , " derken?" , " Yani buluşmak için hani?" , " Hani? Haa doğaruya biz şimdi tanışdık buluşmamız şart, haklısın nasılda düşünemedim?!"
Niye herkez benimle uğraşmak zorunda?? Çok mu birşey istiyorum anlamıyorum ki?!
" Dalga geçme ben ciddiyim!" , " Ben şimdiye kadar hiç bir erkekle buluşmadım buluşmamda! Hadi koçum.."
Kim bilir neler geçiriyordur aklından! Çapkının tekidir kesin bu ahanda buraya yazıyorum. O kadar kız peşinde benide ayarlıyaçağını sanıyor tabi ! Fazla kalkmış bunun popişi ama ben oturtturmasını bilirim. Bi dakika bi dakika..
" Senin gözlerin kahve rengi?" , " Evet " , " Ama o gün.." , " O gün? Sen gözlerime mi bakdın o gün?" . Hay su dilimi... Nerden kaçdı ağazımdan. Tövbe yarabbim şimdi gelde toparla!
" Ne alaka be! Senin gözüne niye bakayım ben?! Geçen hayranlarından birine rastladım.." ,
" Geçen? Biz daha karşılaşalı iki gün oldu. Hangi gün rastladın hemen?" ,
" İşte dün." , " Eee".Ay bence hiç inanmadıya." Bana senden bahsetti, yeşil gözlü böyle boyu uzun yakışıklı bi oğlan gördün mü buralarda dedi." ,
" Yakışıklımıyım gerçekden?" .Ne diyorum ben??! Yine kendimden geçdim tövbe estaf.. " Ay ne bileyim öyle dedi işte. Ama zaten gözleri şaşıydı ondan pek inandırıcı gelemişdi." Kendisi gülerek, " peki başka ne dedi benim hakkımda hayranım ?" diye heyecanla devam sorular sormaya başladı.
Nasılda hoşuna gidiyor. Dur biraz moralini bozayım şımartdım çocuğu. Konuşmamız fazla uzamadan.. " İşte yok ben öyle yakışıklı birini hiç görmedim tanımıyorumda öyle birini dedim."
Sinirlendi. Şu an gülmemek için kendimi zor tutuyorum. " Allah Allaah, Eee??" . " İşte oda resmini gösterdi. Öyle yani birşey olduğu felan yok. Bitti mi sorularınız beyfendi ?!", " Bitmedi hanimefendi! Bizim köye gelmiş buraya öyle mi?" , " Evet burada anlaşılmayacak ne var?" , " İyi peki. O gün gözlerimde lens vardı benim. Bu kadar hanımefendi bitti sorularım." , " Çok şükür! "
Bence hiç gerek yoktu lenslere. Kendi gözleri çok daha güzeldi. Bak yine ne diyorum ben?? Bide aşık felan olurum aman Allah korusun! Tam ayrılırken yine seslendi
" Meryem.." Döndüm ona bakdım. " Çok kötü yalan söylüyorsun yani beceremiyorsun." , " A ah tabikide..! " bi an heyecanlandım sesim titredi , kıpkırmızı oldum. " Yani hiçde bile zaten yalan söylemedim ki ben." Neyse ben susayım! Konuşdukça batıyorum çünkü. Oda zaten bana gülmeye başlıyor. Sinirli bir şekilde arkamı dönüp gidiyorum.
Yazdığım ilk Hikaye umarım şimdiye kadar beğeniyorsunuzdur🙈 💕 Devamını merak ediyormusunuz?🤗
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kimsenin suçu yok Âzizim.
RomanceBu hikayede hem çok güleceksiniz hatta belkide kendinizi kahkahadan tutamayacaksınız, hemde cok üzüleceksiniz... Hem Aşk hem komedi hemde üzüntü hepsi bir arada.. Şimdiden bol eğlenceler okurken🤗