Beyaz & Siyah

Sex Oyunları

Ölüm melekleri, ruhları tam gece yarısı 12:00'de Araftaki ölüm ağacına teslim eder. Bu nedenle, Shane'in ruhu için Grell'in peşinde koşturmama gerek yoktu. Çünkü çoktan teslim etmiş olmalıydı.

Tek bir çarem var. Gerçekleştirmesi çok riskli. Ama yine de başka seçeneğim olmadığı için denemek zorundayım.

Kendi orağımı çıkarmamın vakti geldi. Arafa gidip orağımı ruh ağacına bağlayacak ve ruh ağacından Shane'in ruhunu kendi orağıma alacağım. Yoksa ruhu Shane'in bedenine teslim edemem.

Ancak ruh ağacından ruh çalmak, normal ölüm melekleri için dahi kesinlikle yasak ve affı kabul edilemez. Ki o diyarda istenmeyen "ben" tarafından bunun yapılması nasıl sonuçlanır kestiremiyorum. Araf'a nasıl gideceğimi ve ruh ağacının nerede olduğunu biliyorum fakat daha önce ağaçtan ruh çalmadığım için, ruh'u oradan nasıl çıkaracağımı bilmiyorum.

Eğer Shane'i geri getiremezsem, ben de öleceğim. Ama ona daha vakit var. Asıl vakti kalmayan aşağıda bekleyen avcı yeğen. Sadece 15 dakikası kaldı ve Shane ile görüşme konusunda oldukça sabırsız.

Toplantısı gecikti desem, ortamdaki hava gerilecek. Ama benim Araf'a gidip-dönebilmem için en az 1 saate ihtiyacım var. Sanırım yine Meyrin'i kullanacağım. Bu kadar zor bir durumda kalmışken tek çıkışımız bu.

Aşağı indim ve ağırlama salonunun kapısına doğru yürüdüm. Dean'e haberi verirken ortamın gerileceğini biliyordum ama en iyi kelimeleri seçerek olabildiğince yumuşak bir bekleyiş süresi oluşturmalıydım.

İçeri girdiğimde farkettim ki Dean biraz biraz çakır keyif olmuştu. Bu durum, yumuşak bekleyiş ortamını kolaylaştırabilecek bir etkendi ancak Meyrin her ne kadar kendinde olsa da, alkolün etkisi yüzündeki ifadeyi çok ince hatlarla değiştirmişti. Meyrin'i pek tanımayan birinin algılayabileceği bir değişiklik değildi ki; ben de onu çok iyi tanıyıp, bilmem nedeniyle anlamıştım. İçeri girince böyle bir vaziyetle karşılaştığım için Meyrin'e sinirlenmiştim fakat daha sonra düşündüğüm de; belki de Dean, Meyrin'in de kendisine eşlik etmesi için ısrarcı davranmış olabilirdi.

- Hey Dean. Şimdi Profesörle görüştüm ve seninle biran önce görüşmek için heyecanla beklediğini iletti. Ancak sana söylememi istedi ki; toplantıları yaklaşık 1 saat daha uzayacakmış. Ve kesin bir emirle seni hoş tutmamızı ve kendi evinde gibi hissettirmemizi istedi.

- Yapacak birşey yok adamım. Bunca vakit beklediysem, 1 saat daha beklemek zorundayım. Öyle değil mi Meyrin?

Meyrin Dean'e hitaben;

- Aynen öyle Dean.

Dedi ve ardından bana bakarak;

- Merak etme Sebastian. Burada iyi vakit geçiriyoruz.