The Platonic Lover 💫 3

88 7 0
                                    

Sargı bezini son kez koluma doladım ve fırlatır gibi köşeye attım. Dolabımdan göbeği açık gri bir askılı badi ve altına da asker yeşili bol, paçaları lastikli bir eşofman çıkardım, zorlukla ve acıyla. Kolum hâlâ fazlasıyla acıyordu.

Kıyafetleri giyindim ve saçımı dağınık at kuyruğu yaptım.
 
Ayağıma siyah botlarımı da geçirip lastikli eşofmanı içine sıkıştırdım ve siyah sırt çantamı alıp çıktım. İlk gördüğüm taksiyi çevirdim ve adresi verip başımı cama yaslayarak dışarıyı seyretmeye başladım. Kolumdaki sargı bezleri fazla belli oluyordu ama umursamamaya çalışıyordum. Önceden harika bir hayatım vardı, çok enerjiktim. Hatta bazı kişiler bana neşe kaynağı olduğumu söylüyordu. Şimdi de kötü bir hayatım yok, hatta Zayn ile hayatım daha da güzelleşti diyebilirim. Tek sorun, beni umursamaması. Ve bu benim acayip derecede psikolojimi bozuyor, belki de onu kendime takıntı yaptım, belki bir hoşlantı, ya da yıllardır sinir olduğum erkeklere karşı edindiğim bir hırs; o beni umursamayınca daha da büyüdü. Bilmiyorum. Ama bunların herhangi birinden ilerisi olmamasını umuyorum.

Eskiden Cameron, Bella, Justin ve ben çok eğlenirdik. Yani şöyle ki onlar birkaç sene önceye kadar en yakın arkadaşlarımdı, ki hâlâ öyleler. Sabahlara kadar gezer, fazlasıyla saçmalar belki de bazen fark etmeden ya da bilinçli kanun suçları işlerdik. Tek amacımız eğlenmekti ve çok iyi başarıyorduk. Sonra ne mi oldu? Hâlâ yakınız ama aynı zamanda uzağız, yani onlarla aramda kilometreler var çünkü Cameron birkaç yıl önce Los Angeles'a taşındı. Bella'da Cameron'dan birkaç ay sonra Afrikalı insanlara yardım için Afrika'ya gitmişti. Orada uzun ve büyük bir yardım projesinin başında. Justin ise 1 yıl kadar önce Dünya turuna çıktı. Yani Bella ve Jus okullarını dondurdular ama Cameron okuluna LA'da devam ediyor. Ben de burada, Londra'da. Ama asla bağlantıyı koparmadık, hiçbir zaman da koparmak istemiyoruz. Birbirimize verdiğimiz tonlarca söz de vardı mesela:

35 yaşına kadar evlenemezsek birbirimizin eşlerini biz seçecektik.

Aynı üniversiteye gidip, ayrı odalarda, aynı kampüste kalacaktık.

Çektiğimiz video günlüklerini sadece biz bilecektik.

Kimse diğerinden farklı renk ayakkabı giyinmeyecekti.

Gün batımını izlerken, karanlıkta ve asansörde sürekli birlikte olacaktık.

Ve bunlara benzer tonlarca söz. Belki de onları çocuklar ile tanıştırmalıydım. Hatta bu konuda ufak bir planım da vardı. Çocuklar ve Juslar ile ortak bir görüntülü konuşma başlatacaktım. Kimse bilmeden.

Zayn'i ekleyip eklememe konusunda kararsızdım...

Neden bilmiyorum, yani aslında istiyorum ama belki de kızar.

Neden sürekli Zayn'in peşinden gidiyorsun ki?

Belki de iç sesim haklıydı ve bu görüntülü konuşma olayını bir şekilde ona duyurarak kendinin istemesini sağlamalıydım.

"15 dolar."

Taksicinin sesi ile kendime geldim ve çantamdan parayı çıkarıp verdim. Taksiden inince aslında biraz korkuyordum, çünkü enerji dolu Marley bir anda kendine ne yapmış? düşüncesi olacaktı herkeste. Üstelik daha birkaç gün önce neşe saçıyordum. Koluma bu izleri yaparken bu taraftan hiç bakmamıştım.

Yaptığının da zaten çok doğru bir şey olduğu söylenemezdi.

İnsanların düşüncesini umursamayan biri olsam da bazı göt kafaların çıkaracağı dedikodu beni biraz olsun telaşlandırıyordu.

Bahçe kapısından içeri girdim ve çok fazla etrafa takılmadan okula girip dolabımın yanına gittim. Kitaplarımı alıp çantama koydum. Kolum hâlâ acıyordu.

The Platonic Lover 💧 ZaylenaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin