Saatin nasıl geçtiğini anlamamıştım. Ben hâlâ yatağımda bir panda edasıyla yuvarlanırken zilin hunharca çalındığını duydum. Yüzde yüz Ozan olduğuna emindim. Hem kimseyi beklemiyordum hem de zili böylesine çalan bir insan yalnızca Ozan olabilirdi. Tekerlekli bilgisayar sandalyeme oturarak ayaklarım yardımıyla kendimi kapıya ittim.
"Yehuuu!"
Kapıyı açmadan önce Ozi'ye bir şeyler söyledim.
"Hazır mısın koalacık? Bu kapıdan girince depresyona girmiş bulunuyorsun."
Sandalyemde dönmeye başladım.
"Hiç olmadığım kadar hazırım kızım aç hadi,rahatlamam lazım kafam çok dolu."
Tabiki aniden açmadım,İrem olmak bunu gerektirir.
"3-2-1-0. Açıyorum,açıyorum,aaç-tım."
Ozan bana 'oksijen israfı' dercesine bakıyordu.
"Gören de Var Mısın Yok Musun'da seçilmiş kutuyu açıyor sanacak."
İçeriye doğru adımı atınca devam etti.
"Oh bak bi huzur,bi rahatlık geldi. Film,çikolata,cips,pizza,rahatlık,PTT,dağınıklık,deepreessyoon!"
Ona cevap vermeden direk sandalyenin arkasını ona çevirdim. Bu bizim milli hareketimizdi. O da bunu hemen anladı.
"Kaptan pilotunuz Ozan konuşmakta,kemerlerinizi bağlayın çünkü çok yakışıklıyım." deyip sandalyenin arkasından tutarak koridor boyunca ittirdi.
"Uçuyoruuuuz!"
Odaya geldiğimizde beni birden bıraktı ve kendini yatağa attı. "
Ee beğendin mi yolculuğu güzellik?"
Küçük bir çocuk edasıyla kollarımı iki yana açtım.
"Çoook."
Yüzüne her zamanki şapşalca ifadeyi yerleştirdi.
"Dünyanın en yakışıklı pilotuyla seyahat ettin kızım. Olsun o kadar. Kalpte çarpıntı var mı çarpıntı?"
"Lan başladın yine egonu beslemeye."
Yattığı yerden doğruldu.
"Yok be kızım. Ben ve ego? Gerçekleri söylüyorum sadece."
Sözlerini bitirdikten sonra aynanın karşısına geçip saçlarını düzeltmeye başladı.
"Bazen düşünüyorum Allah beni çikolatayla yoğurup,sütle mi yıkadı naptı?"
Ona saçma bir yüz ifadesiyle baktım.
"Bende bazen düşünüyorum hamuruna egoyu fazla mı kaçırmış yüce rabbim."
"Kızım sanane,sen ne karışıyorsun Allah'ın işine? Hem açım ben nerede kahvaltım?"
Kafasına boyunluğumu kavuk gibi doladı.
"Utanmıyor musun sen Ozan hazretlerini bekletmeye? Ha ama ekşın olsun gözlerini kapat yat ben yatağına getiricem diyorsan orası ayrı." Klasik Ozan işte,alışırsınız zamanla.
" Yüksek huzurunuzda özür dileyerek kahvaltının henüz hazır olmadığını,oturma organınızı biraz yorarak birlikte hazırlayabileceğimizin mümkün olduğunu söylemek istiyorum."
" Ya İrem bak zaten seninle birlikte depresyona girdim birde kahvaltı mı hazırlatacaksın?
"Şikayet etmek yoktu Ozi."
Bitkin bir şekilde timsah yürüyüşü pozisyonunu aldı.
" Peki madem katlanıcaz. Hadi o zaman küçük timsah gidelim."
Yine milli hareketlerimizden biri olan timsah yürüyüşünü yaparak mutfağa doğru ilerledik...
Saatler sonra;
"Genlerine çikolata damlattığımın kızı be."
Ozi telefona bakarken ağzının suları akıyorsa bilin ki Kylie Jenner'ı stalklıyordur.
"Yine mi Ozi?"
Kafasını telefondan kaldırmadan cevap verdi.
"Kızım napayım baksana şuna be. Allah'ın bir lütfu resmen. İnsan bunun resimlerine bakarken depresyonu falan unutur. Gel kız bak sende bi tarafın şişmesin."
Telefonu elinden çektim.
"Buraya benim depresyonuma ortak olmak için geldin,beni depresyondan çıkarmaya çalışıyorsun. Kendine gel timsah"
"O zaman sabaha kadar film izleme ve abur cubur yeme moduna geçiyoruz. Mükemmel pijamalarımızla."
" O zaman PARTY."
"MOD"
"ON"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kalbimiz Kilitli
Teen Fiction..Hızlıca kolumu kendime çektim. "Bana sakın dokunma. Ona dokunduğun ellerle bana dokunma. Sen artık benim sevdiğim adam değilsin. Ben senin içindeki masum Serkan'ı seviyorum. Ama acıyorum sana,bir daha böyle sevilmeyeceksin. Asla." ''Şu hayatta ik...
