Karm

485 40 9
                                    


Burası köle köyü Pulan şehrinin lordunun kurduğu ve kölelerin askerlerinin erzak ihtiyacını karşılaması için oluşturulan. Köleler lordun emri doğrultusunda ürün yetiştirirler ve tamamını lorda verirler lord da onlara yıllık yiyecek miktarını verirdi ne bir ölçek eksik ne bir ölçek fazla (1 ölçek 1750 gr).Her ne kadar adil bir lord gibi gözükse de aldığı ürün miktarı hasatın verimsiz olduğu dönmelerde de aynı olunca acılı günlere sebep olurdu. Karm da işte bu erzak tedarikini sağlayan köle ailelerden birinin oğluydu. Şirin bir kız kardeşe derisi güneşten ve çalışmadan muşamba gibi olmuş pamuk kalpli bir anneye ve her zorluğa rağmen asla pes etmeyen hep ailesi için vücudunun her hücresiyle çalışan onurlu bir babaya sahipti. Arada düşünürdü kölelikleri hakkında üzülürdü keşkelenirdi ama hep gurur duyardı ailesiyle çünkü başka hiç kimsede görmediği asaleti görürdü onlarda bu acımasız dünya ya karşı .

Küçük bir barakaları vardı ekimle mesul oldukları arazinin yanında babası yapmıştı orayı tahta ve çamurdan yazın pek sorun değildi de kışları çok soğuk olurdu o zamanda ailecek birbirlerine sarılırlardı da sıcacık olurdu dünya.3 kotluk araziyle mesullerdi ailecek her ay başı köle başı teftişe gelir gidişatı kontrol ederdi hatalı olanlara ceza verilirdi . Bir keresinde babası da geri kalmıştı da ceza olarak onun kolunu ve bacağını kırmışlardı babasının yalvarmalarına karşı. Babası o zamanda beri hiç geri kalmamıştı köyde herkesten önce bitirirdi işlerini.

Karm artık 9 yaşındaydı ve babasına faydalı olabiliyordu Elis de onlardan ayrılmıyordu küçük olmasına rağmen;

Karm uyandı yanında yatan kardeşini dürttü.

Karm- Elis hadi uyan ekmek yiyelimde çalışmaya gitcez babamlarla

Elis- hormmnsn hı .

Gözlerini açtı -tamam abiiii

Karm hemen keçi derisi pantolonunu giydi annesi dikmişti babasının gizlice yakaladığı keçiden .Biraz kokuyordu ama olsun üstüne de keten gömleğini giydi bir kaç yaması vardı ama olsun bide kaşındırmasaydı harika olurdu. Arkası döndü ve Elis i elbiseleriyle savaş halinde olduğunu gördü gülümsedi kardeşi daha 6 yaşındaydı esmer kara gözlü kısa ufak tefek inceydi ama saçları ipek gibiydi parlardı yanan güneşin altında hemen onunda giyinmesine yardım etti ve beraber dışarı çıktılar zaten baraka bir odaydı yattıkları yer ve dışarısı babası sundurma gibi bişey yapmıştı barakanın önüne ağaç yapraklarından bu yaz. Anneleri onları bekliyordu sundurmanın altında elinde iki parça ekmek ve suyla oda çalışacaktı babalarıyla beraber son aylarda sağlığının iyice bozulmasına rağmen. Karm ı ve kardeşini de iyice gaza getiren annelerinin bozulan sağlığıydı.

Annesi ekmek ve suyu çocuklara verdi. Gülümsedi onları yanaklarından öptü ve hemen çalışmaya başlayan can yoldaşının yanına gitti. Onların aralarında ki sevgi başkaydı babanın ayağına diken batsa annenin gözleri dolardı köle başının kırbaçlarıyla gıkı çıkmayan insan. Annenin bir yeri ağrısa baba pervane olur uyuyamaz o iyi olana kadar tek bir an geçirmezdi onsuz belki de insan acıyla yoğrulunca pamuk gibi oluyordur sevdiğine karşı.

Karm elise baktı tatsız tuzsuz kaya gibi sert yavan ekmeği yiğiyordu bu ekmek köle başına her ay başı verilen buğday karşılığı alınıyordu alındığında yumuşak olan ekmek 10 güne kaya sertliğine ulaşıyordu. Karm düşündü keşke asker olabilseydi o zaman ailesine yumuşak ekmek hatta meyve bile yedirebilirdi hatta günün birinde rütbe atlayınca onları kölelikten bile kurtarabilirdi bir çok geceler bu hayallerle uykuları kaçardı ama kolay değil asker olabilmek için KAN SEVİYE 1 olmak gerekirdi eskiden umutluydu ama sonra öğrendi ki ebeveynlerinden kan seviye olan biri yoksa sende de olamazmış o zaman umutları yok oldu. Bir süre kendini toparlayamadı hatta annesi baya endişelendi ama toparladı kendisini hemen çünkü gözlerinin önündeydi ailesinin verdiği onurluca savaş vardı.

FEDAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin