RESİM SERGİSİ

49 6 0
                                    

Yiğit'in dudaklarından "Nilhan" kelimesi çıkınca şaşırma sırası sarışına gelmişti.
-Yiğit, aşkım tanıyor musun bu kızı?
Yiğit başını eğdi. Yüzü her haliyle "suçluyum" der gibiydi. Bana yeni aşkını anlatmadığı için. Ona benden bahsetmediği için. Bizimki havada kalan bir ayrılıktı. Yiğit bizi tanıştırmak zorunda kaldı. Üniversitede sınıf arkadaşı olduklarını böyle öğrendim. Acımı içime gömüp unutmaya çalışacaktım Yiğit o sözü söylemeseydi.
-Nilhan, liseden arkadaşım.
Sarışın biraz daha samimiydi.
-Sen de Mimarlık mı düşünüyorsun?
Yiğit küçümser gibi baktı ve benim yerime cevapladı.
-Edebiyat, sanat tarihi gibi dalları seçer her halde. Mimarlık onun için zor.
İşte o an gireceğim üniversiteyi seçmiştim. Aynı okula, aynı bölüme girecek ve onlara hayatı dar edecektim.
Çocuk yuvasına pastayı bıraktım. Bu sefer Anneler Gününü onlarla kutlayacak havada değildim. İçim içime sığmıyordu. Peri'yi aradım.
-Kanka, neredesin? Çok kötüyüm. Seni görmem lazım.
Peri, Ortaköy de bir resim sergisinde olduğunu söyledi. Ders aldığı ressamın sergisi varmış. Sergi hazırlanmasında yardımcı oluyormuş. Hemen bir taksi çevirdim. Üsküdar sahil beş dakika uzaklıktaydı. Oradan motorla Beşiktaş, sonra Ortaköy... En fazla yarım saat sürerdi kankama kavuşmak. Peri en yakın arkadaşım. Aslında tam adı Perihan. Genç yaşta ölen Halasının adı. Bu addan nefret eder. O yüzden Peri diye sesleniriz. Salona girdiğimde hazırlık devam ediyordu. Tablolar boyutlarına göre belirlenen yerlere asılıyordu. Peri tabloları açmakla görevliydi. Son tablo açılana kadar ona yardım ettim. Sonra bir köşeye çekip olanları anlattım. O kadar dalmışız ki ressamın geldiğini fark etmemişiz. Peri beni tanıştırdı.Aynı sınıfta olduğumuzu söyledi.
-Sen karar verdin mi nereye gireceğine?
Düşünmeden MİMARLIK dedim.
"Güzel" dedi ressam. O zaman sen de derse başlamalısın. Mimarlık çizim demektir. Haftaya Peri ile gel!
-

BURAYA KADARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin