MAFYANIN SAĞ KOLU

M.S.K/6.BÖLÜM

Medya bizimkilerin küçüklükleri. Ay ısırıcam.

...Utku'dan...

Deniz'in demesiyle hemen doktoru aradım. Doktorla konuştuktan sonra Seda'nın yanına gittim. Kızlar yerde çömelmiş ağlıyorlardı.

"Benim suçum hepsi benim suçum keşke, keşke itmeseydim." Dedi Deniz. Yanına gidip omzuna elimi koydum.

"Deniz nolur sakin ol. Senin suçun yok kardeşim. Zorundaydın." Dedim. Deniz bana sinirli bir şekilde baktı. Ezgi birden bağırmaya başlayınca irkildim.

"Ne demek zorundaydın? Ulan it oğlu it bunu yapmak istemeseydi yapmazdı zaten! Nasıl korkak piçlersiniz! Üç kişi yaşlı bir bunağı mı halledemiyorsunuz? İşte buna gülerim." Diyip sinir bozucu bir kahkaha attı.

Bu kız fazla oluyordu. Ondan daha fazla bağırarak "Ulan sen kim oluyorsun acaba? Hiçbir şey bilmiyorsun! Bizim hakkımızda en ufak fikrin yokken o küçücük aklından saçma sapan senaryolar uydurma. Ne var biliyor musun? Dünya sizin gibi üç aptaldan kurtulacağı için gerçekten seviniyorum." Dedim.

"Sen kim oluyorsunda bize aptal diyorsun çüksüz!" Dedi Gül.

"Utku kendine gel!" Diyen Batu ve Deniz'i takmadım.

"Nasıl bir cehenneme düştüğünüzü bilmiyorsunuz." Diyerek gülümsedim ve depodan çıktım.

...Ezgi'den...

"Doktor nerde kaldı. Gelmeyecek herhalde! Bana ilk yardım malzemelerini getirin. Gül kalk." Kızgın ve bağırarak söyledim.

O Utku denen pislik sinirlerimi fazlasıyla bozmuştu. Bir yanım çok üzerine gittiğimi söylerken, diğer yanım onun bana söylediklerini hatırlatıyordu.

İlk yardım malzemelerini getiren Deniz'in elinden çantayı aldım. Yazın bunun eğitimini aldığım için şanslıydım.

Herkes pür dikkat beni izliyordu. Yarasını temizledikten sonra başını sardım. İşim bitmişti. İçeriye paldır küldür birisi girince dikkatimi o yöne verdim.

Patrondu bu. O psikopat. "Seda çok yıprandı değil mi gençler? Şu güzelim saçlarına yazık olacak doğrusu." Dedi ve iğrenç bir kahkaha attı.

Ben olayı çözmeye çalışırken Gül "Bu da ne demek oluyor?" Dedi ve ayağa kalktı.

Puşt bize daha çok yaklaşırken ben de ayağa kalkmıştım "Bu demek oluyorki artık öyle karşı çıkmalar olmayacak." Her adımında geriliyorduk. Deniz ve Batu şaşkınlıkla bizi izliyorlardı.

"Bu demek oluyorki ARTIK BEN NE DERSEM O!" Öyle bir bağırmıştı ki yüzümü buruşturdum. Sırtım duvarla buluşmuştu. Gül'ün de benden farkı yoktu.

"Ayağınızı denk alacaksınız." Dedikten sonra korumalara seslendi.

"Seda'yı götürün. O bir süre sonra kızlara katılacak. Tabi sağ çıkabilirse." Dedi.

Korumalar Seda'yı alırken gözlerim doluyordu.

"Hayır onu götüremezsiniz!"

"Lütfen, yalvarırım onu almayın!"

"SEDA!"