"Dink dink dink !!"
Nihayet o an gelmişti.Belki de dünyada demokrasinin başlangıcı o grubun liderini oylarla seçmesiydi.Herkes bu durumun sonucunu merak ediyordu.1 ay boyunca grup üyeleri ellerinden geleni yapmışlar,tanınmaları için yapmadıkları icat neredeyse kalmamıştı.
Saçı ağarmış olan bir adam kaşığının ucunu şarap bardağına vurarak kürsüye çıktı.Bakışlarını onlara zeki zeki gülümseyen üyelerin üzerinde dolaştırdı.
"Merhaba,merhaba.İzin verirseniz,kadeh kaldırmak istiyorum.Grubumuzun 50. yılında yeni bir yönetim sistemine geçmemizin şerefine !" Herkes bir anda kadehini kaldırdı ve kırmızı şarabından bir yudum aldı.
Victoria heyecanlıydı.O karanlık günlerden sonra ilk defa kendinde hissediyordu.Özgüvende.Sonuçta o da çok çalışmıştı.Gerek bilimde,gerekse görünüşünde.Artık çok daha güçlü görünüyordu o.Daha güzel,ayakları yere tam basan bir kadın gibi..
Ama bazen yüreğine bir acı doluyor,''BEN HALA KOCA BİR EZİĞİM ! '' düşüncesi bütün beynini kaplıyordu.Bu sefer de aynısı oluyordu.Seçilemeyeceğini düşünüyordu.Etrafında onca zeki insan varken neden o seçilsin ki ? Hem o,o kadar çekici değildi; çalışmaları da pek aydınlatıcı değildi.
Eski zamanları geldi aklına.Fransa'da yaşıyordu geniş bir aileyle.Ailesi ve arkadaşları onu farklı görüyordu.Ablası Caroline hariç.Babası o ve Caroline'ı evlatlıktan reddetmiş,annesiyse babalarına bu konuda katılmış,dişlerini sıkıp ''Evimizden defolmanızı istiyoruz.'' demişlerdi.Evden gittiklerinde ne yapacaklarını bilemiyordu.Karınları her zamanki gibi açtı.Aksilik bu ya, o zamanlar da ablası Caroline hastalanmıştı.Ablasına bakmalıydı.Yiyecek dilenmeye,bazen de iş aramaya sokağa çıkıyordu.Kısa süre sonra otelde hizmetçi olarak çalışmaya başladı.Sabaha kadar...Sokak serserilerinden de çok korkuyordu.Bira kokulu ayyaşlar bir gece onu dövdüğünde yardım için kiliseye gitti ve rahibeler onun yardımına koştu.Fransa'dan Amerika'ya rahibeler sayesinde gemiyle gelmişlerdi.Tanrı'ya şükür,Amerika'da bilim grubuyla şans eseri karşılaşmış ve hemen zekası anlaşılmıştı.Ona bir çok kolaylıklar sunulmuş,maddi imkan sağlamışlardı.Ablasını iyileştirecekleri umudunu aşılamışlar ve ona bakacaklarını söylemişlerdi.Böylece genç bayan ablasını dert etmeyecek, buluşlarını rahatça yapabilecekti.Ablasını ne kadar özlediğini düşündü.Bir an önce eve gidip onu kucaklamak istiyordu.
Hayır,hayır.Bunu düşünmenin sırası değildi.Şu ana odaklanmalıydı.Ama işte,hala yüreğinde bir sızı vardı.Eskilerden kalma bir sızı..Cecile Eva Beaumont...Bu onun eski adıydı.O karanlık günlerden sonra öyle anılmak istemiyordu.Adını Victoria Adams olarak değiştirdi.Victoria ismi victory kelimesinden geliyordu.Zafer demekti.Evet,bu isim onu daha da güçlü gösteriyordu.Hatta hissettiriyordu.
''İşte şimdi,liderimizi açıklıyorum.''Adam boğazını temizledikten sonra elindeki katlanmış kağıdı kibar bir şekilde açtı.
''Victoria Adams !!''
''Ha ? Biri bana mı seslendi ?'' diye geçirdi içinden.Gözlerini kırpıştırarak etrafına baktı.Herkes ona bakıyordu.Salonun bazı kesimlerinden bir alkış koptu.
Victoria istemsizce yerinden kalkarken hala şaşkındı,ama içi sevinç doluydu.Kürsüye yaklaştığında titreyen ellerini zarif elbisesinin arkasına sakladı.
Ak saçlı adam Victoria'nın elini zorla tuttu ve havaya kaldırdı.''İşte liderimiz ! Herkes onun önünde eğilsin.Önünüzde 'Bilim Tanrıçası' duruyor! '' Herkes aynı anda onun önünde eğilirken Victoria ''Hayır ! Eğilmeyin ! Ben Tanrıça falan değilim.'' diye bağırmak istiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Fallen(Düşmüş)
Fiksi SejarahDünyanın kaderini değiştirenlerin hikayesi... Konuyu okumak için 'Okumaya Başla' butonuna tıklayınız. İyi okumalar... ©Tüm hakları saklıdır