1.Bölüm

183 9 3
                                    

Merhaba arkadaşlar yeni bir hikayeyle tekrar birlikteyiz umarım okurken zevk alırsınız ben yazarken mutluluk duyuyorum hikayem hakkındaki görüşlerinizi yorumlardan belirtirseniz beni cook sevindirmiş olursunuz keyifli okumalar ...
Bir yıl geçmişti aradan onsuz koca bir yıl, bana bir asır gibi gelen zaman tüm ağırlığıyla binmişti omuzuma. Nefesimi kesen hasret bugün son bulacaktı kavuşacaktım ona. Etrafıma baktım, herkes benim gibi birini bekliyordu hasret dolu gözlerle...
Uzaktan bir tren belirdi, oturduğum bankta biraz kıprandım ve ardından dayanamayıp ayağa kalktım tren istasyona iyice yaklaştı sonrasında durdu yolcular inmeye başladı gözlerim hasretle kalabalığın içinde onu aramaya başladı. Sonunda trenden inişini gördüm, kalbimde tutsak olan güvercinler uçup gitmişti sanki o an. Sakin ve hızlı adımlarla yanına doğru yürüdüm, yüzüne baktım sakalları uzamıştı saçları güneşin en güzel tonunu yansıtıyordu adeta bir kaç adımda dahada yaklaştım ona. Sıkıca sarıldım dokunuşları aynıydı, gülüşü aynıydı, kokusu aynıydı kafamı yasladığım göğüs kafesinden biraz yukarı kaldırdım gözlerimi gözlerine kenetledim ve bakışlarının aynı olmadığını fark ettim önceden aşkla bakan gözlere perde inmişti sanki ben anlardım birşeyler değişmişti.
Yüzüme bir keder kalbimi ise bir şüphe kaplamıştı,gözlerini gözlerimden kaçırdığında. Elimi tuttu diğer eliylede valizini ve yürümeye başladı, tek kelime etmemişti hatta öpmemişti bile beni sanki bir yıl ayrı kalan biz değildik. Önceden bir saat ayrı kalsak deli gibi özlerdik birbirimizi, benim için aynıydı boynuna sarılıp saatlerce sarılmak istiyordum ama onun için birşeyler değişmişti gözlerimin içine baktı eliyle ağacın altındaki bankı gösterdi. "Oturalım mı ? Birşeyler söylemem gereken" banka otururken sesinin ruhuma nasıl huzur verdiğini hissettim ses tonunu bile özlemiştim be adam. "Seni dinliyorum" diyerek cevap verdim. Önce biraz kasıldı aklından söyleyeceği şeyleri düşündüğüne emindim, kaşları hafif çatılmış dudakları yukarı kıvrılmıştı öpmemek için kendimi zor tutuyordum. Tekrar aynı ses tonuyla konuşmaya başladı. "Birşeyler değişti Zümre"derken gözlerindeki duygusuzluk beni tedirgin etmişti konuşmaya devam ederken sözlerinin altında ezilip yok olmuştum sanki " bende birşeyler değişti artık beraber olamayız bu iş ciddiye binmeden ayrılmak en iyisi "dedi ve ayağa kalktı arkasını dönüp yürümeye başladı ben ise oturduğum bankta dona kalmıştım   çığlıklar atıyordum ama sesim çıkmıyordu, arkasından koşup boynuna sarılıp beni bırakma diye ağlamak istiyordum ama bacaklarımı beni asla taşıyamayacağı kadar halsiz hissediyordum. Gözlerimden yaşlar süzülmeye başlamıştı yanaklarıma doğru inen damlalar dizlerime kadar gelen siyah eteğimi ıslatıyordu. Hiçbirşeyi umursamadan sessizce ağlıyordum. Oturduğum yerden zorlukla kalktım barış çoktan dışarı çıkmıştı yetişmek için hızlı adımlarla yürümeye başladım. İstasyondan çıktığım zaman önümde yürüyordu ağlamaklı ses tonumla bağırdım"Barış bekle" arkasını dönüp bana baktı olduğu yerde durdu, yanına gittim gözlerim dolmuştu sadece "Neden?"diye sora bildim.
Canımı acıtmak istercesine iki eliyle omuzlarımdan tuttu beni sarsarak konuşmaya başladı. Sesi haddinden fazla çıkıyordu "Nedenini mi merak ediyosun? nedeni yok artık seni sevmiyorum beynine sok bunu"diye haykırdı. Göz yaşlarımı tutamaz olmuştum ellerinin omuzlarındaki baskısı azalınca rahatladım daha sonra ellerini çekti, yüzüne baktım hiçbir duygu barındırmıyordu elimi kaldırıp yanağına bir tokat attım hemen sonrasında pişman olsamda artık çok geçti. Gözleri ateş gibi parladı "bittiyse gidebilirmiyim"diyerek yüzme tısladı.
Elini tuttum "dur gitme, kıyma bize"diye bildim.
Net bir sesle cevap verdi.
"Biz diye birşey yok artık."

ZÜMREHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin