3.Bölüm

69 8 1
                                    

Saatler akıp geçmiş gece olmuştu.
Pencereden baktığımda zifiri bir karanlık vardı, biraz ürpermiştim ama bir okadarda huzurluydum,bu tanımadığım yerde. Oyüzden birazdaha kalmak istiyordum, en azından kendime gelene kadar acaba hasta takliti yapsam  izin verir miydi kalmama. Beni merak edicek kimsem olmadığı için endişelenmeme de gerek kalmayacaktı. Oturduğum kırmızı koltukta kıprandım Savaş doğru baktım "sanki burası biraz soğudu"
Yumuşak bir ses tonuyla,
"Üşüdünmü? "Diye sordu. Kafamı onay verircesine salladım, bu hareketimin üzerine ayaklandı dış kapıyı açıp cıktı, kapı açılınca karanlığın içinden gelen rüzgarlar kanımı donduracak kadar soğuktu,
Dakikalar sonra Savaş bir kucak odunla geri döndü odanın tam ortasındaki sabanın yanına gitti. Sobayı yaktıktan sonra elimi tutarak sobanın önündeki minderleden birine oturttu."birazdan ısınırsın"dedi ve göz kırptı cok sevimli görünmüştü gözüme ama aklıma Barışı getirmişti oda hep bana bakıp güldükten sonra göz kırpardı. Ben bunları düşünürken yüzümün biraz asıldığına emindim. Savaş kulübenin üst katına çıktı ve elinde iki pike battaniyeyle geri döndü birini bana uzatıp yanıma oturdu.

Ardan bir saat geçmişti
Gözlerim savaşın sesinin kesilmesiyle ona döndü, uyuya kalmıştı üzerini yarım örten pikeyi düzelttim ve kafasının altına bir yastık koydum. Nekadar huzurlu uyuduğunu düşünürken bir anda kıprandı kaşları çatıldı kötü birşeyler gördüğüne emindim onu rahatlatmak için yanına uzandım eli tuttum diğer elimlede saçlarını okşarken annemin küçükken bana  söylediği şarkıyı mırıldandım. Ben nezaman kötü bir rüya görsem annem elimi tutar ve uyuyana kadar bu şarkıyı söylerdi. Savaşın hareketlenmesi bitmişti hatta yüzünde bir tebessüm oluştuğuna bile yemin edebilirdim.

"Savaşın Gözünden"
Zümre tam uçurumun kenarında duruyordu arkasından seslendim "yapma",kafasını bana çevirdi gözlerimin içine nefret dolu bakışlarla baktı.
Gözleri gibi nefretle çıkan ses tonuyla
"Çok geç kaldın"dedi ve kendini uçurumdan aşağı bıraktı. Gözlerim dolmuştu, kendimi bir anda uçurumun kenarında buldum hemen denize dalıp zümreyi aramaya başladım,suyun biraz altında bedenin gördüm derin bir bir nefes aldıktan sonra tutup, onu çıkardım kıyıya çıktığımızda nefes almıyordu, kafamı göğsüne yasladım ama kalbi atmıyordu, Zümrenin yüzüne bakarken birden gözleri açıldı. Gözlerimin içine anlamını bilmediğim bakışlar bıraktı ve nefret dolu ses tonuyla bağırdı "hepsi senin yüzünden"
Gözlerimi açtığımda bunun bir kâbus olduğunu anladım zümre bir eliyle elini tutmuş diğer eli ile saçımı okşuyordu ve insan huzur veren güzel sesiyle bir şarkı mırıldanıyordu. Yüzümde küçük bir tebessüm oluştu. Kendimi o an hiç bu kadar huzurlu hissetmemiştim, göz kapaklarım bana uyguladığı baskıyla gözlerimi kapadım, kendimi uykunun kucağına bırakmıştım.

"Zümrenin Gözünden "
Sabah uyandığımda savaşa sarılmış bir vaziyette uyuya kaldığımı fark ettim. Benden önce uyanıp bu manzarayı görmemesini umarak yavaşça kollarında sıyrılıp ayağa kalktım ardından mutfağa gittim Savaşın bana karşı yaptıkları için teşekkür amaçlı kahvaltı hazırlamaya karar verdim. Zorzar bulduğum patatesleri soyup kızarttım, çayı demledim, kahvaltılıkları masanın üzerine yerleştirdikten sonra salona Savaşa bakmaya gittim. Hala uyuyordu biraz daha sessizce onu izledim ardından elime aldığım yastığı yüzüne fırlattım neşeli ve yüksek bir sesle "HADİ KALK UYKUCU"diye bağırdım.
Yastığın çarpmasıyla gözlerini açtı masum masum yüzüme bakarken tıpkı bir pandaya benziyordu, onun bu haline kıkırdarken beni ani bir hamleyle yanına düşürüp gülmeye başladı, ben ise şaşkınlıkla yüzüne bakabildim oda gözlerimin içine daldı aramızda tek nefeslik mesafe varken bakışları dudaklarıma kaydı vücudum alevlenmisti sanki ben Savaşın gözlerine bakarken birden ayağa kalktı mutfağa ilerlerken "ne hazırlamış bizim hamarat"diyerek güldü. Ben ise üzerimdeki şaşkınlığı atmaya çalışıyordum sonrasında ayağa kalktın peşinden ilerledim, masaya çoktan oturmuştu bende çayları doldurup oturdum.
Savaş yemeğini yerken samimi cıkmasını sağladığım sesimle ve hafif tebessüm ederek "herşey için çok teşekkür ederim. Evinde kalmama izin verdiğin ve beni geri dönüşü olmayan bir yanlıştan kurtardığın için ."
Gözlerime baktı,Savaş nezaman gözlerime baksa nefesim kesilecek gibi oluyordu Savaş;
"Sende dün benim için şarkı söyledin ödeşmiş olduk"dedi.
Utanmış bir şekilde
"Uyanıkmıydın? "
"Sen şarkı söylerken kötü bir rüyadan uyandım, sesini duyunca rahatlayıp tekrar uyudum. "
"Fark etmiştim kötü birşeyler gördüğünü ne gördün peki. "
" hatırlamıyorum" derken sesi titremişti söylemek istemediğini anlayıp konuyu kapatmıştım daha sonra arabam ve eşyalarımın yerini sordum, arabamın evin arkasında kol çantamında yukardaki odada olduğunu  öğrendim. Burda kalıp kalmayacağımı öğrenmek için şirin çıkarmaya çabaladığım ses tonuyla
"Burda kalmak bana iyi geliyor bir, iki  gün daha kalabilirmiyim? Lütfen, söz asala işine karışmam sorun çıkarmam "dedim, güldü ve
"Tabi istediğin kadar kalabilirsin hem benim içinde değişiklik olmuş olur. "
Sesindeki o samimiyet beni rahatlatmıştı tekrardan teşekkür ettikten sonra ben bulaşıkları yıkarken Savaş duş almak için yukarı çıkmıştı, aklıma Savaşın nekadar mutlu neşeli gözüksede gözlerine bakarken gördüğüm keder geldi aklıma,sanki gözleri birşey saklarcasına hep gülüyordu. Ben işimi    bitirince Savaş da giyinip çoktan gelmişti elinde tuttuğu kağıdı uzattı
"Al bu numaram ben çarşıya çıkıyorum evde eksik olan birkaç şey almam lazım 2,3 saate gelirim bir şeye
İhtiyacın olursa ararsın. "Dedi
Tam giderken
"Bende verim numaramı bekle"dedim telefonu çıkardı hızlıca kaydedip arazi aracı tipli arabasına binip uzaklaştı.
İçimden bende duş alsam fena olmaz deyip yukarı çıktım. Duş aldıktan sonra giyecek hiçbir şeyim yoktu ciddi anlamda yoktu o yüzden Savaşın dolabına saldırdım bir şey dememesini ümit ederek elime geçirdiğim bana bol gelen gri eşofmanını, beyaz tişörtünü ve eşofmanının üstü olduğunu düşündüğüm hırkayı giydim. Kendi kıyafetlerim olan dize kadar gelip bollaşan eteğimi ve gri renkteki bulüzümü yıkayıp evin yan tarafında bulunan çamaşır ipene astım. Odaya çıktığımda çantamdan telefonumu aldım ekranı açıp baktığımda gördüğüm manzara karşında şapşallamıstım 8 cevapsız arama vardı 6 tanesi Zeynep'tendi beni şaşırtan o değildi diğer ikisi ise Barıştan dı ve 5 dakika önce aramıştı...

ZÜMREHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin