the dream of green and blue

💙5 💚

Uyandığımda bir kolu karnımın üzerindeydi ve öylece uyuyordu. O sırada ona bakma fırsatını buldum.
O çok güzeldi. Kirpikleri özenle dizilmişti sanki, ve saçları... bir sanat eseri giydi. Elimi yanağına koydum. Henüz adını bile bilmiyordum(!) Yüzüne dökülen saçlarınından bir tutamını arkaya doğru düzelttim ve tekrar elimi yanağına koydum.

O bir erkekti ama beni baştan çıkarıyordu. Hiç böyle düşüneceğim aklımın ucundan bile geçmezdi. Tanrı aşkına eskiden ne düşündüğüm umrumda değildi! Biraz kıpırdandığında elimi hemen yanağından çektim. Evet ondan hoşlanıyordum ama bu onunda benden hoşlandığı anlamına gelmezdi. İç sesim benim tam tersime konuştu.

"Dün senin için o kadar korktu ki"

Korkması hoşlandığı anlamına gelmezdi ya!

"Partide de çok fazla yardım etti. Ne haldeydin!"

Belkide sadece bana acıyordu.

Kirpiklerini birkaç kez kırpıştırdığında hızlıca gözlerimi kapattım. Umarım beni görmemiştir.
Bir süre öyle bekledim sonra elini saçımda hissettim. Eli biraz saçımda oyalandı. Saçlarımla mı oynuyordu o!

"Uyanmalısın louis" dedi boğuk sesiyle. Gözlerimi açtım ve ona baktım.

"Bu rüyadan uyanmalısın" dedi tekrar. Ne demek istediğini anlıyordum. Buna bir açıklık getirmek gerekiyordu ya.

"Bu benim rüyam değil ikimizin rüyası, ben...ben uyanmak istemiyorum" dedim. Göz bebeklerinde kendimi görüyordum. Birşey söylemeyince başımı eğdim.
Rezil olmuştum işte. Öyle saçmaladım ki, tanrım! Ortada hiçbir şey yokken nereden bu cesareti bulmuştum ki! Yataktan yavaşça doğruldu ve odadan çıktı. Öylece gitmişti. Kendimi bilerek rezil etmiştim. Ya beni herkese gay diye tanıtırsa(!)

Yatakta sağ tarafa döndüm ve dizlerimi kendime doğru çektim. Üzerimdeki battaniyeyi de burnuma kadar çektim. Koluma bir serum bağlıydı, bitmek üzereydi. Birazdan doktor da gelirdi. Ayak seslerinden odaya birisinin girdiğini anladım ama başımı kaldırmadım. Tam göz hizamdaki sehpaya bir tepsi bırakıldı. Kahvaltılık şeyler vardı ve çok güzel görünüyordu. Bir not kağıdı vardı. Üzerinde 'aç' yazıyordu. Sol elimle uzanıp aldım, diğer kolumda serum olduğu için biraz zorlanarak açtım.

Yeşilin ve mavinin rüyasını beraber görmeye ne dersin? H.

Yazıyı okuduğumda battaniyeyi suratımdan çektim. Ne diyeceğimi bilemediğimden bir süre saf güzelliğini seyrettim.

"Ne dersin Louis?" dedi.

Beni terk etmemişti yada başkalarına gay diye tanıtmayacaktı yani.

"Adını bile bilmiyor-" derken sözümü kesti.

"Harry.., yani horald Edward Styles"

*Harry*

"Evet" dedi fısıldayarak. Sonra kendini tekrarladı.

"Evet hazza..."

Hazza, kulağa çok hoş geliyordu. Daha fazla bana böyle bakmasına dayanamazdım, yeni uyanınca çok tatlı görünüyordu.

"Hadi şimdi kahvaltı yapalım" dedim gülümseyerek. Yemek masasının üzerine koydum tepsiyi ve onun önüne getirdim. Biraz yiyeceklerle baktı. (Harry bi yoğurtlu çorba içir hiç bişeyi kalmaz mk xhdbnd, tamam özür dilerim devam ediyorum)

"Hadi yesene " diye söylendim. Kim bilir neler düşünüyordu. Çatalı zeytine batırdım ve ağzına doğru götürdüm. (İnsan bir bismillah der Jdbdkdbdjs sorry tamam susuyorum) Bir şeyler yedirebilmiştim ama aç olmadığını söylüyordu.

_ _ _ _ _

"Hadi louis bu son" dedim elimdeki çatalı uzatırken.

"Hayır, geçen sefer de öyle söylemiştin." dedi. Evet uzun süredir bu son diyordum ancak böyle midesine bir kaç lokma sokabilmiştim.

"Tamam bu gerçekten son" dedim gülerek. Elimi itekledi.

"Sen ye!"

"Ben yedim!"

"Hayır yemedin!" dedi ve elimdeki çatalı aldı.

"Eğer bunu yersen belki bir anlaşma yapabiliriz"dedi gülerek. Ah gülüşü çok güzeldi.

"Tamam" dedim ve uzattığı krep parçasını yedim.

"Oldu mu? "

"Evet" dedi gülümseyerek. Birlikte gülmeye başladık. Biraz yaklaştım. Gülüşünden öpmek istiyordum. Saçları alnıma değiyordu. Düşünmeden hareket ediyordum yine, biraz daha yaklaştım. O sırada biten serumu değiştirmesi için gelen doktorun sesiyle ayrıldık.

Bölüm içinde saçmalamış olabilirim ama kendimi tutamadım jxbjdndm. Yorum yapmayı unutmayın 😝