SEMT

2.BÖLÜM:"YUSUF VE ÇETESİ"

Afra Ece SANCAK

Uyku sersemliğimi üstümden atmak için banyoya girdim.Şu hayatta en nefret ettiğim şeylerden birisi muhakkak uykumu almadan uyanmak.Bugün işlemleri halledeceğimiz için mecburen erken kalkmalıydık.Sıcak suyla banyo yaparken rahatladığımı hissetmiştim.Fazla suda kalmadan mavi bornozumu üstüme geçirdim.Dolabımın kapağını açtığımda siyahdan başka renk olmaması beni şaşırtmamıştı.İlk önce iç çamaşırlarımı üzerime geçirdim.Ardından siyah kargo pantolonumu ve siyah bol bir tişört giydim.Saçlarımı normalde kurutmazdım ama bu sefer acelem vardı.O yüzden beş dakikada saçlarımı kuruttum.Bol bir şekilde at kuyruğu yaptım.Zaten saçlarım hafif dalgalı olduğun için toplamakta zorlanmadım.Ne kadar özenmesemde gayet iyi duruyordu.Umursamadan telefon ve cüzdanımı pantolonumun alt cebine koydum.Kargo pantolonu tercih etmemin bir sebebide buydu.Bir sürü cebi olduğundan çok kullanışlı oluyordu.Bir diğer cebinede en sevdiğim mavi çakımı sıkıştırdım Silahımı da belime yerleştirdiğimde elime asker botlarımı aldım.Bağcıkları güzel bir şekilde bağladıktan sonra küçük silahı görünmeyecek şekilde botuma yerleştirdim.Bu semt de tedbirlik olmak iyiydi.Başına ne zaman ne geleceği belli olmazdı.
Aynaya bakma gereksimi duymadan odamdan çıktım.Evden ses gelmediğine göre Kumsal hala uyuyordu.Bir alt kata indiğimde hangi odada olduğunu bulmak için kapıları teker teker açarak kontrol ettim.Kapının açılıp kapanmasıyla çıkan sesleri umursamadım.Zaten uyanacaktı.Gerçi uyanmasaydı da yine umursamazdım ya.Buna alışsa iyi  olurdu.En sonda ki kapıyı açınca doğru oda olduğunu anladım.Çift kişilik yatakta gözünde göz bandıyla uyuyordu.O kadar sese uyanmamasına göz devirmek istesemde yapmadım.Onun yerine kapıya sert bir şekilde vurmaya başladım.Kapıya vuruşumla sıçrayan Kumsal'ın totosu yerle buluşunca az daha gülecektim.Ama onun yerine boş boş bakmakla yetindim.Bu kızla çok eğlenecektik.

"Ne oluyor yaaa?"

Göz bandını çıkarıp 'ya' kelimesini uzatan Kumsal'a sert bir bakış  attım.

"On dakika içerisinde aşağıda olmazsan yürüyerek gelmek zorunda kalırsın."

"On dakika mı?" dediğini umursamadan arkamı dönüp odadan çıktım.Telaşlı ayak seslerini umursamadan mutfaktan kendime bir bardak karışık meyve suyu doldurdum.Bir yandan meyve suyu içerken diğer taraftan saati kontrol ediyordum.Bir dakika geç kalsa gerçekten bırakıp gitmeyi düşünüyordum.Ama beni yanıltarak tam on dakika sonra zıplaya zıplaya ayakkabısını giymeye çalışan Kumsal merdivenin başında göründü.Telaşını umursamadan meyve suyumun son yudumunu kafama diktim.Üstünü incelediğimde diz kapağının biraz üstünde çiçekli bir elbise giymişti.Onun üstünede kot ceket.Saçlarını benim aksime salmıştı.Sandaletlerini sonunda giydiğinde karşıma dikilmişti.Ona bir bakış atıp askılıktan deri ceketimi giydim.

"O kıyafetlerle gelmek istediğine emin misin?" dediğimde başımla üstünü işaret ettim.Başını eğip üzerine bir bakış attı.Ardından soru dolu gözlerini bana çevirdi.

"Evet.Niye ki?" dediğinde sesi çok masum çıkmıştı.Bir an durdum.Ona bir bakış attım.Umursamazca omuz silktiğimde dış kapıyı açmıştım.Dışarı çıkar çıkmaz yeni doğmuş güneş bizi karşılaşmıştı.Güneş yüzünden kısılan gözlerimi garaja çevirdim.Adımlarımı oraya yönlendirirken dış kapının kapanma sesi kulaklarımı doldurdu.Ceketimin cebinden garaj anahtarını çıkarttım.Uzaktan kumandayla kapıyı açarken beklemek sinir bozucuydu.Sonunda kapı açıldığında arabayı es geçerek siyah honda motora yöneldim.Arkamdan gelen "Yok artık!" sesini umursamadım.Garajın anahtarını yerine koyarken motorun anahtarını çıkarttım.Motoru çalıştırmadan garajdan çıkardım.Elime kaskı alıp Kumral'a uzattım.

"Iııı şey be  yürüyerek gelsem dahi iyi olur sanırım." Dediğinde ona sert bir şekilde baktım.Yutkunduktan sonra çekingen adımlarla yanıma gelip kaskı aldı.Başına kaskı geçirirken ben motora binmiştim.Kaskı Kumsal'a verdiğimden dolayı kask takmamıştım Zaten normalde de takmazdım.Öyke boş boş dururdu.Motoru çalıştırdığımda çıkan ses hoşuma gitmişti.Kumsal arkama binince vakit kaybetmeden gaza bastım.Aniden kollarını sıkı bir şekilde belime saran Kumsal'ı umursamadım.